Çinli bilim insanlarının Wuhan’da ilk kez ‘viral pnömoni’ riski konusunda tüm dünyayı uyardığı tarihten bu yana beş yıl geçti. Dünya Sağlık Örgütü nihayet Wuhan’daki Viroloji Enstitüsü’nden virüsün kökenine ilişkin bilgilerin paylaşılmasını ‘Bu ahlaki ve bilimsel bir zorunluluktur’ diyerek istedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ=WHO), gezegeni altüst eden salgının başlangıcından beş yıl sonra böyle bir çağrı yapması tepki çekti.
DSÖ Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Covid-19’un kökenlerini anlayabilmemiz için Çin’den veri ve erişim paylaşması çağrısında bulunuyoruz. Bu ahlaki ve bilimsel bir zorunluluktur” dedi.
Covid-19 dünya genelinde yedi milyondan fazla insanı öldürdü, ekonomileri parçaladı ve sağlık sistemlerini felç etti. DSÖ, “Ülkeler arasında şeffaflık, paylaşım ve iş birliği olmadan dünya gelecekteki salgınları ve pandemileri önleyemez ve bunlara hazırlıklı olamaz” dedi.
PEKİN: HİÇBİR ŞEYİ SAKLAMADIK
Pekin ise DSÖ’nün ricasına sert yanıt vererek Covid hakkında “hiçbir şeyi saklamadan” bilgi paylaştığını söyledi.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, “Beş yıl önce… Çin, salgın bilgilerini ve viral gen dizisini hemen DSÖ ve uluslararası toplumla paylaştı. Hiçbir şeyi saklamadan, önleme, kontrol ve tedavi deneyimimizi paylaştık ve uluslararası toplumun pandemiyle mücadele çalışmalarına büyük bir katkı sağladık” dedi.
Peki bu jet yanıt salgına ilişkin şeffaf bir bilgi ağının oluşturulmadığını mı yansıtıyor? Ya da Çin’de elde edilen yeni bilgilerin DSÖ dışındaki kurumlarla paylaşıldığını mı? Pek çok soru işareti hala yanıtsız.
O AÇIKLAMA 5 YAŞINDA
DSÖ, 31 Aralık 2019’da Çin’deki ülke ofisinden, Wuhan kentindeki “viral pnömoni” vakalarıyla ilgili bir medya açıklaması aldı. BM sağlık kuruluşu, “Bundan sonraki haftalarda, aylarda ve yıllarda Covid-19 hayatlarımızı ve dünyamızı şekillendirmeye başladı” dedi ve ekledi:
Bu dönüm noktasının 5. yılını anarken, değişen ve kaybedilen hayatları onurlandırmak, Covid-19 ve Uzun Covid’den muzdarip olanları tanımak, bize bakmak için çok şey feda eden sağlık çalışanlarına şükranlarımızı sunmak ve daha sağlıklı bir yarın inşa etmek için, Covid-19’dan ders çıkarmayı taahhüt etmek için bir ‘an’ ayıralım.
DÜNYA BİR SONRAKİ PANDEMİYE HAZIR MI?
Bu ayın başlarında, DSÖ Genel Müdürü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünyanın bir sonraki pandemiye hazır olup olmadığına ilişkin açıklamalarda bulundu:
Bir sonraki pandemi bugün gelse bile, dünya beş yıl önce Covid-19’a bir dayanak noktası sağlayan aynı zayıflık ve savunmasızlıklardan bazılarıyla karşı karşıya kalacaktır. Ancak dünya aynı zamanda pandeminin bize öğrettiği acı dolu derslerin çoğunu da öğrendi ve gelecekteki salgınlara ve pandemilere karşı savunmasını güçlendirmek için önemli adımlar attı.
Aralık 2021‘de, Covid’in neden olduğu yıkımdan korkan ülkeler, pandemi önleme, hazırlık ve müdahale konusunda bir anlaşma taslağı hazırlamaya karar verdi. Anlaşmayı müzakere eden DSÖ’nün 194 üye devleti, anlaşmanın içermesi gereken şeylerin çoğunda anlaştı, ancak pratik konularda takılıp kaldılar.
Bir sonraki pandemi vurduğunda kenara çekilmekten çekinen ilaç endüstrisine sahip batılı ülkeler ile fakir ülkeler arasında önemli bir fay hattı bulunuyor:
“Ortaya çıkan patojenleri (mikropları) hızla paylaşma zorunluluğu ve
ardından ortaya çıkacak
aşı ve ilaçlar gibi bunlardan elde edilen pandemiyle mücadele faydaları”
Müzakereler için son tarih Mayıs 2025
*** Agence France-Presse
*** THE GUARDIAN