Araştırmacılar, musluk suyuna mikroplastik ve nanoplastik parçacıklar ekleyerek testler gerçekleştirdi. Suyu kaynatıp ardından basit bir filtreleme işlemi uygulayarak, bazı durumlarda suyun mikroplastik içeriğinin yüzde 90 oranında azaltılabildiğini tespit ettiler. Ancak bu oran, suyun mineral seviyesine (sert veya yumuşak su) bağlı olarak değişebiliyor.
SERT SUDA DAHA ETKİLİ
Sert su, daha fazla mineral içerdiği için kaynama sırasında kireç taşı (kalsiyum karbonat) birikimine yol açar. Bu birikim, mikroplastik parçacıklarını yüzeyinde toplayarak bir kabuk oluşturur. Araştırmacılar, su sertliği arttıkça mikroplastiklerin daha yüksek oranda temizlendiğini belirtiyor. Örneğin, 80 mg/L kalsiyum karbonat içeren suda mikroplastik temizleme oranı yüzde 34 iken, 300 mg/L kalsiyum karbonatta bu oran yüzde 90’a ulaştı.
Yumuşak suyun kalsiyum karbonat içeriği daha düşük olsa da, kaynatma işlemi mikroplastiklerin yaklaşık dörtte birini sudan uzaklaştırabiliyor. Filtreleme için çay süzgeci gibi basit araçlar kullanılarak, kireç taşıyla birleşmiş plastikler sudan çıkarılabiliyor.
MİKROPLASTİKLERİN ETKİLERİ
Mikroplastikler, bağırsak mikrobiyomunda değişikliklere ve antibiyotik direncine yol açabilecek potansiyele sahip. Araştırmacılar, kaynatılmış su içmenin, bu yapay maddelerin vücuda girişini azaltarak olası zararlarını önleyebileceğini düşünüyor.
Araştırmayı gerçekleştiren ekip, daha büyük örnek gruplarıyla kaynatma ve filtreleme yönteminin etkinliğini test etmek için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor. Araştırmacılar, bu basit yöntemin küresel mikroplastik maruziyetini azaltma yolunda önemli bir adım olabileceğini vurguluyor.
Kaynatılmış su içmek, genellikle belirli bölgelerde bir gelenek olarak görülüyor. Ancak bu çalışma, bu geleneğin küresel olarak yaygınlaştırılabileceğini ve daha sağlıklı bir su tüketimi sağlayabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, kaynatılmış su içme alışkanlığının mikroplastik sorununun çözümünde önemli bir yer tutabileceğini ifade ediyor.
Bu basit yöntem, mikroplastiklerin günlük yaşamımızdaki etkilerini azaltmanın erişilebilir ve etkili bir yolunu sunuyor. Araştırma sonuçları, Environmental Science & Technology Letters dergisinde yayımlandı.