Dizideki Şakir Paşa ve Cevat Paşa karakterlerinin kimler olduğu ve gerçek hayatta hangi isimleri canlandırdığı, izleyicilerin merak ettiği konulardan biri. Bu sebeple, “Şakir Paşa dizisindeki Şakir Paşa gerçekte kim?” sorusu da araştırılmaya başlandı.
Halikarnas Balıkçısı, gerçek adıyla Cevat Şakir Kabaağaçlı, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. 1890 yılında doğan Cevat Şakir, özellikle “Halikarnas Balıkçısı” adıyla tanınan bir yazar ve gazetecidir.
1973 yılında hayatını kaybeden Cevat Şakir, Bodrum’a olan ilgisi ve denizle olan derin bağlarıyla da tanınır.
Halikarnas Balıkçısı kimdir?
Mehmet Şakir Paşa, önemli bir Osmanlı ailesine mensup olup, dönemin önde gelen devlet adamlarından biridir. 1891-1895 yılları arasında sadrazamlık yapmış olan Ahmed Cevad Paşa’nın kardeşi olan Mehmet Şakir Paşa, aynı zamanda Halikarnas Balıkçısı olarak tanınan ünlü yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın babasıdır.
1855 ve 1914 yılları arasında yaşayan Mehmet Şakir Paşa, ailesinin ölümünden sonra kimsesiz kaldı. Kardeşi Ahmed Cevad Paşa ile birlikte askeri okula verilen Mehmet Şakir Paşa, zamanla çeşitli ülkelerde diplomatik görevlerde bulundu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde önemli görevler üstlendi. 1890 yılında Girit Valisi olarak atanan Paşa, 1895 yılında ağabeyi Ahmed Cevad Paşa’nın sadrazamlık görevinden alınmasını protesto ederek devlet görevinden istifa etti.
Babası Şakir Paşa’yı gittikleri çiftlikte silahla vurarak öldürdü
Şakir Paşa Ailesi’nin reisi Mehmet Şakir Paşa’nın şüpheli ölümü, o dönemde büyük bir yankı uyandırmıştır. Halikarnas Balıkçısı olarak tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı, Mehmet Şakir Paşa’nın oğludur. 1914 yılında, Cevat Şakir Kabaağaçlı, babası Şakir Paşa’yı gittikleri çiftlikte silahla vurarak öldürmüştür. Bu trajik olayın ardından, Cevat Şakir 14 yıl hapis cezasına çarptırılmış ancak 7 yıl sonra serbest bırakılmıştır. Mehmet Şakir Paşa’nın ölümünün kazayla meydana geldiği belirtilse de, olay o dönemde büyük bir tartışma yaratmıştır.
Halikarnas Balıkçısı, gerçek adıyla Cevat Şakir Kabaağaçlı (1890-1973), Türk edebiyatının önemli yazar ve düşünürlerinden biridir. Edebiyat dünyasında deniz, doğa ve Ege kültürü üzerine yazdığı eserlerle tanınan Kabaağaçlı, 17 Nisan 1890 tarihinde Osmanlı’nın köklü Şakir Paşa Ailesi’ne mensup bir ailenin çocuğu olarak Girit’te doğdu. Babası Mehmed Şakir Paşa, Girit ve Atina’da sefirlik ve valilik yapmış, annesi ise Giritli Sare İsmet Hanım’dı. Ailesinin diğer üyeleri de sanatla iç içe olup, Fahrelnisa resim alanında, Aliye gravür alanında üne kavuşmuş, amcası II. Abdülhamid devri Sadrazamı Ahmed Cevad Paşa’dır.
Cevat Şakir, altı çocuklu ailenin en büyük evladıydı
Cevat Şakir, altı çocuklu ailenin en büyük evladıydı. Çocukluk yıllarını babasının görev nedeniyle Atina’da geçirdi. İlköğrenimini Büyükada’da, orta ve lise eğitimini ise 1907’de Robert Kolej’de tamamladı. Aynı yıl ilk yazısını İkdam gazetesinde yayımladı. Lise eğitiminden sonra, denizcilik öğrenimi için İngiltere’yi tercih etmek istese de ailesinin isteğiyle Oxford Üniversitesi’nde tarih okumaya başladı. 1913’te İtalyan bir hanımla evlenip İtalya’da resim öğrenimi gördü. 1925 yılına kadar geçimini çeşitli dergilerde yazılar, çeviriler ve resim yaparak temin etti. Ayrıca, Türk basınında kapakçılığın gelişmesine önemli katkılarda bulundu.
Cevat Şakir Kabaağaçlı, 13 Nisan 1925 tarihinde Resimli Hafta dergisinde yayımlanan “Hapishanede idama mahkum olanlar, bile bile asılmaya nasıl gider?” başlıklı yazısı nedeniyle İstanbul İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı. Yazı, askeri isyana teşvik edici bir içerik taşıdığı gerekçesiyle, yazar “Memlekette isyan bulunduğu sırada, askeri isyana teşvik edici yazı yazmak” suçlamasıyla mahkum oldu. Bu yazı, Cevat Şakir’in Bodrum’a ilk gelişinin de sebebi oldu; mahkeme onu sürgün ederek üç yıl kalebentlik cezası verdi.
Bodrum’a olan sevgisi, onu “Halikarnas Balıkçısı” takma adını almasına sebep oldu
Cevat Şakir, 1928’de cezasını tamamlayarak, kendi isteğiyle tekrar Bodrum’a döndü ve burada 1947 yılına kadar yaşadı. Bodrum’a olan sevgisi, onu “Halikarnas Balıkçısı” takma adıyla tanınan bir yazar yaptı. Bodrum’un antik dönemdeki adı olan Halikarnassos’u mahlas olarak benimseyen yazar, kenti güzelleştirmek adına büyük çabalar sarf etti, yurt dışından tohum ve fidan getirerek bölgenin doğasını geliştirmeye çalıştı. Bu süreçte, balıkçılık dahil çeşitli işlerde çalıştı ve edebi kariyerinin büyük kısmını Bodrum’da sürdürdü.
Cevat Şakir, ikinci evliliğini dayısının kızı Hamdiye ile yaptı, üçüncü evliliğini ise Hatice Hanım’la gerçekleştirdi. Üç evliliğinden beş çocuğu oldu. Çocukları eğitim çağına geldiğinde, Bodrum’da ortaokul bulunmadığı için ailesini İzmir’e taşımak zorunda kaldı. Yaşamını yazarlık ve turist rehberliği ile sürdüren Cevat Şakir, rehberlik kurslarında dersler de verdi. 13 Ekim 1973’te İzmir’de kemik kanserinden hayatını kaybetti.