YARGITAY Onursal Üyesi Seyfettin Çilesiz’in Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) hakkında mahkemeye açtığı davaya yüz binlerce üyesiyle birlikte Tüm Emekliler Derneği de ‘fer’i müdahil’ olarak katıldı. Dernek, Ankara 6. İdare Mahkemesi tarafından işleme alınan başvuru dilekçesinde, TÜİK’in açıkladığı düşük enflasyon yüzünden üyelerinin maaşlarına olması gerekenin çok altında zam yapıldığını belirtirken, emeklilerin karşı karşıya kaldıkları gerçek hayat pahalılığının TÜİK’in açıkladığı enflasyonun en az iki katı olduğunu bildirdi. Seyfettin Çilesiz, TÜİK’in açıkladığı enflasyonla çarşı pazardaki fiyat artışlarının örtüşmediği, açıklanan düşük enflasyon nedeniyle kendisinin ve emeklilerin aylıklarına düşük zam yapıldığı gerekçesiyle Ankara 6. İdare Mahkemesine dava açmıştı.

TÜİK’İN SÜRESİ DOLUYOR

Başvuruyu işleme koyan mahkeme savunmasını yapması ve hesaplamada kullandığı belgeleri mahkemeye sunması için TÜİK’e 13 Ekim’de 1 aylık süre vermişti. Bu süre önümüzdeki Salı akşamı (12 Kasım) doluyor. Mahkeme süreci devam ederken yüz binlerce emeklinin üye olduğu Tüm Emekliler Derneği mahkemeye başvurarak davaya katıldı. Çilesiz’in Avukatı Ali Erdem Gündoğan, derneğin katılımıyla haklı davalarında TÜİK’e karşı ellerinin daha da güçlendiğini belirtirken, “Mahkeme şimdi derneğin müdahil dilekçesini de TÜİK’e gönderecek. TÜİK savunmasını her iki dilekçe üzerinden yapacak” dedi. Avukat Gündoğan, davaya bireysel olarak katılmak için çok sayıda emekliden başvuru aldıklarını, ancak zaten mali gücü yetersiz olan emeklilere bireysel yerine dernek üzerinden katılım önerdiklerini söyledi.

Zamlar, TÜİK enflasyonunun iki katı

TÜM Emekliler Derneği Başkanı Satılmış Çalışkan, mahkemeye verdiği dilekçede, emekli aylıklarına TÜİK’in açıkladığı enflasyona göre zam yapıldığı için davanın kendilerini yakından ilgilendirdiğini belirtti. TÜİK’in enflasyonu ile emeklilerin çarşı, pazarda maruz kaldığı gerçek enflasyon arasında emekliler aleyhine en az iki kat fark olduğu belirtilen dilekçede, TÜİK enflasyonuyla yapılan zamlar yüzünden emekli aylıklarının açlık sınırının dahi altında kaldığı, bu nedenle davalı kuruma (TÜİK) büyük bir güvensizlik’ oluştuğu ifade edildi.