Osmanlı’nın sosyal hayatında tiyatronun yeri


Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu (1839-1908) , Metin And’ın dört cilt halinde hazırlanmış olan Türk Tiyatrosu, dönem olarak iki, basım sırası olarak üçüncü kitabıdır. Yazarın ele aldığı bu dönem, Geleneksel Türk Tiyatrosu ve Batı Tiyatrosu arasındaki etkileşimin ilk koşullarında bir geçiş süresi niteliğindedir.

Yazar, dört bölümden oluşan kitapta ilk olarak Batı’yla etkileşimin getirdiği kültürel değişimden ve bu değişimin tiyatro üzerindeki etkisinden bahsediyor. İkinci bölümde ise oyuncular ve tiyatro toplulukları, seyirci kitlesi, tiyatro binaları gibi etkenlerle tarihsel tiyatro anlayışı ve yönetimini okuyucuya sunuyor.

Üçüncü oda tiyatro yazarlarını ele alarak başlayan Metin And, yazarlar ve eserler üzerindeki gelenek ve Avrupa’yı inceliyor. Son bölümde türlerine göre kategorilere ayırdığı oyunlardan örneklerle dönemsel tiyatro sunumunu yansıtıyor.

OSMANLI’DA TİYATRO FAALİYETLERİ

Metin Ve mektuplar, anılar ve gazete haberleri üzerinden Tanzimat insanlarının tiyatro olaylarına ve ilgilerine ışık tutuyor. Eser, tiyatro insanları ve aydınların yanı sıra sıra gerek II. Mahmud ve Abdülmecid gibi padişahların saklandığı Ahmed Vefik Paşa ve Ziya Paşa gibi devlet adamlarının tiyatro faaliyetlerini gözler önüne seriyor.

TANZİMAT AYDINLARININ SORUMLULUĞU

Her şeyden önce Tanzimat aydınını ve parayı günümüz için bile geçerli değer ölçüleri getirmişlerdir. İlişkilerinin toplumlarda büyük sorumluluk sahibi olduğu, büyük bir ülkücülükle ortaya çıkan kalkınmasını, aydınlanmasını, mutluluğunu isteyen, yaşadıkları buna adamış insanlardı. Çoğu kendi kendini yetiştirmiş bu insanların eksikleri, kusurları ne olursa olsun bir kültür değişiminin mimarları olarak onlara her zaman saygıyla anacağız.

Tanzimat Dönemi’nde, edebiyatımıza giren birçok yeni edebî tür içinde modern tiyatro da vardır. Türk edebiyatında, metne dayalı bir tiyatro anlayışı ve oyunların düzenli bir biçimde bir tiyatro binasında oynanması ilk kez Tanzimat Dönemi’nde gerçekleşir.

Türk edebiyatının Batılılaşmasında en büyük paya sahip olan İbrahim Şinâsi, ilk yerli tiyatro eseri olarak kabul edilen Şair Evlenmesi’ni yazar. Tek perdelik bir komedi olan bu eserde, görücü usulü evliliğin yanlışlığı anlatılır.

TOPLUMDA TİYATRONUN ROLÜ

Nâmık Kemal, tiyatro türünün toplumu eğitmede önemli bir araç olduğunu keşfeden yazarların başında gelir ve tiyatroyu eğlencelerin en faydalısı olarak niteler. Vatan yahut Silistre, Gülnihâl, Âkif Bey, Zavallı Çocuk, Kara Belâ, Celâleddin Harzemşah adlı altı tiyatro eseriyle bu türde eser veren önemli bir isim olur.

Tanzimat Dönemi tiyatrosunun kurumsallaşmasındaki en önemli isimlerden biri Ahmet Vefik Paşa’dır. Moliére’den yaptığı adaptasyonlarla ya da çevirilerle Türk tiyatrosuna büyük bir katkı sağlar. Ayrıca, Bursa’da valilik görevini yürüttüğü sırada bu oyunların sahnelenmesi konusundaki çalışmaları önemlidir. Don Civani, Kadınlar Mektebi, Tartüf, Zor Nikâhı, Zorâki Tabib, Azarya, Tabîb-i Aşk bu oyunlardan bazılarıdır.



Notice: ob_end_flush(): Failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/wphaberbotu/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464