TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 12 saate yakın süren ameliyatın ardından yoğun bakım ünitesine alındı. Hastaneden yapılan açıklamada, Önder’in hayati tehlikesinin sürdüğü aktarıldı.
DOKTORU SÜRECİ ANLATTI
Sırrı Süreyya Önder’in bir sene önceki kontrollerini yapan Prof. Dr. Bilal Boztosun CNN TÜRK’te şu açıklamarda bulundu:
Dün gece 11’den beri yoğun bir şekilde takip ediyoruz. Vücudun en önemli damarı. Kalpten çıkan aort damarının yırtılması ve ona bağlı problemlerle Önder bey hastaneye geldi. Kap birkaç kez durduktan sonra kalp canlandırma işlemi yapıldı. Çok değerli bir cerrah arkadaşımız acil şartlarda ameliyata girdi. Bunların hepsinin acil şartlarda olduğunu belirtmekte fayda var. Ameliyattan sonra destek tedavisi dediğimiz kalbi ve akciğeri destekleyen tedavilerin 24 saatteki cevabını bekliyoruz. Bu süreç bizim için en kritik dönem.
Yırtılan mesafe bizim için çok önemli. Yırtılan kısım, kalp krizi dediğimiz buydu. Kalbi besleyen sağ koroner dediğimiz kalpten başlayıp beyne doğru giden şah damarına doğru yayılan ve tüm vücuda yayılan aort damarının yırtılması ile ilgili devam eden bir durum.
Yırtılmanın hangi organlara yayıldığı, yırtılma ile kalp krizi geçirtip geçirtmediği bunların hepsi geri dönüşü değiştiriyor. NE kadar uzun süre etkilendi ise kalbin ve aort damarının çok başarılı bir cerrah arkadaş yapsa dahi toparlanmayı belirleyen faktörlerden bir tanesi bu. Esas problem kalbin geri dönüp ne kadar cevap vereceği. Birçok faktör önemli.
‘BUNLARA DİKKAT ETMESİ GEREKİYORDU’
Süreyya bir yıl önce bt-anjio baktığımızda kalp damarlarında tedaviye ihtiyaç olacak durum yoktu. Sadece aort damarında genişleme vardı. Kalp damarlarında yaşına uygun değişiklikler vardı. Kritik balondur, stenttir, balondur ihtiyacı yoktu. Aort damarı 4.6 idi. Tansiyonu yükseltmemesi gerekiyordu, stres gerginlik yapmaması, kilo vermesi gerekiyordu. Bunları yapmadığınızda ani stres gerginlikte aort damarı yırtılıp istenmeyen durumlar meydana geliyor. 4.6’lık durum artıyorsa erkentakip gerekirse erken cerrahi müdahalenin yapılması gerekiyor.
‘AORT DAMARI, VÜCUDUN ANA TAŞIYICI HATTI’
Aort damarının kalpten çıkan ve vücuttaki tüm organlara kan taşıyan ana damar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Boztosun, “Aort damarı beyne, kola, bacağa, böbreğe, bağırsaklara kadar uzanan, tüm hayati organlara kan taşıyan ana yoldur. Bu damarda meydana gelen bir yırtık, hayati riski beraberinde getirir. Aort genişlemesi genellikle sessiz ilerler ama zamanında fark edilip önlem alınmazsa ciddi sonuçlara yol açar” ifadelerini kullandı.
‘ERKEKLERDE 3 CM ÜZERİNDEKİ GENİŞLEMELERE DİKKAT EDİLMELİ’
Aort damarındaki genişlemenin belirli sınırların üzerine çıktığında tehlike oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Boztosun, “Erkeklerde 3 santimin üzerinde olan genişlemeler dikkatle izlenmelidir. 5,5 santime ulaştığında genellikle cerrahi müdahale gerekir. Ancak bu rakamdan daha da önemlisi, damarın büyüme hızıdır. Eğer bir damarda 6 ayda hızlı bir artış görülüyorsa, o zaman 5,5 santimi beklemeden doktor müdahalesi gerekir” diye konuştu.
‘GEÇMEYEN GÖĞÜS AĞRILARINA DİKKAT EDİLMELİ’
Hastaların belirtileri dikkate alması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Boztosun, “Geçmeyen göğüs veya sırt ağrıları varsa, aort kapağı iki yaprakçıklıysa ya da kısa sürede ciddi genişleme gözlemleniyorsa, bu durum çok ciddidir. Bu hastalara ‘lütfen doktorunuza danışın’ diyoruz. Çünkü erken müdahale hayat kurtarır” dedi.
Aort damarındaki genişlemeyi artıran temel faktörleri açıklayan Prof. Dr. Boztosun, şu uyarılarda bulundu:
“Sigara, yüksek tansiyon, obezite, diyabet ve yüksek kolesterol gibi faktörler aort damarının genişlemesini hızlandırır. Bu riskleri kontrol altına almak, damarın büyümesini yavaşlatır ya da durdurabilir. Bazı hastalar 5 yılda ameliyatlık hale gelirken, bazıları 20 yıl boyunca izlenebilir durumda kalabiliyor. Farkı yaratan, bu risk faktörlerinin kontrol altına alınıp alınmamasıdır.”
‘GENETİK YATKINLIĞA DİKKAT EDİN’
Sırrı Süreyya Önder’in sürecine de değinen Prof. Dr. Boztosun, “Kendisi yoğun ve stresli bir dönem geçiriyor. Yaklaşık 4.6 cm’lik bir genişleme söz konusuydu ve bu yakın takip edilmesi gereken bir süreçti. Özellikle ailesinde benzer bir hikaye olanlar ya da romatolojik hastalık geçmişi bulunanlar bu konuda daha dikkatli olmalı. 5.5 cm ameliyat sınırı gibi düşünülse de bazı hastalarda 4.6- 4.9 cm gibi daha düşük değerlerde de yırtılma yaşanabiliyor” diye konuştu.
Aort damarındaki yırtılmanın hangi organa yayıldığına göre farklı klinik tablolar ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Boztosun, “Şah damarına uzanırsa bilinç kaybı, böbrek damarına giderse böbrek yetmezliği, bacak ya da kola giderse o organların fonksiyonları bozulabilir. İstiyoruz ki hiç yırtılma olmasın. Bunu sağlamak için de genişlemenin önüne geçmeliyiz” dedi.
‘İYİLEŞME BİRKAÇ HAFTA SÜREBİLİR’
Aort yırtılması sonrası tedavi sürecinin çok hassas yönetilmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Boztosun, “Bu gibi durumlarda ilk 24 saat çok kritik. Ameliyatın uzun sürmesi bu süreçte olağan. Ancak ameliyat sonrası hastanın olumlu yönde seyretmesi için bu ilk evreyi başarıyla atlatmak şart. Sürecin olumluya dönmesiyle birlikte iyileşme birkaç hafta sürebilir. Ama önemli olan bu kritik eşiği geçmektir” ifadelerini kullandı.