Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatı 11. Liderler Zirvesi, Mısır’ın başkenti Kahire’deki yeni Başkanlık Sarayı’nda düzenlendi. “Gençlere Yatırım ve KOBİ’lere Destek: Yarının Ekonomisini Şekillendirmek” temasıyla düzenlenen zirveye katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:
ÜLKELERİNİ AYAĞA KALDIRMALILAR: Bölgemizde ve dünyada önemli hadiseler cereyan ediyor. Suriye’de son dönemde yaşanan gelişmeleri de aynı zaviyeden Suriye halkının çıkarını önceleyen bir yaklaşımla çok yakından takip ediyoruz. Suriye halkının birliğe, dayanışmaya, uzlaşıya ve savaş yorgunu ülkelerini süratle ayağa kaldırmaya ihtiyacı var. Biz de komşuları ve kardeşleri, bu zorlu süreçte Suriye’de istikrarın sağlanmasına katkı sunmaya çalışıyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin yeniden tesisine atfettiğimiz önemi her fırsatta vurguluyoruz.
SURİYELİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLMALIYIZ: Tüm dini, mezhebi ve etnik grupların yan yana sulh içinde yaşadığı terörden arındırılmış bir Suriye’nin inşası en samimi beklentimiz. D-8 üyeleri olarak bu zorlu mücadelelerle Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmamız gerektiğine inanıyorum.
BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ: Teşkilatımızı büyütmek suretiyle etki alanını daha da geliştirmek için yeni üye ve ortaklara kapımızın açık olması gerekiyor. Bu noktada Endonezya Cumhurbaşkanımızın talebini ben de aynen paylaşıyorum. Son yıllarda önemli atılımlar gerçekleştiren Azerbaycan’ın teşkilatımıza üye olmasıyla birlikte bugün dünden daha güçlüyüz. Kardeş Azerbaycan’a D-8 ailemize hoş geldiniz diyorum.
KÜRESEL GÜVENLİK KURUMLARI İŞLEVSİZ: Yaklaşık çeyrek asırlık geçmişe sahip teşkilatımızın kuruluş felsefesinde yer alan barış, diyalog, işbirliği, adalet ve eşitlik kavramlarının önemi bugün daha iyi anlaşılıyor. Artan çatışmalar, krizler ve savaşlar karşısında maalesef küresel güvenlik ve istikrarı teminle görevli kurumlar sorumluluklarını yerine getirmiyor. Gelinen noktada sadece siyasi sistemin değil, temelleri İkinci Dünya Savaşı sonrasında atılan ekonomik nizamın da ciddi sarsıntılar geçirdiğini görüyoruz. Küresel iktisadi kurumlar cari gerçeklere ya uyum sağlayamıyor ya da ihtiyaç duyulan desteği vermekte zorlanıyor. Böylesine hassas bir dönemde gerçekleştirdiğimiz zirvemizde alacağımız kararların sorunların çözümünde bize rehberlik etmesini ümit ediyorum.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMANIN YOLU GENÇLER: Toplantımızın temasını teşkil eden gençler ve KOBİ’ler ülkemizin son 22 yıldır ekonomi alanında kaydettiği ilerlemenin de lokomotifi oldu. Üye ülkelerimizdeki toplamda 1 milyardan fazla nüfusumuzun çok büyük kısmı gençlerden oluşuyor. Avrupa dahil Batı’da nüfusun giderek yaşlandığı bir dönemde genç nüfus iyi değerlendirilebildiğinde bizler için çok büyük bir avantaj. Türkiye olarak sürdürülebilir kalkınmanın ancak gençlerin ekonomiye azami iştiraki ile mümkün olabileceğini biliyoruz. Gençlerimizin teknolojik ve dijital becerileriyle girişimci ruhlarını geliştiren proje ve programlar yürütüyoruz. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan TEKNOFEST’e en az gelişmiş ülkeleri dahil etmek suretiyle küresel adalet ve gelişime katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
TERCİHLİ TİCARETİN ÖNEMİ: KOBİ’lerin desteklenmesinde D-8’in mevcut imkânlarını daha etkin şekilde kullanmamız gerektiğini düşünüyorum. Ticaretten yatırıma, kırsal kalkınmadan tarıma, turizmden enerji ve ulaştırmaya kadar çeşitli alanlarda KOBİ’leri bilgilendirici programlar düzenlenmesinde fayda var. KOBİ’lerin teşkilatımızın en önemli girişimlerinden olan tercihli ticaret uygulamalarından azami derecede istifade edebilmeleri için programlar geliştirilmesi gerekiyor. Bu programlar ülkemiz arasındaki ticarete önemli katkı sunacak. Mısır’ın da tercihli ticaret anlaşmasını onaylamasıyla birlikte artık çok daha geniş çerçevede anlaşmanın uygulanması mümkün olacak.
ABBAS VE MİKATİ DESTEK İSTEDİ
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, “İsrail’in 1967 sınırlarında Doğu Kudüs dahil olmak üzere Filistin topraklarındaki işgaline son verilmesi gerektiği konusunda tüm dünya hemfikirdir. İsrail, Filistin halkına yönelik ihlallerine devam ediyor ve dünya, tek bir standartla hareket etmeli” ifadelerini kullandı. Lübnan Başbakanı Necib Mikati ise Lübnan’ın çok büyük bir kriz yaşadığını belirtti ve İsrail’in ülkelerine saldırıları nedeniyle D-8 ülkelerinden yardım istedi.
KAHIRE’DE YOĞUN DIPLOMASI TRAFIĞI
YENİ Başkanlık Sarayı’ndaki aile fotoğrafı çekiminin ardından, liderler Kuran’da ilk inen ayet olan İkra (Oku) yazılı tablo önünde zirve anı defterini imzaladı. Salonda, Fetih Suresi okundu. Toplantıya, D-8 üyesi Türkiye, Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Malezya, Nijerya ile Pakistan’ın devlet ve hükümet başkanlarının yanı sıra Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov da katıldı. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es- Sisi ile görüşen Erdoğan, Mısır’la savunma sanayii, enerji, ulaştırma ve kalkınma başta olmak üzere birçok alanda işbirliğini geliştirmeye, 15 milyar dolar karşılıklı ticaret hacmi hedefine ulaşmak için gayret göstermeye devam edeceklerini ifade etti. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’le görüşmesinde ise Erdoğan, siyasi ve ekonomik işbirliğini artırmak için çalışmaların devam edeceğini vurguladı. Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’la da bir araya geldi.
İSRAİL’E KARŞI BİRLİK ÇAĞRISI
D-8 Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen Filistin ve Lübnan’daki durumlara ilişkin özel oturumda İslam ülkelerine İsrail’e karşı atılacak adımlar için birlik ve öncülük etme çağrısında bulunan Başkan Erdoğan şu mesajları verdi:
İsrail yönetimi, Amerika’nın aleni, birçok Batılı ülkenin de dolaylı desteğinden cesaret alarak saldırılarını genişleterek sürdürüyor. Lübnan’dan sonra Suriye de İsrail yayılmacılığının hedefi oldu. İsrail’in Golan tepelerinde yasadışı yerleşimlerini genişletmesi dâhil Suriye’nin toprak bütünlüğünü hiçe sayan adımlarını görüyoruz. Suriye’nin ve bölgemizin istikrarını tehdit eden bu hukuksuzluklara D-8 olarak çok daha güçlü tepki vermemiz gerek.
TECRİT EDİLMELİ
İslam ülkeleri olarak İsrail’e karşı atılabilecek adımlara öncülük etmeliyiz. Her şeyden önce İsrail’e silah ambargosu uygulanması, İsrail ile ticaretin sonlandırılması ve uluslararası alanda tecrit edilmesi çok mühim. Silah satışının durdurulması girişimimize aralarında güvenlik konseyinin daimi 2 üyesinin de bulunduğu 52 üye ve 2 uluslararası teşkilat destek verdi. Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan ve Türkiye olarak bizim de müdahillik başvurusu yaptığımız davaya D-8 üyeleri başta olmak üzere azami sayıda ülkenin müdahil olmasını teşvik etmeliyiz. Kısa vadede Gazze’de kalıcı ateşkese ulaşmak her zamankinden daha fazla önem kazandı. Bu konuda hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Uzun soluklu hedefimiz ise 2 devletli çözümü hayata geçirmek için bir müzakere sürecinin başlatılması olmalıdır. Ateşkesin sağlanması konusunda Katar ve Mısır’ın sürdürdüğü müzakerelere güçlü destek vererek bir an evvel neticeye ulaşmalıyız.
DAHA FAZLA ÇABA HARCAMALIYIZ
Lübnan’da ateşkesin tesisi ve Suriye’de Esad rejiminin çökmesi, ümit ediyorum daha olumlu bir dönemin başlangıcı olacaktır. Lübnan’ın içinde bulunduğu sıkıntılı dönemde hep birlikte kardeşlerimizin yanında olmamız lazım. Filistin’de olduğu gibi Lübnan’da da siyasi dağınıklığın devam etmesine izin vermemeliyiz. Acil ve kalıcı bir barışın tesisi için D-8 ülkeleri olarak hep birlikte daha fazla çaba harcamalıyız.