Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti’nde, küresel enflasyondaki düşüşün devam ettiği, hizmet sektöründeki enflasyon katılığının ise zayıflamakla birlikte enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğu bildirildi.
Küresel büyüme görünümündeki sınırlı iyileşme yılın ikinci çeyreğinde de devam ederken, iş gücü piyasaları arz talep dengesindeki normalleşme eğiliminin sürdüğü belirtilen özette, şu ifadeler kullanıldı:
Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2024 yılında yüzde 2 artışla 2023’teki yüzde 1,8’in sınırlı oranda üzerinde büyüyeceği tahmin edilmekte ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdüreceği değerlendirilmektedir. Hizmet sektöründe olumlu seyir devam ederken imalat sanayisindeki zayıf görünüm korunmuştur.
“KÜRESEL ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ DEVAM EDİYOR”
Özette, küresel enflasyondaki düşüşün devam ettiği, hizmet sektöründeki enflasyon katılığının ise zayıflamakla birlikte enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğu bildirildi.
“MEVDUAT FAİZİ YÜZDE 56 SEVİYESİNDE”
TL mevduatı önceliklendiren makroihtiyati politikaların da katkısıyla mevduat faizlerinin 18 Ekim haftasına göre önemli bir değişim göstermeyerek 15 Kasım haftası itibarıyla yüzde 56 seviyesinde gerçekleştiği kaydedilen özette, şu değerlendirmeler yer aldı:
KREDİ FAİZLERİ
Aynı dönemde TL ticari kredi faizleri (kredili mevduat hesabı ve kredi kartı hariç) 382 baz puan azalarak yüzde 52,7 seviyesinde oluşmuştur. Bireysel tarafta, ihtiyaç kredisi (kredili mevduat hesabı hariç) faizleri 70 baz puan azalarak yüzde 70,4 olurken; konut kredisi faizleri, 53 baz puan azalarak yüzde 40,9 seviyesinde gerçekleşmiştir. Genel olarak dalgalı bir seyir izleyen taşıt kredisi faizleri 15 Kasım itibarıyla yüzde 40,7 seviyesinde oluşmuştur.
KKM’NİN TL’YE GEÇİŞİNE İLİŞKİN HEDEF DEĞİŞTİ
Özette, “Artan Türk Lirası mevduat payını göz önünde bulundurarak 22 Kasım’da makro ihtiyati çerçevede sadeleşme adımlarının atılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda, kısa vadeli TL mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları yüzde 15’ten 17’ye yükseltilirken; YP mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı yüzde 5’ten yüzde 4’e indirilmiştir. Bunlara ek olarak; tüzel kişi TL mevduat payı hedefi kaldırılmış ve KKM’nin TL’ye geçişine ve yenilenmesine ilişkin toplam hedef yüzde 75’ten yüzde 70’e indirilmiştir.” ifadeleri yer aldı.
ULUSLARARSI REZERV
TCMB brüt uluslararası rezervlerinin, 18 Ekim’den bu yana 2,68 milyar dolar azalarak 15 Kasım itibarıyla 156,68 milyar dolara gerilediği kaydedilen özette, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 16 Ekim’den bu yana sınırlı miktarda düşerek 20 Kasım itibarıyla 260 baz puan seviyesine geldiği anımsatıldı.
“DİBS PİYASASINA 2,35 MİLYAR DOLAR NET PORTFÖY GİRİŞİ GERÇEKLEŞTİ”
Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığının 20 Kasım itibarıyla yüzde 12,97 seviyesine yükseldiği, 12 ay vadeli kur oynaklığının yüzde 22,22 seviyesine düştüğü belirtilirken, önceki PPK toplantı haftasından bu yana Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına 2,56 milyar dolar giriş, hisse senedi piyasasından ise 0,21 milyar dolar çıkış olduğu, toplam 2,35 milyar dolar net portföy girişi gerçekleştiği kaydedildi.
“EYLÜLDE CARİ İŞLEMLER DENGESİ 3 MİLYAR DOLAR FAZLA VERDİ”
PPK Toplantı Özeti’nde, eylülde cari işlemler dengesinin aylık bazda 3 milyar dolar fazla verdiği, 12 aylık birikimli cari açığın ise seyahat gelirlerindeki geçmişe dönük yukarı yönlü revizyonların da katkısıyla 9,7 milyar dolara gerilediği bildirildi.
Eylülde birikimli cari dengedeki iyileşmede, enerji dış ticaret açığının ve altın dış ticaret açığındaki aylık düşüşlerin etkili olduğu, 12 aylık birikimli altın ve enerji hariç dış ticaret açığının bir önceki aya göre arttığı, 12 aylık birikimli hizmetler dengesi fazlasının güçlü seyrini sürdürdüğü ve 59,9 milyar dolar seviyesine çıktığı belirtildi.
UZUN VADELİ BORÇ ÇEVİRME ORANI
Özette, cari açığın finansmanı tarafında, bankacılık sektörünün 12 aylık birikimli uzun vadeli borç çevirme oranının, eylülde yüzde 140 civarında gerçekleştiği, söz konusu oranın, bankacılık sektörü dışındaki firmalarda yaklaşık yüzde 112 olduğu, bu çerçevede yurt dışı borçlanma imkanlarının bankacılık dışındaki diğer sektörler için bir önceki aya kıyasla iyileştiğinin gözlemlendiği vurgulandı.