CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı aracılığıyla çay üreticilerine Karadeniz şivesiyle “Çay fiyatını merakla takip ediyorum. Hakkunuzi yedurtmayin. Eli öpülesi emekçilere selam olsun” mesajını gönderdi. Silivri Cezaevi’nde belediye başkanları ve öğrencileri ziyaret ettiğini belirten Ocaklı, öğrencilerin sağlık ve güvenlik sorunu yaşadıklarına işaret etti. Ocaklı, hasta gençlerin günde üç kez almaları gereken ilacın bir kez verildiğini söylediklerini ifade ederek, “Devlete emanet edilmiş, üstelik de basit gösterilerden dolayı tutuklanmış, gözaltına alınmış bu çocuklara bu bir işkencedir, büyük bir suçtur” dedi.
“BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ PROJELERİ TAKİP EDİYOR”
Tahsin Ocaklı yaptığı açıklamada, önceki gün Silivri’ye giderek cezaevinde tutuklu belediye başkanları ve öğrencileri ziyaret ettiğini belirtti.
“Belediye başkanlarımızın hepsiyle görüştüm. Her birinin ilçeleri için, Ekrem Başkan’ımızın İstanbul için hala düşündüğü, yapacağı çalışmaları gözden geçirdik, tanık olduk. Belediye başkanlarımız gayet başarılı bir şekilde ilçelerindeki projeleri koordine ve takip ediyorlar” diyen Ocaklı, Ekrem İmamoğlu ile görüşmesini şöyle anlattı:
-Ekrem Başkan’ımızla içinde onun olduğu bir projeyi paylaştım. Taslağını yazmıştık, çok kıymetli bir proje; içinde edebiyatçıların, sanatçıların, yazarların bulunduğu Savarona gemisi ya da başka bir gemi, Sarayburnu’ndan hareket ediyor 20 Haziran’da ve 25 Haziran’da Hopa’da olmak üzere, ‘Nazım’dan Kazım’a Kültür Yolculuğu’ yapıyor.
-Bu kültür yolculuğunda limanı olan şehirlerde duruyoruz. Örneğin Sinop’ta Sabahattin Ali’yi, Samsun’da 19 Mayıs’ı; Trabzonspor’u konuşacaktık, Volkan Konak’ı kaybettik, içinde Volkan Konak da olacak. Sevgili Sunay Akın da bu projeden çok heyecanlı. Güzel bir kültür projesi olacağını düşünüyorum.
-Ekrem Başkanımız da buna çok kıymet verdi, bu konuları da görüştük. Elbette yapılan adli usulsüzlük ve diğer konular da görüşüldü ama Türkiye toplumu artık siyasetten, ekonomiden, hukuksuz eylemlerden çok yoruldu.
-Bu, belki de bir nefes olur. Ne yapacağız ne edeceğiz bu projeyi gerçekleştireceğiz. Belki rolleri olanlar eksildi Volkan Konak gibi ama bunu yapacağız. Belki uğurlayan Ekrem Başkan olmayabilir, onu temsilen Dilek Hanım olabilir. Parti olarak bu projeye sahip çıkacağız. Bu projenin ilk doğduğu yer ve sahibi Fındıklı Belediyesi, Belediye Başkanımız ve onun ekibi. İyi olan her projeye sahip çıktığımız gibi buna da sahip çıkacağız.”
“ÇAY DA ZİRAİ DONDAN ETKİLENDİ”
Ekrem İmamoğlu’nun çay üreticilerine de el yazısıyla mesaj gönderdiğini söyleyen Tahsin Ocaklı, şöyle devam etti:
-Yaş çay sezonu başladı. Türkiye’de birçok yerde olduğu gibi dondan etkilenen ürünlerden bir tanesi de çay. Özellikle sahil kesimlerinde özellikle bu yıl rekolte ciddi derecede düşük olacak. Ekrem Bey çay üreticilerinin sorunlarını geçen yıl da ciddi takip ediyordu. Ziyarette de konuştuk, ‘Ben bunun takipçisiyim’ dedi ve bir not yazdı Rizelilerin diliyle ‘Hakkınızı yedurtmayun. Ben sizin takipçiniz olacağım.’
-Hakikaten çay üreticilerinin büyük kayıpları oldu. Çiftçi bu yıl eğer 35 TL olarak açıklanmazsa, bu tarımı bitirmek zorunda kalır. Ama zaten iktidarın kafaya koyduğu ve yapmak istediği bir proje var. Buna iklim kanunu teklifi de destek olacaktı, Neyse ki gösterdiğimiz çabalar nedeniyle teklif geri çekildi. Yeniden komisyonda görüşülecek.
-Ben iktidarın bu alanda özellikle tarımı ve doğayı koruyacak yeni bir düzenleme getireceğini sanmıyorum, asıl hedef tarım ve hayvancılıkta Doğu Karadeniz başta olmak üzere Türkiye’nin her yerinde vahşi madencilik faaliyetlerinin önünü açmak, ruhsatlandırdıkları yerlerde çok uluslu şirketlere buraları pazarlamak için bir hazırlıkları var. Bunun ilk örneği bu ay ihalesi yapılacak olan Rize’nin Tunca beldesinde bakır ocağı işletilmesi vardı. Bunun ihalesini yüzde 80 AK Parti’ye oy veren köylünün ‘ben size oy verdim ama köy vermem’ mottosuyla reddettiğini ve bunu da kazandığını gördük. Dolayısıyla biz vahşi madencilik faaliyetleri karşısında hem parti hem yurttaş olarak duracağız.”
ÜMİT ÖZDAĞ’I DA ZİYARET ETTİ
Cezaevinde Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı da ziyaret ettiğini belirten Ocaklı, “Onun da dosyası 90 günde tamamlandı. Ekrem Bey’in dosyasının da kendisininki gibi içeriği olmayan, somut delilleri olmayan bir suçlama olacağını düşünüyor. Bunların kamuoyunda bilinmesini de özellikle rica etti” şeklinde konuştu.
Tahsin Ocaklı, cezaevindeki tutuklu öğrencilerle de görüştüğünü ifade ederek, şunları anlattı:
“Burası biraz içimi burktu, acıttı. Çünkü ilk ziyaret ettiğim öğrencinin çok öksürdüğünü gördüm. ‘Neden öksürüyorsun’ diye sordum, dedi ki ‘Ben 12.00 sularında Saraçhane’de gözaltına alındım. Ters kelepçeyle yaklaşık 4 saat kollarım çok sıkı bir şekilde bekletildim. Ayağa kaldırıldığımda kimin bana vurduğunu göremedim.’ Yani gözaltına alınmış, etkisiz hale getirilmiş bir çocuğa bu kadar yüksek boyutta işkence yapılması, Adalet Bakanı’nın takibinde ve sorumluluğunda olması gereken bir şeydir.
Sırasıyla gelen bütün tutuklu olan öğrencilerimiz, içlerinde çalışanlar da vardı ama genç hepsi, her biri hastalıkları birbirine bulaştırmaktan şikayet ediyordu. Hepsi hastaneden darp raporları almış. Baygınlık geçirmiş, alnı açılmış, omzu yırtılmış çocuklar gördüm. Ve bu çocukların tamamı şikayetçi oldular. Hatta içlerinden bazıları bunların söylenmesi halinde yeniden rahatsız edilebilecekleri nedeniyle dillendirilmemesini söyleyenler de oldu. Bir kısmını söylemiyorum bile. Öğrencilerimiz sağlık hizmeti, gıda hizmeti alamıyorlar. Güvenlik açısından büyük endişeleri var. Özellikle koğuşlarda kendilerini tehdit eden adli suçlular nedeniyle büyük kaygı duyduklarını söylüyorlar. Bu kaygıları ben cezaevi müdürüyle de paylaştım. Eğer bu çocukların başına, adli suçlularla birleştirilmekten dolayı bir şey gelirse bunun sorumlusu başta cezaevi müdürü olmak üzere Adalet Bakanı’dır, Cumhurbaşkanı’dır. Bana bununla ilgili tedbir alacaklarını söylediler.
Bu çocukların her biri zatürre olmuş durumda, bunların mutlaka devlet hastanelerinde kontrol edilip sağlıklarına kavuşmaları lazım. Söylediklerinden bir tanesi, ‘Günde üç ilaç almamız gerekiyor ama bize sadece akşamları ilaç veriliyor.’ Devlete emanet edilmiş, üstelik de basit gösterilerden dolayı tutuklanmış bu çocuklara bu bir işkencedir, büyük bir suçtur.
Elbette çocukları takip edeceğiz, yaşadıkları travmayı biliyoruz. Çocukların anlattıkları adeta bir dizi film olur. O yüzden bizim takibimizde olacaklar. O çocukların tamamının serbest bırakılması sağlanana kadar biz de durumu takip edip edeceğiz.”
Ocaklı, tutuklu ilçe belediye başkanlarıyla görüşmelerine ilişkin de şunları söyledi:
“Cezavinde, her bir belediye başkanımızın bir sanat yönü ortaya çıktı. Genel Sekreter Yardımcımız Gürkan Akgün gitar çalarak, besteler yaparak boş zamanlarını değerlendiriyor. Resul Emrah Şahan, zaten bir bağlama üstadı idi o da bir divan sazıyla boş kalan vaktini geçiriyor. Murat Çalık, ‘duvarıma, uçan kuşa, güneşe, şiirler yazmaya başladım’ dedi.”
İMAMOĞLU’NDAN ÇAY ÜRETİCİLERİNE MESAJ
Öte yandan, Tahsin Ocaklı ziyaret ettiği Ekrem İmamoğlu ve diğer tutuklu belediye başkanlarının yazdığı mesajları paylaştı.
Ekrem İmamoğlu, Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı aracılığıyla şu mesajı iletti:
“Benim güzel memleketim Rize’ye, Rizeli hemşehrilerime selam olsun. Çocukluğumun tatlı anıları hemen hemen tüm ilçelerinde geçmiş ve beni hala beslemektedir. Rizeli mertliği, adaletli olmayı, milletine faydalı işleri sever. ‘Ben’ değil ‘biz’ demeyi, demokrasiyi, hak yemeyeni, hakkını yedirmeyeni takdir eder, milletimiz. Hakkınızı yedirmeyin, irademizi gasp ettirmeyin, milletimiz büyüktür.”