Birçok insan, solucanların su dolu topraklarında boğulma korkusuyla yüzeye çıktığını düşünür. Ancak, Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden toprak bilimci Thea Whitman’a göre, solucanların akciğerleri yok ve oksijeni deri yoluyla hem sudan hem de havadan absorbe edebiliyorlar. Hatta, Kevin Butt adlı bir solucan ekolojisti, solucanların günlerce suda yaşayabildiğini gözlemlediğini belirtiyor.
1956 yılında yapılan bir çalışma, bazı solucan türlerinin tamamen suyla dolu topraklarda 31 ila 50 hafta yaşayabildiğini ortaya koydu. Yani solucanlar, topraktaki suyun içinde yeterli oksijen olduğu sürece hayatta kalabiliyor.
OKSİJEN İHTİYACI ROL OYNAYABİLİR
2008 yılında yapılan bir araştırma, bazı solucan türlerinin oksijen seviyelerine karşı daha hassas olduğunu ve yağmurlu günlerde bu nedenle yüzeye çıkabileceğini öne sürüyor. Oksijen ihtiyacı yüksek olan türler, yağmurun oluşturduğu düşük oksijen seviyelerine karşı daha savunmasız olabilir ve bu yüzden yüzeye çıkmayı tercih edebilir.
YAĞMUR TİTREŞİMLERİNE TEPKİ
Bir başka teori, yağmur damlalarının yarattığı titreşimlerin solucanlar tarafından yırtıcı hayvanların varlığı olarak algılanabileceğini öne sürüyor. Ancak Kevin Butt, bu teoriyi desteklemiyor ve yağmurun ritmik titreşimlerinin bir avcı, örneğin bir köstebeğin düzensiz hareketlerinden kolayca ayırt edilebileceğini belirtiyor.
DAHA HIZLI HAREKET ETMEK İÇİN ÇIKIYORLAR
Whitman ve Butt’a göre, en olası açıklama solucanların yağmurlu günlerde yüzeye çıkmasının, daha hızlı hareket etmelerine olanak tanımasıdır. Solucanlar nemli ortamlarda yaşayabildiğinden, ıslak zeminler onlar için hareket etmeyi kolaylaştırır. Bu, solucanların çiftleşmek veya göç etmek için ideal bir fırsat olarak yağmurlu günleri değerlendirdiği anlamına gelebilir.
Araştırmacılar, solucanların bazen topraktaki kimyasallardan rahatsız olduğu için yüzeye çıktığını da düşünüyor. Örneğin, hardal tozu ve su karışımı gibi kimyasallar, solucanların yüzeye çıkmasına neden olabilir.