Scotchtown’daki ev sahibi, toprağın yüzeyinde iki diş fark ettiğinde sıradan bir gün geçirdiğini düşündüğünü söyledi. “Dişleri elime aldığımda özel bir şey olduğunu hemen anladım ve uzmanları çağırmaya karar verdim,” diyen ev sahibi, fosilin bilim dünyasına katkı sağlamasından duyduğu mutluluğu ifade etti.
New York State Museum’un yaptığı açıklamaya göre, keşif sırasında bir çene kemiği, birkaç diş, bir ayak kemiği parçası ve bir kaburga parçası bulundu. Müzeden gelen ekip ve Orange County Community College personeli fosilleri dikkatle çıkardı.
Mastodonlar, yaklaşık 13 bin yıl önce Kuzey Amerika’da yaşamış, mamutların uzak kuzenleri olan ve boyut olarak günümüz fillerine benzeyen tüylü yaratıklardı. 6 tona kadar ulaşan ağırlıklarıyla, genellikle çam ormanlarında ve bataklık alanlarda yaşamaya adapte olmuşlardı.
Orange County, New York eyaletinde bugüne kadar bulunan 150 mastodondan üçte birine ev sahipliği yaparak fosil keşiflerinde önemli bir merkez haline geldi. Bu keşif, bölgenin zengin paleontolojik geçmişine yeni bir sayfa ekledi.
New York State Museum’un Araştırma Direktörü Robert Feranec, “Bu fosil, Buzul Çağı ekosistemlerini daha iyi anlamamıza yardımcı olacak eşsiz bir fırsat sunuyor,” dedi. Feranec, dişler ve çene üzerinden yapılacak analizlerle hayvanın ne yediği, çevresiyle nasıl etkileşimde bulunduğu gibi bilgilerin ortaya çıkarılacağını belirtti.
Bilim insanları, fosilin yaşını belirlemek için karbon testi yapmayı ve daha sonra elde edilen verilerle Buzul Çağı’na dair daha kapsamlı bir tablo oluşturmayı planlıyor. Feranec, “Her fosil keşfi, geçmişi anlamamız için büyük bir adım. Bu buluş, New York’un tarihini yeniden şekillendirebilir,” diyerek bu tür keşiflerin önemini vurguladı.