Çanakkale’de 31 Mart yerel seçimlerinde ön seçim yapılmadan Muharrem Erkek’in tepeden inme aday gösterilmesine tepki gösteren ve Ankara’ya “demokrasi ve ön seçim” yürüyüşü başlatan 22 kişinin partiden ihraç edilmesi şehirde günün konusu oldu. Daha henüz ellerine ulaşmış bir ihraç yazısı olmadan isim listesinin şehirde dolaşmasını “organize kötülük” olarak değerlendiren Çanakkale eski Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, sosyal medya hesabından süreçle ilgili bir yazı kaleme aldı.

“BU ÇAMUR BİZE YAPIŞMAZ”

“Organize ve sistematik kötülüğe karşı, parti kültürümüz ve asırlık partimizin işleyen hukuki sürecine olan saygım gereği aylardır susuyorum” diyen İrfan Mutluay, ” Artık, ben ve arkadaşlarıma karşı yapılan itibarsızlaştırmaya yönelik ve tek merkezden yönetildiğini tahmin ettiğim algı operasyonlarına karşı birkaç söz söyleme ihtiyacı hissediyorum. Ön seçim talebiyle Ankara yürüyüşümüzü, tek merkezli algı yönetimi ile “Parti aleyhine çalışmak” olarak göstermeye çalışanlar; şunu iyi bilin ki sol kültürle yoğrulmuş, yaşamı emek ve demokrasi mücadelesinde geçen bizlere bu onursuzca çamuru yapıştıramazsınız” dedi.

“ÇOĞUNLUĞUN TALEBİYDİ”

Ankara yürüyüşünün partiye ihanet değil bir ihtiyaç olarak gündeme geldiğinin altını çizen İrfan Mutluay, ” İhanet iftiralarını üretenler için iddialarını kanıtlamak (bir çok yerde ağızlarından düşürmedikleri gibi) “Namus ve Şeref” borcudur. Ön seçim talebi CHP üyelerinin ezici bir çoğunluğununun talebidir; bizim sesimiz aynı zamanda CHP ye gönül veren seçmenin ve demokrat kamuoyunun sesidir.” Dedi.

BEDEL ÖDETMEK İSTİYORLAR

Bedel ödemeye hazır olduklarını söyleyen Mutluay, yazısını şöyle tamamladı, ” Ülkemizde demokrasi mücadelesinde tarih boyu aydınlar ve ilericiler büyük bedeller ödemişlerdir; halen de bu bedeli ödemeye devam etmektedirler. Merkeziyetçi anlayışa karşı katılımcılığı, parti üyelerimizin seçme ve seçilme hakkını, ön seçimi, parti içi demokrasiyi savunduğumuz için ben ve arkadaşlarıma bedel ödetilmek istenmektedir. İyi bilinmelidir ki; Demokrasi mücadelesinde etikete, unvana gerek yoktur; her ne koşulda olursa olsun demokrasi mücadelesi sürecektir”