Ankara’da evine ünlü bir restorandan yemek sipariş eden bir sivil toplum kuruluşu başkanı, fişte KDV’nin yüzde 1 yazıldığını fark etmiş.
Normalde restoran ve lokantalar için KDV oranı yüzde 10.
Bunun üzerine başkan, fişi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e göndermiş.
Bakan Şimşek, kendisine gelen ihbar üzerine talimat vermiş. Denetimden geçen restorana ceza kesilmiş.
Son dönemde 6 bin 280 restoranın KDV’yi olması gerekenden düşük kestiği tespit edilmiş ve 37 milyon lira ceza kesilmiş.
Devlet birçok temel gıda ürününe yüzde 1 KDV uyguluyor.
Restoran ve lokantalar çoğunlukla yüzde 1 KDV ödediği ham maddeden üretim yapıp, büyük kar elde ediyorlar.
Sattığı ürünlerden yüzde 10 KDV ödemesi gerekirken çoğunlukla fiş ve faturalara KDV’yi yüzde 1 yansıtıyor. Aradaki farkı da cebe indiriyorlar.
Ayrıca enflasyonu bahane edip sürekli fahiş zamlar yapıyorlar.
Bugün Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde dışarıda yemek Avrupa’dan bile pahalı!
Sosyal medyada yurtdışında alınan fişlerde bu fark net gözüküyor.
Ülkemizde yapılan denetimlerde restoran ve lokantalarda yemeklere at, eşşek, domuz etti, tavuk bacağı vs. karıştırıldığını haberlerde sürekli okuyoruz.
Restoran ve lokantalara kesilen cezalar caydırıcı değil.
Vergi kaçıran, fahiş fiyat uygulayan, hileli gıda satan restoran, lokanta, büfe, kafe gibi işletmelerin direkt işletme ruhsatı iptal edilmeli!
Gıda sektöründeki fahiş fiyat politikası ve fırsatçılık enflasyonu da tetikliyor!
Gıda sektörü daha sıkı denetimden geçirilmeli!
***
BLUESKY’A GÖÇ HIZLANDI
X’in kullanıcıyı bezdiren politikaları ve sahibi Elon Musk’ın başta ABD Başkanlık seçimi olmak üzere birçok tartışmalı konuda tarafsız kalamaması nedeniyle birçok insan, Bluesky’a üye olmaya başladı.
X’in hem taraflı tutumu hem de gazetelerin haber linklerini bile görünmez kılmaya çalışması yüzünden The Guardian gibi önemli gazeteler bile X’e veda etti.
Kullanıcı sayısı son dönemde çılgınca artan Bluesky ise işi baştan sıkı tutuyor:
Parodi, hiciv veya hayran hesap sahiplerine bile hem görünen adlarında hem de biyografilerinde kendilerini açıkça etiketlemelerini istiyor.
Ayrıca platformda, hesapların takipçi kazanmak ve daha sonra şekil değiştirmek için sahte profiller oluşturanlara da önlem alıyor.
Sahte hesaplar sürekli siliniyor.
Özetle Bluesky, organik, hilesiz hesaplarla yoluna devam ediyor. Bu temiz yayın politikasıyla X’in ciddi rakibi olmak üzere!
***
HAKLIYKEN HAKSIZ DURUMA DÜŞMEK
İstanbul’da bir polis memurunun, iki yıl önce, 850 bin TL vererek aldığı daire bir türlü bitirilip, teslim edilemedi.
Polis memuru, aradan geçen zamanda paranın değer kaybettiğini belirterek 2 milyon TL olarak geri ödenme istedi.
Ancak ödemesi 850 bin TL olarak yapıldı.
Polis memuru dolandırıldığını belirterek kendisine evi satan emlakçı baba-oğlu kurşun yağmuruna tutarak katletti.
İki yıl önceki 850 bin lirasını bugünkü 850 bin lira olarak ödemek resmen dolandırıcılık.
Üstelik dolandırılan bir polis memuru!
Emlakçı baba –oğulun bu özgüveni nereden geliyor acaba?
Elbette cinayetin savunulacak tarafı yok!
İnsan öldürmek bu kadar kolay mı? Haklı olduğu yerde haksız hatta katil durumuna düşmek bu olsa gerek!
Asıl düşündürücü olan ise polisin bile mahkemeye gitmek yerine adaletini kendi sağlaması.
***
GALATASARAY NEDEN YABANCI HAKEM İSTEMİYOR?
Galatasaray yönetiminden Eyüpspor maçında puan kaybedilince hakemleri, TFF ve MHK’yı hedef alan çok sert açıklamalar geldi.
Oysa Eyüpspor aleyhine yapılan hakem hataları da vardı. Eyüpspor’un da penaltısı verilmedi.
Galatasaray-Beşiktaş maçında Arda Kardeşler, Davinson Sanchez’in iki kırmızı kartlı hareketini görmezden geldiği için düdüğünü asmak zorunda kaldı.
Aynı Sanchez, Eyüpspor maçında da iki kez atılmalıydı! İşte yapı budur:
Sanchez, kırmızı kart görmeyeceğinden emin bir şekilde maçlara çıkıyor!
Bunu hakem yorumcuları da söylüyorlar ama Galatasaray yönetimi sanki sadece kendilerine haksızlık yapılmış gibi bir algı yaratıyorlar.
Yayıncı kuruluşta ekrana gelen ‘Trio’ programının hakem yorumcuları ve Fırat Aydınus, Bünyamin Gezer ile Deniz Ateş Bitnel’in çoğunluk kararlarına göre hazırlanan bir liste paylaşacağım.
Süper Lig’in ilk 14 haftası itibariyle:
Fenerbahçe’nin gördüğü sarı kart 30. Hakem hataları olmasaydı görmesi gereken sarı kart sayısı ise 37. FB’nin rakiplerinin gördüğü sarı kart sayısı 48. Hakem hataları olmasaydı FB’nin rakiplerinin görmesi gereken sarı kart 62 olacaktı.
Galatasaray’ın gördüğü sarı kart sayısı 29. Hakem hataları olmasa GS’nin görmesi gereken sarı kart sayısı tam 58! GS’nin rakiplerinin gördüğü sarı kart sayısı 31, görmesi gereken ise 42.
İlk 14 haftada FB ve GS kırmızı kart görmedi. Hakem hataları olmasaydı FB iki, GS ise tam altı kırmızı kart görmesi gerekiyordu. İlginçtir FB’nin rakiplerine hakem hataları yüzünden gösterilmesi gereken ama gösterilmeyen dört kırmız kart pozisyonu var. GS’nin rakipleri iki kırmızı kart görmesi gerekiyordu ve hakemler o iki kırmızı kartı da göstermiş.
FB lehine hatalı verilmiş penaltı iki ama verilmesi gereken penaltı altı. FB’nin rakiplerine hatalı verilen penaltı bir, verilmesi gereken penaltı ise iki.
GS lehine hakem hatası yüzünden verilmiş penaltı yok ama GS’a verilmesi gereken dört penaltı var. GS’ın rakiplerine hatalı verilmiş penaltı kararı dört ama GS’nin rakiplerine verilmesi gereken ama verilmeyen üç penaltı kararı var.
GS’nin iptal edilmemesi gereken bir golü var. GS’nin attığı ama iptal edilmesi gereken gol ise üç. GS’nin rakiplerinin iptal edilmemesi gereken golü yok. İptal edilmesi gereken gol ise bir.
Trabzonspor ve Beşiktaş aleyhine de birçok hakem hataları yapıldı. Yine şampiyonluk yarışında iki takım kaldı!
Hakemlerin performansı kötü. Bu ligin adil olması için yabancı hakemler getirilmeli.
Çok basit bir soru; madem Galatasaray da hakemlerden şikayetçi neden yabancı hakem istemiyor?
Bu sorunun yanıtı ise yukarıda verdiğim rakamlarda gizli!
***
Altyazı
“İnsanın ruhu vücudunun en bitkin parçası. Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için hayat sonu olmayan bir yolmuş gibi geliyor bize. (Kaybedenler Kulübü)
