Ülkedeki hükümet krizi ve 3 ay süren Barnier hükümetinin istifasını gün içinde kabul etmesinin ardından ilk kez konuşan Macron, halka seslendi. Macron, bugün kendisine istifasını takdim Barnier’ye hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.

Barnier hükümetinin düşmesine ilişkin süreci ele aldığı konuşmasında Macron, bir kez daha 30 Haziran-7 Temmuz’daki, Meclisi feshederek erken genel seçime gitme kararını savundu. Macron, seçimlerin ardından Meclisteki herhangi bir siyasi oluşumun tek başına çoğunluğu elde edemediğini dile getirerek, bu durumun “yeni bir siyasi yapılanmayı” zorunlu kıldığını ifade etti.

Seçimlerin oluşturduğu parçalı Meclis tablosu karşısında “en kapsamlı çoğunluğu” etrafında toplama ihtimali olan Barnier’yi başbakan olarak atadığını söyleyen Macron, Barnier’nin uzlaşı için Meclis’teki tüm siyasi partilere karşı taviz verdiğini belirtti.

Macron, aşırı sağcıların ve solcuların birleşerek Barnier hükümetini düşürdüğünü, aşırı sağcı Ulusal Birlik partisinin de gensoru önergesine destek vererek “basitçe düzensizliği” seçtiğini dile getirdi.

Muhalefetin düşündüğü tek şeyin ülkeyi erken cumhurbaşkanlığı seçimlerine götürmek olduğunu savunan Macron, ülkedeki siyasi krizden çıkmak için kendisine yöneltilen istifa çağrılarına olumsuz cevap verdi. Macron, “Demokratik bir şekilde bana verdiğiniz görev 5 yıllık bir görev ve sonuna kadar da bu görevi eksiksiz olarak yerine getireceğim.” diyerek görevden istifa etmeyeceğini bildirdi.

Bütçe görüşmelerinde uzlaşı sağlanamaması nedeniyle hükümetin düştüğü Fransa’da yıl sonuna kadar yeni göreve gelecek hükümetin bütçe hazırlaması gerektiğini dile getiren Macron, aralık ayının ortasında 2025 bütçesinin bir bölümünü geçirmek için “özel yasa tasarısının” Meclis’e sunulacağını açıkladı.

Macron, gelecek günlerde yeni bir başbakan atayacağını belirterek, “Bugünden itibaren yeni bir dönem başlıyor.” ifadesini kullandı.

FRANSA’DA 1962’DEN BU YANA İLK KEZ HÜKÜMET DÜŞTÜ

Muhalefet, 7 Temmuz’da sonuçlanan erken genel seçimlerin ardından Macron tarafından başbakan olarak atanan cumhuriyetçi Michel Barnier’nin merkez sağcı azınlık hükümetine karşı Meclis’e gensoru önergesi vermiş ve bu önerge dün yapılan oylamada kabul edilmişti.

2025 bütçesi ve sağlık sigortası bütçesi konusunda hükümet ile uzlaşamayan solcu Yeni Halk Cephesi ittifakı ile aşırı sağcı Ulusal Birlik partisinin destek verdiği gensoru önergesi Meclis’te 331 vekilin oyuyla kabul edildi.

5. Cumhuriyet’te defalarca hükümete karşı gensoru önergesi verilse de 1962’den bu yana ilk kez dün akşam Meclis’te böyle bir önerge için yeterli çoğunluğa ulaşıldı ve 3 ay gibi kısa bir süre görev yapan Barnier hükümeti düştü.

Bugün Macron’a istifasını sunan Barnier ve hükümeti, yeni hükümet kurulana kadar görevde kalarak siyasi bir adım atmadan rutin işlerin yürütülmesini sağlayacak.

Öte yandan, hükümet düştüğü için henüz Meclis’ten geçirilemeyen 2025 yılı bütçesinin yıl başına kadar onaylanıp onaylanmayacağı belirsizliğini koruyor.

MUHALEFET, MACRON’UN İSTİFA ETMESİ GEREKTİĞİ KONUSUNDA ISRARLI

Barnier hükümetinin düşmesine katkı sağlayan sol ittifakı Yeni Halk Cephesi’nin (NFP) ana ortaklarından aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partili Milletvekili Eric Coquerel, konuk olduğu BFMTV kanalında, Macron’un bu akşamki konuşmasının onu istifaya itme isteğini artırdığını ifade etti.

“MACRON HER ZAMANKİ GİBİ”

LFI Milletvekili Alma Dufour, sosyal medya paylaşımında, “Macron, her zamanki gibi Fransızların yaşadığı krizdeki rolünü kabul etmeyi reddediyor ve kemer sıkma bütçesini reddeden milletvekillerini suçluyor.” ifadelerini kullandı.

Dufour, Macron’un birkaç gün içinde yeni bir başbakan atayacağını duyurduğunu hatırlatarak, “Bir sonraki hükümet düşüşünde görüşürüz.” yorumunu yaptı.

“GÜVENSİZLİK OYU VERİLEN MACRON’DUR”

LFI’nin kurucu lideri Jean-Luc Melenchon, X hesabından yaptığı açıklamada, “Güvensizlik oyu verilen Macron’dur, Barnier değil.” ifadesini kullandı.

Ülkenin yeniden sandığa gitmesi için Macron’un istifa etmesi gerektiğini vurgulayan Melenchon, cumhurbaşkanını “ülkede olup bitenleri anlamamakla” suçladı.

Melenchon, hükümete karşı sunulan gensoru önergesinin, Barnier’nin kendisine yasaları parlamentoda oylanmadan geçirme yetkisi veren Anayasa’nın 49. maddesinin 3. fıkrasını işletmesine yönelik “bir tepki” olduğunu dile getirdi.

Hükümeti düşüren güvensizlik oylamasına destek veren aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin önde gelen ismi Marine Le Pen d, X hesabından yaptığı açıklamada, hükümeti düşürmenin, cumhuriyet karşıtlığıyla bağdaştırılamayacağını ve bunun Anayasal dayanağının bulunduğunu savundu.

RN lideri Jordan Bardella ise France 2’ye yaptığı açıklamada, Macron’u yeni siyasi durumun gerçekliğini görmezden gelmekle” suçladı.

Çevreciler Partisinin Genel Sekreteri Marine Tondelier ise Macron’un istifa etmeyeceğini duyurması üzerine X hesabından yaptığı paylaşımda, “Çözümün Cumhurbaşkanından gelmeyeceği açık. Parti liderleri hiç olmadığı kadar müzakere içinde olmalı.” ifadesini kullandı.

KAMU ÇALIŞANLARI SOKAĞA İNDİ

Fransa’da işçi sendikalarının çağrısıyla kamu çalışanları, gelecek yıl kamu kurumlarında tasarruf yapılması planına karşı bugün iş bıraktı.

Başkent Paris başta olmak üzere ülke genelinde sokağa inen kamu çalışanları, iş koşullarının iyileştirilmesi taleplerini de dile getirdi. Paris’te Ekonomi Bakanlığı binası Bercy yakınlarında başlayan gösteri, İtalya Meydanı’nda sona erdi.

Göstericiler, iktidarın kamu çalışanlarına saygı duymasını istedi.

Ülkenin en büyük işçi sendikası olan Genel İş Sendikasının (CGT) Genel Sekreteri Sophie Binet, gösteride gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkede kamu ve özel sektör dahil olmak üzere yüz binlerce işten çıkarma yaşanacağını söyledi.

Binet, ülkedeki son siyasi gelişmelerle ilgili, “Ülkemiz, bizi endişelendiren bir siyasi krizin içinde” diyerek, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u, sendikacıların ve çalışanların sesini duymaya çağırdı.

Macron’un halkın genel çıkarlarını savunarak cumhurbaşkanlığı görevini yerine getirmesini isteyen Binet, Fransa’da bir hükümetin sosyal talepleri yerine getirmeden ayakta kalamayacağını belirtti.

CGT’ye göre, ülke genelindeki gösterilere 200 binden fazla kamu çalışanı katıldı.