Dünyanın yüzde 40’ı tehlike altında: Yoksulluk ve göçü tetikliyor


Birleşmiş Milletler Bilim ve Politika Arayüzü (UN SPI) tarafından yayımlanan bir rapora göre, Antarktika hariç dünya topraklarının yüzde 40’ı artık kurak alanlardan oluşuyor. 1990’dan bu yana dünya topraklarının üçte biri daha kurak hale gelirken, bu değişimin geçici değil, kalıcı olduğu belirtiliyor. Kuraklıkların sona erdiği, ancak aridleşmenin geri dönüşsüz bir süreç olduğu vurgulanıyor.

AFRİKA VE ASYA EKONOMİLERİ TEHDİT ALTINDA 

Rapor, kuraklığın ekonomik etkilerini de ortaya koyuyor. Afrika, 1990-2015 yılları arasında artan kuraklık nedeniyle Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYH) yüzde 12’sini kaybetti. Bu kaybın 2025’e kadar yüzde 16’ya çıkması bekleniyor. Asya’da ise benzer şekilde yüzde 7’ye yakın bir kayıp öngörülüyor.

Kuraklık, tarımı doğrudan etkiliyor. Özellikle mısır gibi temel tarım ürünlerinin verimi büyük bir risk altında. Kenya’da mısır üretiminin 2050 yılına kadar yarıya düşeceği tahmin ediliyor. Rapora göre, kurak alanlar toplam yağışın %90’ını buharlaşma yoluyla kaybediyor ve sadece %10’u bitki örtüsüne kalıyor.

SU VE TOPRAK KİRİZİ

Guardian’da yer alan haber göre; UNCCD Baş Bilimcisi Barron Orr, fosil yakıtların yakılmasının dünya genelinde kalıcı kuraklığa neden olduğunu belirtti. “Bu süreç, insanları ve doğayı geri dönülmez eşiklere yaklaştırıyor. İklim krizinin su kriziyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu görüyoruz” dedi.

Ayrıca, kötü tarım uygulamaları, aşırı su tüketimi ve toprak erozyonu gibi insan faaliyetlerinin kuraklığı hızlandırdığı ifade ediliyor. Save Soil kampanya grubunun teknik direktörü Praveena Sridhar, yoğun tarımın biyoçeşitlilik kaybı, karbon depolama azalması ve artan sel, kuraklık ve yangın sorunlarını körüklediğini belirtti.

UZMANLARDAN ÇAĞRI: ÇÖZÜM MEVCUT

Londra Üniversitesi’nden Mark Maslin, bu durumun sadece bir uyarı değil, aynı zamanda politikacılara bir çağrı olduğunu belirtti: “Sera gazı emisyonlarını azaltarak aridleşmeyi yavaşlatabilir, sürdürülebilir tarım, su yönetimi, ağaçlandırma ve eğitim gibi çözümlerle adapte olabiliriz.”

Maslin’e göre, bu tür çözümler yerel ve ulusal düzeyde iyi bir yönetimle uygulanabilir. Ancak harekete geçmek için zamanın daraldığını belirtti.

 

 


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/wphaberbotu/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464