Soylu, Özgür Özel’in yalan zincirini 7 soru 7 cevapla kırdı


Kamu kurumu olan İBB’de, alınmaması gerektiği halde işe alınan terör irtibat ve iltisaklı 505 kişiye ilişkin CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yalan zincirine dair gerçekler Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından “7 Soru 7 Cevap” başlığıyla kamuoyuna sunuldu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e seslenerek, “Yalan söylemeyi bırak, Özgür! Gerçekleri çarpıtmaya artık son ver!” diyen soylu soru ve cevapları şu şekilde sıraladı:

1-) Kamu kurumu İBB’de işe alınmaması gerektiği halde, işe alınan terör irtibat ve iltisaklı 505 kişiye yönelik soruşturma ne zaman, nasıl ve neden başladı?

CEVAP: Daha önce yürütülen terör soruşturmalarından aşina olduğumuz, bilhassa Pkk terör örgütünün ilgilisi siyasi partilere mensup Belediyelerde gördüğümüz ve olağanüstü çabalarla bertaraf ettiğimiz terörle iltisaklı faaliyetlerin, 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinden sonra, terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı olan şahısları -aynı usul ve yöntemlerle- yerleştirilerek, yeniden canlandırılmaya çalışıldığı yönünde emareler oluşması üzerine, Bakanlık dönemimizde terör suçları kapsamında soruşturmalar başlatılmıştır. Bu doğrultuda, konuyla ilgili etraflıca araştırma ve incelemeler yapmak üzere Mülkiye Müfettişleri VE Mahalli İdareler Kontrolörlerini görevlendirerek, 2019-2022 yılları arasında toplamda 74 Belediyede 88 soruşturma yürütülmüştür. Ayrıca, Belediyelerdeki imar, ihale, personel, ruhsat gibi belli konulardaki faaliyet ve işlemlere ait 31.03.2019-22.11.2022 tarihleri arasında toplam 204 Belediyede teftişler yapılmıştır.

Bu doğrultuda, İBB, İETT, İSKİ ve Belediye İştiraklerinde (30 Şirket) terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin çalıştırıldığına yönelik İHBARLAR üzerine 20.12.2021 tarihinde teftiş başlatılmıştır. Özellikle altını çizmek gerekir ki; bu teftişin amacı personelin işe alım süreçleri, bunların güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmalarının yaptırılıp yaptırılmadığının belirlenmesi, bunlar arasında terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı bulunan kişilerin tam olarak tespit edilerek, hakkındaki kayıtlara rağmen bu kişilerin kamu kurumu olan Belediye ve iştiraklerine alınmasında sorumluğu olanlara ait hukuki sürecin işletilmesidir.

2-) Devletin birçok kurumu (İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri, Ticaret ile Maliye Bakanlıkları Müfettişleri ve MASAK) tarafından ortak yürütülen teftiş sürecinde hangi bulgular ortaya çıktı? Dosyanın mevcut durumu nedir?

CEVAP: İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri, Ticaret ile Maliye Bakanlıkları Müfettişleri ile birlikte MASAK Uzmanından oluşan 8 kişilik teftiş heyeti tarafından yürütülen ve İBB, İETT, İSKİ ve Belediye İştiraklerinin (30 Şirket) personel, ihale ve işyeri ruhsatlarına ilişkin 01.01.2019-31.12.2021 tarihleri arasını kapsayan teftiş, 26/08/2022 tarihinde tamamlanmıştır.

Ayrıca, süreç içerisinde, söz konusu teftiş kapsamında yapılan incelemelerde tespit edilen terör örgütleriyle irtibat veya iltisaklı kişiler ve haklarındaki kayıtların işe girişlerine engel teşkil edebileceği kişiler ile birlikte, 06/06/2022 tarihinde sorumlular hakkında araştırma/ön inceleme başlatılmıştır. Terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı kişilerin işe alım süreçlerinde sorumlulukları bulunan İBB, İETT, İSKİ ve Belediye İştiraklerinin yetkilileri hakkında düzenlenen 06/12/2022 tarihli 578 sayfalık tevdi raporu, 09/12/2022 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilmiş olup; söz konusu rapor üzerinden soruşturma dosyası halen adli makamlardadır. Teftiş neticesinde elde edilen bulgulara göre, teftiş tarihine kadar İBB’ye 1.984, İSKİ’ye 454, İETT’ye 66 ve Belediye İştiraklerine (30 şirket) 22.857 kişi olmak üzere toplam 25.361 kişinin ilk defa işe alındığı, bu kişilerden 4.227’si hakkında adli soruşturma ve kovuşturmanın bulunduğu, bunlardan 147’si hakkındaki soruşturma ve kovuşturmaların “terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene karşı işlenen suçlardan” olduğu ve bunlardan da 66’sı hakkında “terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene karşı işlenen suçlardan” mahkûmiyet kararının bulunduğu tespit edilmiştir.

Bununla birlikte, kendisi (709 kişi) ve yakınları (959 kişi) hakkında olmak üzere toplam 1.668 kişiye yönelik terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olduklarına dair ilişik kaydı ve adli kayıt bulunduğu tespit edilmiştir (Tespit edilen kişilerin dağılımı ise şu şekildedir: Fetö/Pdy: 875, Pkk/Kck: 432, Dhkp/c:143, Thkp/c: 66, Tkp/ml: 64, Mlkp: 33, Deaş: 3, El-kaide: 1 ve diğer örgütler: 51). Bu 1668 kişiden haklarındaki kayıtların işe girişlerine engel teşkil edebileceği değerlendirilen 505 kişiden 484’ünün güvenlik soruşturmaları yapılmadan, dolayısıyla terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı olup olmadıkları araştırılmadan ve/veya durumları değerlendirilmeden işe alındıkları tespit edilmiştir. Buna ilaveten, Pkk/Kck terör örgütü ile irtibatlı veya iltisaklı olan 432 kişiden 6’sının Pkk/Kck terör örgütü adına kırsal alanda silahlı olarak faaliyette bulunduğu ve 36’sının Pkk/Kck “Sözde Değer Ailesi” (Pkk/Kck terör örgütü için kırsal alanda silahlı eylem yaparken etkisiz hale getirilen örgüt mensuplarının ve kırsalda uzun yıllar bulunan örgüt mensuplarının 1. Derece aile yakınları sözde değer ailesi olarak adlandırmaktadır) mensubu olduğu anlaşılmıştır.

İncelemeye tabi söz konusu 505 kişiden 50’sinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi; 2’sinin İETT; 17’sinin İSKİ ve 436’sının Belediye İştiraklerinde işe alındığı; ancak 223’ünün İstanbul Büyükşehir Belediyesi; 12’sinin İETT; 33’ünün İSKİ ve 237’sinin Belediye İştiraklerinde çalıştıkları tespit edilmiştir. Yani, kişilerin işe alındığı ve çalıştığı yerler de farklıdır. Yine özellikle elde edilen bulgular ışığında vurgulamak gerekir ki; Belediye şirketleri üzerinden işe alınanlardan, terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı olan kişiler, gizlilik içeren birimlerde; cinsel taciz suçundan kaydı olan kişiler ise kadın ve çocukların yoğun olarak bulunduğu alanlarda hizmet sunan sosyal hizmetler, kadın ve aile, zabıta, doğalgaz birimlerinde stratejik ve hassas noktalarda çalıştırılmışlardır.

3-) Kamuya işe alımlarda zorunlu olan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapıldı mı? Kanuna aykırı bir HİLE yöntemine başvuruldu mu?

CEVAP: Teftiş sonucu elde edilen verilere göre; işe alınma tarihleri itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereğince “güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması” yapılması zorunlu olmasına rağmen, bu işlem ya hiç yaptırılmadan ya da işe alındıktan sonra gerçekleştirilmek suretiyle, terör örgütleriyle irtibatı ve iltisakı bulunan kişiler kamu görevine alınmıştır.

İlgili personelin 25.361 kişiden 15.125’i hakkında (31/12/2021 tarihi itibariyle) güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talebinde bulunulmadığı, ayrıca belediye iştirak şirketlerinde ilk defa işe alınan personel için mevzuat gereği oluşturulması gereken değerlendirme komisyonunun da oluşturulmadığı tespit edilmiştir. Adli sicil belgesinde kanuna aykırı hile yöntemi; Kamu kurumu olan İBB’ye işe alınacak personelin adli sicil belgeleri, e-Devlet sistemi üzerinden “kamu/özel” seçeneğinden “kamu” tercih edilerek alınmalıydı. Ancak, bu zorunluluk göz ardı edilerek, HİLELİ bir yöntemle, “özel” seçeneği tercih edilmiş ve bu sayede terör irtibat ve iltisaklı kişilerin adli sicil kayıtlarının görünmesi engellenmiştir. Terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin büyük çoğunluğunun belediye şirketleri üzerinden istihdam edildiği tespit edilmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, 1668 kişiden haklarındaki kayıtların işe girişlerine engel teşkil edebileceği değerlendirilen 505 kişiden 484’ünün güvenlik soruşturmaları yapılmadan, dolayısıyla terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı olup olmadıkları araştırılmadan ve/veya durumları değerlendirilmeden işe alındıklarının özellikle altını çizmek gerekir.

4-) Haklarındaki kayıtlar nedeniyle işe alınmaları sakıncalı görülen bu terör irtibat ve iltisaklı 505 kişi, kamu kurumu İBB ve iştiraklerine ne zaman ve hangi kanuna aykırı HİLE yöntemleriyle alındı?

CEVAP: Özellikle altını çizmek gerekir ki, 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinden sonra İBB tarafından, bağlı kuruluş ve şirketlerine personel temininde mevzuatın emrettiği hukuki süreç işletilmemiş ve deyim yerindeyse bir kontrollü hile ve hülle yöntemi sergilenmiştir.

İlgili KHK’larda “kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmakta iken terör nedeniyle KHK ile kamu görevinden ihraç edilen kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak kamu görevinde çalıştırılamayacakları” açık bir şekilde belirtilmiş olmasına rağmen, İBB’ye bağlı belediye şirketleri üzerinden 21 kişinin tekrar işe alındığı ve bunun bir hülle yöntemi olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda, Pkk terör örgütü ile irtibat ve iltisaklıların yanı sıra 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra KHK ile ihraç edilen Fetöcülerin de (A.Ç, F.M, S.H, A.U, M.G) işe alındıkları ortaya çıkmıştır. Bunlara ilaveten, 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinden önce, kısa adı Diayder olan Din Alimleri Yardımlaşma Derneği’ne bağlı sözde imamlar ile toplantı yapılarak kendilerine kadro konusunda söz verildiği ve İBB’ye Diayder yöneticilerinin uygun göreceği şahısların işe alınmalarının sağlanmaya çalışıldığı da yapılan teftişler sonucu tespit edilmiştir.

5-) Savcılığa bildirilen, kırsalda faaliyet gösteren terör örgütü mensubu olduğu tespit edilen ve kamuda işe alınmaması gereken kişilere ilişkin İBB ne yaptı?

CEVAP: Önemle altını çizmek gerekir ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi verilerine göre, bu teftişin başlamasından sonra, daha önce güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talep edilmeyen personel hakkında İstanbul Valiliğine alelacele güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talepleri gönderilmeye başlanmıştır. Akabinde, müfettiş raporu mahkemeye tevdi edilmeden, 120 kişi işe alınmaması gerekirken işe alındıkları için yürütülen soruşturmalar nedeniyle apar topar işten çıkarılmıştır. Terör irtibatlı ve iltisaklı olarak tespit edilen bu kişiler, İBB’nin önünde “İBB’ye suça ortak olma” diye eylem yapmışlardır!

6- ) İngiliz Özgür’ün yalanı olan Süleyman Soylu’nun söylediğini iddia ettiği “bu iftiraları siyaset yapmak için söyledim” ifadesi doğru mu yoksa kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir başka yalan mı?

CEVAP: Son günlerde İngiliz Özgür, 3 yıl önce soruşturması yapılan ve kamu kurumu İBB’ye işe alınmaması gerektiği halde işe alınan, terör irtibatlı ve iltisaklı 505 kişiyle ilgili olarak mitinglerde defalarca, “Süleyman Soylu’ya sorulduğunda ‘Siyaseten söyledim’ dedi” şeklinde gerçekle bağdaşmayan bir iddiayı dile getirmektedir. İngiliz Özel “Onlardan bir kişi dahi işten çıkarılmadı; hepsi beraat etti” gibi hayali, asılsız ve yalnızca topluluğa şahsıma hakarete teşvik eden ifadelerle; bir parti genel başkanına yakışmayacak şekilde alışkanlığı üzere yalanlar dizisini milletin yüzüne baka baka sürdürmektedir.

Bunun üzerine birkaç kez, “Bu sözü söylediğimi ispat edersen milletin içerisine bir daha çıkmayacağım!” ve “Söylediğimi iddia ettiğin bu sözü ispat etmeyen şerefsizdir!” dememe rağmen, yalanın üzerine yatmak istemektedir. Eğer bugüne kadar ağzımdan böyle bir sözün bir kelimesini dahi yakalasalar; televizyonlarıyla, trolleriyle ve organize sosyal medya ağlarıyla linç ederlerdi. Televizyonlarında son 2 yılda hakkımda 10 bin saatten fazla olumsuz, hakaret ve iftiraya dayalı haber yaptırma yeteneği sergileyenler, seve seve bunu kullanırlardı. Hayal mahsulü yalanlarla Başbakan astıranlar, bugün yolsuzluklarını hayal mahsulü iftiralarıyla örtemeyeceklerdir! Tekrar çağrıda bulunuyorum: Devletin bilgi, belge ve soruşturmalarıyla tespit edilen, terör irtibat ve iltisakları dolayısıyla kamu kurumu İBB’ye işe alınmaması gereken bu 505 kişi ile ilgili “Siyaseten söyledim” iddiasını ispat etmeyen ŞEREFSİZDİR!

Soruşturma başlar başlamaz apar topar işten çıkarılan 120 kişiye, Diayder soruşturması başlayınca ivedilikle işten çıkarılanlara, Diayder kovuşturması ile mahkûm olanlara, terör sebebiyle işten çıkarıldığı için İBB’yi korkaklıkla suçlayıp belediye önünde eylem yapanlara, halen adli makamlarda bulunan dosyaya ve kanuna aykırı işe almaya ilişkin hukuki süreç işlemeye devam edecektir…

İçimizdeki İngiliz Özgür’e unuttuğu bir şeyi hatırlatmak isterim: Şeref ve haysiyet pazarda veya pavyonda satılmıyor ki alınsın… “Yalan ve iftirayı meslek hâline getiren ve günaha düşkün olanın vay haline!”

7-) Diayder soruşturmasında ne gibi gelişmeler yaşandı? Hangi ilişkiler tespit edildi?

CEVAP: Tamamen Pkk terör örgütünün talimatları doğrultusunda kurulduğu ve örgüte müzahir oluşumlarca bölge genelinde ve göç alan metropol illerde kurulan dernek örgütlenmeleri içerisinde en etkili olanların başında geldiği tespit edilen, amaç/hedef açısından mütedeyyin kesimleri örgüte müzahir gruplara/oluşumlara aktarmaya çalıştığı, söylem ve faaliyetlerinin bu minvalde olduğu anlaşılan, dernek üyesi yerel din adamlarının etkisiz hale getirilen teröristlerin cenazelerine ve taziyelerine katılarak devlet aleyhine karalayıcı/yanıltıcı/ajite edici açıklamalarda bulundukları anlaşılan Diayder ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 2020 yılında Pkk terör örgütü ile bağlantılı olduğuna dair üye ve yöneticilerine soruşturma açılmış ve 2021 yılında iddianame hazırlanarak adli soruşturma başlatılmıştır.

Yürütülen bu soruşturma kapsamında; seçimler öncesi CHP üst yönetimi ile Diayder’e bağlı sözde imamların toplantı yapmaları ve kadro konusunda söz almalarına ilaveten, Diayder tarafından belediyelerde işe sokulan üyelerin maaşlarının bir kısmını derneğe aktardıkları, Ramazan ayı nedeniyle İBB tarafından Diayder’e verilen alışveriş kartlarının terör örgütü ile irtibat ve iltisaklı sözde Değer Aileleri’ne verildiği, Diayder’in 2021 yılı için yaptırdığı takvimlerin ödemesinin İBB tarafından karşılandığı ve İBB’ye Diayder yöneticilerinin uygun göreceği müzahir kişilerin işe alınmalarının sağlanmaya çalışıldığına yönelik tespitler yapılmıştır.

Bu kapsamda, 03 Temmuz 2021 tarihinde 5 ilde eş zamanlı yapılan operasyonlarda göz altına alınan 28 kişiden 7’sinin (A.A, M.E.A, M.İ, N.M.I, F.Ü gibi) İBB bünyesinde gassal ve din görevlisi olarak çalıştıkları ve maaşlarının bir kısmını Diayder’e bağışladıkları tespit edilmiştir. Bununla birlikte, 04/01/2022 tarihinde söz konusu derneğin Mülkiye Müfettişi ve Dernekler Denetçisi tarafından denetlenmesi sonucunda ise, “Derneğin, amacından saptırılarak Dernek adı altında suç işlemeye zemin hazırlamak haline geldiği” değerlendirilerek; ilgili kanun hükümleri uyarınca Derneğin faaliyetten alıkonulması veya kapatılması ile Dernek yöneticileri hakkında mevzuata aykırı iş ve işlemleri nedeniyle gerekli adli ve idari yaptırımların uygulanması için İstanbul ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılıklarına sunulan Tevdi Raporuna istinaden yetkili mahkeme kararıyla derneğin faaliyetine son verilmesi sağlanmıştır. Ayrıca, İBB şirketlerinde işe alınan Dernek yöneticisi 11 kişiden 7’sinin bir süre İBB birimlerinde çalıştıktan sonra dernek ile ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına müteakiben işten çıkartıldıkları tespit edilmiştir. Sonuç olarak, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen yargılama sonucunda yukarıda belirtilen 28 kişiden 16’sının (L.B, M.İ, S.M, F.B, A.A, E.B, H.T, F.Ü, İ.Ş, N.M.I, R.O, N.T, A.F.H, M.Ş, M.E.A, N.E) mahkumiyetine karar verilmiştir.”



Notice: ob_end_flush(): Failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/wphaberbotu/public_html/wp-includes/functions.php on line 5471