Çiğdem Yılmaz / Haber Merkezi – Türkiye’nin dört bir yanından sık sık gelen haberler, çocukların farklı ihmaller sonucunda hayatlarını kaybettiğini gözler önüne seriyor. İstanbul’dan tatil için Erzurum’a giden ve çayda akıntıya kapılarak boğulan 13 yaşındaki Hüseyin Avni A., Şanlıurfa Suruç’ta sulama kanalına düşüp ölen 10 yaşındaki Ömer Demir, Manisa’da evde yalnız bırakılıp yangında hayatını kaybeden üç yaşındaki Günay Bilgen, Muğla’da otelin havuzunda boğulan dokuz yaşındaki Ali, Çorum’da nefes borusuna yemek kaçan üç yaşındaki Yiğit, yine Çanakkale’de borusuna yemek kaçan dokuz yaşındaki Çağrı, Nevşehir’de balkondan düşen dört yaşındaki Ömer… Bu farklı olayların ortak noktası aynı: Önlenebilir ihmaller… Peki çocuk ölümlerinde ailelerin ve toplumun eksikleri ne? Çözüm önerileri neler? Ebeveynlere ne gibi görevler düşüyor?
Tek sorumlu aile değil
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, çocuk ölümlerinin büyük ölçüde önlenebilir olduğunu belirterek ailelerden kamu otoritesine kadar herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirtiyor: “Çocuk ölümleri ülkemizde maalesef mevsimsel bir rutine girdi. Her yaz havuzlarda, plajlarda, göletlerde çocuklarımız boğularak hayatını kaybediyor. Kışın soba zehirlenmeleriyle ölümler yaşanıyor. Yıl boyunca da ev kazalarında çok sayıda çocuk yaşamını yitiriyor. Bu ölümleri çoğu zaman kader ya da talihsizlik diyerek geçiştiriyoruz. Oysa kayıpların esas nedeni ihmalkârlık, denetimsizlik ve kuralların uygulanmaması.”
Ailelerin büyük kusurları olduğunu belirten Erdoğan, “Çocuklarını denetimsiz bırakıyorlar, riskleri küçümsüyorlar ya da güvenlik kurallarını görmezden geliyorlar. Ancak tüm sorumluluğu ailelere yüklemek bence kolaycılık olur. Bu konuda kamu idaresinin ve özel sektörün de büyük sorumluluğu ve yapması gerekenler var. Örneğin pratikte otellerde her zaman cankurtaran bulunmuyor, plajlarda uyarı levhaları eksik, gölet ve baraj çevrelerinde yeterince önlem yok. Soba kullanımına dair aileler ve çocuklar bilinçlendirmeli, ev kazalarına karşı çocuk güvenliğini sağlayacak standartlar yaygınlaştırılmalı” diyor.
NELER YAPILMALI?
Prof. Dr. Erdoğan, dünyadan şu örnekleri paylaşıyor: “Birçok Avrupa ülkesinde plajlarda bayrak sistemiyle deniz güvenliği sağlanıyor. Fransa’da yüzme dersleri ilkokul müfredatında zorunlu. Japonya’da her okulda düzenli yangın tatbikatı yapılıyor. İskandinav ülkelerinde ev içi güvenlik standartları ve soba kullanımı konusunda katı kurallar var. Bizde ise hâlâ yüzme eğitimi bir lüks, yangın tatbikatı bir formalite olarak görülüyor. Ev güvenliği ise ailelerin kendi imkânlarına bırakılmış durumda.”
Bilinçlendirme kampanyaları Erdoğan, köklü tedbirler almamız gerektiğini belirtiyor: “Tüm havuz ve plajlarda cankurtaran gerçekten bulunmalı. Gölet ve baraj çevreleri uyarı levhaları ve bariyerlerle güvenli kılınmalı. Okullarda zorunlu yüzme dersleri, yangın tatbikatları ve temel ilkyardım eğitimi müfredata eklenmeli. Çocuklara kriz anında nasıl davranmaları gerektiği öğretilmeli. Ayrıca soba ve doğalgaz kullanımıyla ilgili ailelere yönelik bilinçlendirme kampanyaları yürütülmeli. Ev kazalarına karşı güvenlik standartları yaygınlaştırılmalıdır. Zira bir çocuğun kriz anında nasıl davranacağını bilmesi hayat ile ölüm arasındaki fark olabilir. Önlem ve nitelikli eğitimle çocuklarımızı korumak elimizde.”
14 yaşındaki çoban kendisini vurdu
Kars’ın Kağızman ilçesine bağlı Kuloğlu köyü Demirkapı mevkiinde önceki gece koyun sürüsünü otlatan 14 yaşındaki Serdal P. iddiaya göre av tüfeğiyle oynarken tüfek ateş aldı. Tüfekten çıkan saçmaların isabet ettiği Serdal P., olay yerinde hayatını kaybetti. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.