İstanbul’da tekstil sektöründe çalışan iki çocuk babası olan Halil Algan, 15 Temmuz 2016’da FETÖ terör örgütünün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısına uyarak sokağa çıktı.
Esenler’den havalimanına doğru yürüdüğü sırada arkalarından gelen tankı durdurmak için arkadaşıyla birlikte üzerine çıktı. Bağcılar Güneşli’de tankın içindeki askerler tarafından açılan ateşle ağır yaralandı. Hastanede 45 gün yoğun bakımda kalan Algan, koltuk altından giren kurşunun omuriliğine verdiği tahribat nedeniyle yatağa bağımlı hale geldi.

MARDİN’E DÖNMÜŞTÜ
Memleketi Mardin’e dönen Algan, Artuklu ilçesi Nur Mahallesi’ndeki evinde yaşamaya başladı. O günden bu yana sağlık sorunlarıyla mücadele eden Algan, bir süre önce Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı.
Buradan ambulans uçak ile Ankara Şehir Hastanesi’ne sevk edilen Algan, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.

Algan’ın vefatı, ailesi ve sevenleri arasında büyük üzüntüye neden oldu. Algan’ın cenaze ve taziyesi Midyat ilçesine bağlı Şenköy Mahallesi’nde yapıldı. Algan’ın anısına birçok kişi sosyal medya üzerinden taziye mesajları paylaştı. Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Tuncay Akkoyun, Halil Algan’ın vefatına ilişkin yayımladığı taziye mesajında, “15 Temmuz Gazimiz Halil Algan’ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Kahraman gazimize Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Vatanımıza ve bağımsızlığımıza kasteden hain darbecilere karşı canı pahasına mücadele eden kahraman gazimiz Halil Algan, gösterdiği cesaret ve fedakârlıkla milletimizin gönlünde daima yaşayacaktır” ifadelerini kullandı.

O GECE HİÇ PİŞMANLIK DUYMADIM
Gazi Algan, darbenin 8’inci yıldönümünde gazetecilere verdiği röportajında, o gece hiç pişmanlık yaşamadığını ve aynı durumun tekrar yaşanması durumunda yine vatanını savunmak için elinden geleni yapacağını söylemişti. Algan, “O gün işyerimden eve gitmiştim. Darbe girişimi olduğunu öğrenince hemen sokağa çıktım. Emniyetin önüne gittik, orada biri konuşma yaptı ve ‘Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bizi havaalanında bekliyor, oraya gidelim’ dedi. Oradan hemen ana yola indik. Atışalanı köprüsünün yanında binlerce insan indik, bir kısmımız araçla bir kısmımız yürümeye başladı. Birkaç yüz metre yürüdük, arkadan bir tank geldi. Tank gelince benle birlikte 10 kişinin arasına tank daldı ve bazıları şehit oldu bazıları da gazi oldu. Tankı durdurmak için de 2 kişi üzerine çıktık. Tanktaki uzman çavuşa ‘kimseyi vurma!’ dedim. 2 kilometrede daha gittik ve vurulduğumu hissettim. Yaralandığım esnada çok müthiş bir acı hissettim, düşmemek için tankın kapağını sıkıca tutup dua etmeye başladım. 45 gün yoğun bakımda, 1 ay da normal odada kaldım” demişti.