Arkeologlar, Scremby Köyü’ndeki mezarlıkta yaptıkları kazıda altıncı yüzyıla tarihlenen bir mezarda bulunan bu eşsiz keşif karşısında hayrete düştü. Multirenkli emaye süslemeleriyle dikkat çeken bu Roma dönemine ait kupa, Anglo-Sakson döneminde bilinçli bir şekilde mezara yerleştirilmiş gibi görünüyor.
“Kupa muhtemelen bir içki bardağı olarak üretilmişti” diyen Sheffield Üniversitesi’nden Orta Çağ arkeoloğu Hugh Willmott, kupanın İngiltere’ye üçüncü yüzyılda Fransa’dan ithal edilmiş olabileceğini belirtti. Yaklaşık 5.7 cm yüksekliğindeki ve 280 mililitre sıvı kapasitesine sahip bu kap, bakır alaşımından yapılmış ve üzerindeki ay ve kalp motifleri kırmızı, akuamarin ve mavi emaye ile işlenmiş.
DOMUZ YAĞI: BESİN Mİ, TIBBİ MALZEME Mİ?
Kupanın içindeki organik kalıntılar üzerinde yapılan analizlerde, yüksek oranda domuz yağı lipidleri tespit edildi. Araştırmacılar, bu yağı yiyecek, nemlendirici veya tıbbi bir malzeme olarak kullanmış olabileceğini düşünüyor. Roma döneminde domuz yağı bağırsak parazitlerini tedavi etmek veya yaraları iyileştirmek için kullanılıyordu. Altıncı yüzyılda bu kadın, yerel toplulukta halk hekimliği yapıyor olabilir.
Araştırmacılar, kupanın mezara yerleştirilmesinin ritüel bir anlam taşıyabileceğini vurguladı. Willmott, kupanın muhtemelen bir aile yadigârı olduğunu veya bir Roma mezarından çıkarılıp bulunduğunu söyledi. Kupanın dikkat çekici şekilde iyi korunmuş olması, onun rastgele bir buluntu olmadığını gösteriyor.
DNA ANALİZLERİ YOLDA
Mezarla ilgili çevresel ipuçlarının yetersiz olduğu belirtilirken, DNA analizlerinin daha fazla bilgi sağlayabileceği düşünülüyor. Bu analizler, mezarda yatan kızın kimliği, yaşadığı topluluk ve onun bu benzersiz kupa ile olan bağlantısı hakkında daha fazla ipucu verebilir.