Ay’ın iç yapısındaki su dağılımı, yüzeydeki asimetrinin kökenine dair önemli ipuçları sunuyor. Çin’in Chang’e-6 misyonuyla Ay’ın uzak yüzünden getirilen kaya örneklerini inceleyen bilim insanları, bu bölgede su miktarının Dünya’ya bakan yüze göre belirgin biçimde daha az olduğunu ortaya koydu.

Bu dengesizlik, Ay’ın milyarlarca yıl önce yaşanan dev bir çarpışma sonucu oluştuğu yönündeki teoriyi güçlendiriyor. Özellikle uzak yüzeyin kuru yapısı, Ay’ın içindeki suyun nasıl dağıldığına dair şimdiye kadarki en somut kanıtlardan biri olarak değerlendiriliyor.

Çin Bilimler Akademisi’nden gezegen fizikçileri Huicun He ve Linxi Li liderliğindeki araştırma ekibi, bu su dengesizliğinin Ay’ın oluşum süreciyle bağlantılı olabileceğini belirtiyor. Elde edilen verilere göre, uzak yüzeyin mantosu sadece 1 ila 1.5 mikrogram su içeriyor ve bu miktar, daha önce Dünya’ya getirilen yakın taraf örneklerine kıyasla oldukça düşük.

Günümüzde en güçlü Ay oluşum modeli, yaklaşık 4.5 milyar yıl önce Mars büyüklüğünde bir gezegen olan Theia’nın Dünya’ya çarpmasıyla Ay’ın oluştuğu hipotez. Bu büyük çarpışmanın ardından oluşan enkaz, Dünya yörüngesinde birleşerek Ay’ı oluşturdu.

Ay’ın yakın tarafının daha ince bir kabuğa sahip olması ve volkanik lavların buradan dışarı akabilmesi, bu bölgenin Dünya’dan gelen ısıyla daha uzun süre sıcak kalmasıyla açıklanıyor.

Yeni örnekler, Ay’ın uzak yüzündeki dev South Pole-Aitken Havzası’ndan toplandı. Bu bölgeden alınan bazalt örnekleri üzerinde yapılan taramalı elektron mikroskobu ve mikroanaliz, olivin ve ilmenit gibi minerallerde su izinin çok düşük olduğunu gösterdi.

Bu durum, ya çarpışmanın etkisiyle maddelerin yakın tarafa itilmesi sonucu oluştu ya da uzak yüzeyin genel olarak daha kuru olmasıyla açıklanabilir. Yine de, eldeki örnek sadece bir bölgeden alındığı için genellemeler yapmak için daha fazla örneğe ihtiyaç var.

Ancak bugüne kadar elde edilen veriler, Ay’ın oluşumuna dair dev çarpışma teorisinin öngördüğü kimyasal asimetrilere oldukça uygun. Yeni örnekler, bu modelin doğruluğunu güçlendiren önemli bir kanıt sunuyor.