Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen 7. Din Şûrası’nda konuştu:
Şûranın aramızdaki birliği ve beraberliği güçlendirmesini temenni ediyorum. 3 gün boyunca 5 ayrı çalışmada düzenlenecek toplantılarda alınacak kararların hayırlar getirmesini niyaz ediyorum Müslümanlar olarak bizler de dini yaşamak ve yaşatmakla mükellefiz. Dindarlara yönelik saldırılarda tedbir alacak, bu saldırıları göğüsleyip püskürtecek olan bizden başkası değildir.
Bağdat, Şam, Kahire, Buhara, Kurtuba, Bursa, Konya ve İstanbul asırlar boyunca dünyaya istikamet çizen ilim ve medeniyet merkezleri olmuştur. Bizim medeniyetlerimizi inşa eden ruh ve öz, ilk günkü gibi tazeliğini muhafaza etmektedir. Gün gelecek kutsalı ya da insanı dışlayan parantez kapanacak, Batı uygarlığı çökerken bizim insani ve aşk medeniyetimiz daha güçlü olarak şaha kalkacaktır. Medeniyetimizin tekrar dirileceğine inanıyorum. Bugün ise o nura, o aydınlığa, değerlerimize, bizi biz yapan kodlarımıza, özümüze yönelik çok yoğun ve kapsamlı bir saldırı söz konusu.
Filistin’de, Gazze’de ve Lübnan’da katliam yaparak Müslümanların soyunu kurutmaya çalışanlar apaçık ortadadır. Küresel ölçekte Müslümanlara saldıran sinsi düşman, Gazze’dekinden çok daha fazla etki ve hasar bırakmaktadır. O gizli ve sinsi düşman, medya ve sosyal medya ile savaşını yürütmektedir. Dijital dünya, küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ediyor. Dijital âlemin bir kapitalist araç olmadığını, sadece eğlenme amacı gütmediğini fark etmemiz gerekiyor. Dijital dünya Müslümanları hedef tahtasına koyuyor. Dijital inanç sistemleri karşısında Müslümanların tüm değerleri ile korunabilmesi için acil önlemler alınmalı ve hayata geçirilmeli. Lümpen ırkçı hareketler örgütleniyor. Birliği bozmak isteyenler inanca saldırıyor. Bireyi, aileyi, milletimizi, vatanımızı ayakta tutan ‘İman dolu göğsüm gibi serhaddim var’ anlayışıdır.
ÇİMENTOMUZ İSLAM’DIR
İSLAM varsa Türkiye vardır. İslam varsa bayrak vardır, hürriyet vardır. Bin yıldır bu topraklar üzerinde barış içinde yaşıyoruz. İslam varsa Kürt vardır, Arap vardır. İslam varsa aile vardır. Ahlak vardır, edep vardır. Çimentomuz İslam’dır.
YAPAY DİN OLUŞTURMA PEŞİNDELER
Dijital dünya küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ederken Müslümanları doğrudan hedef tahtasına koyuyor. Bugün çocuklar, anne babanın, öğretmenin, mahallenin terbiyesinden öte dijital medyanın terbiyesine daha fazla maruz kalıyor. Dijital medyanın sadece eğlence ve para kazanma aracı olmadığını fark etmemiz gerekiyor. Dijital hareket yeryüzündeki tüm dinleri yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindedir. Bunun etkileri gittikçe küresel boyutta artmaktadır. Dijital medya üzerinden gençleri zehirliyorlar.
RTÜK’E ÇAĞRI: 28 ŞUBATÇILARI ÖNLEYİN
Kimi zaman cahiller, kimi zaman az okumuşlar, kimi zaman da bilginin peşinden koşarken hikmeti ıskalamış yarım akıllılar medya üzerinden gençleri yanlış yönlendiriyor. Tek tük istisnai olumsuz örneklerden bütün dindarlara hakaret edilmekte, vakıflar, dernekler, tarikatlar linç edilmekte, dini ve dindarlar yıpratılmaktadır. Tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi belli toplumlarımız adeta öcü gibi gösterilmekte, tahrik edilmektedir. 3-5 kendini bilmezin reyting yapmasına müsaade etmeyiz. Bu milli güvenlik sorunu. RTÜK hızlı tedbirleri ele almalı.
İNSANIMIZI AŞAĞILAYAMAZSINIZ
Cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta ve itibar suikastı düzenlenmektedir. Buna sessiz, tepkisiz kalmamız mümkün değildir. İnsanların inancı ve dış görünüşü nedeniyle aşağılanmasına, meze yapılmasına müsaade edemeyiz.
Konuşmasının ardından Başkan Erdoğan’a Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından hat sanatıyla yapılan tablo hediye edildi.
ŞOVMEN DİN ADAMI OLMAZ
DİN adamlığıyla şovmenlik aynı kisvede bulunamaz. Şöhret hastalığı, samimiyetin ortadan kalkmasına neden olur. Bunun vebali ağırdır. Topluma örnek olması gereken kişilerin samimiyetten uzaklaşması hem de iki cihanda hesabı verilemez ağır bir vebaldir.