Zorlu PSM’nin 12. sezon özeti
“Bir dil olarak müzik katıksız bir ada, dolaysızlığı nedeniyle insan bilgisinin erişimine tamamen kapalı olan, şeyle göstergenin mutlak birliğine yönelir. Müziğin ada yönelik ütopyacı ve aynı zamanda umutsuz çabaları onu felsefeyle ilişkilendirir ki, müzik düşüncesi tam da bu yüzden, öteki her sanat dalından daha yakındır felsefeye.” Alman felsefeci, toplumbilimci, bestekâr ve müzikbilimci Theodor W. Adorno (Yapı Kredi Yayınları, Şeyda Öztürk hazırlayan-çev.) “Müzik Yazıları- Bir Seçki” adlı kitabında böyle tarifliyor müziğin felsefeyle arkadaşlığını.
Fransız sosyolog, antropolog ve felsefeci Pierre-Felix Bourdieu ise (Nika Yayınevi, Derya Fırat, Günce Berkkurt çev.) “Ayrım: Beğeni Yargısının Toplumsal Eleştirisi” adlı eserinde şu tespitte bulunuyor: “Müzik zevkinden başka hiçbir şey bir kişinin ait olduğu sınıfı daha iyi şekilde ifade edemez, hiçbir şey bu kadar kesinlikle onu sınıflandıramaz.” Üstatların bu kelamlarını daha yakından incelemek ya da gündemin sıcak hararetine başka bir perspektiften bakmak isterseniz bu iki kitabı öneririm! Bugünkü rotamızı, izninizle yıl boyunca sanatseverleri başka kadrajlarda farklı hikayelerin peşine düşüren Zorlu PSM’ye çevirmek isterim.
“Dünyan Değişsin” mottosuyla yeditepeli şehir İstanbul’un kültür sanat atmosferine yenilik ve ilham katmayı sürdüren Zorlu PSM, 12. sezonunu geride bıraktı. Müzikten tiyatroya, danstan müzikallere uzanan geniş programıyla anı defterimizi şenlendiren ve us’larda temizinden yeni hikayeler bırakan Zorlu PSM, sezon boyunca, 5 ayrı sahnede toplam 1.134 etkinlik ile 600 bine yakın sanatseveri ağırladı.
Ulusal ve uluslararası müziğin güçlü isimlerinden dünyaca ünlü müzikaller ve gösterilere, ilgi çeken tiyatro yapımlarından ilham verici festivallere; tek kişilik performanslardan kurumsal etkinliklere kadar uzanan yelpazesiyle dikkat çeken Zorlu PSM, yalnızca sahne sanatlarında değil sosyal fayda alanında da etkin rol üstleniyor. Kültür-sanat sektörüne eğitimli iş gücü kazandıran projeler hayata geçiren kurum, aynı zamanda sanatın farklı kitlelerle buluşmasına da aracılık ediyor.
Fanilik mesaisinde, dünya hâlinin déjàvu mevzularına, sanat kadrajından bakmamızı sağlayan buluşmalara / paylaşımlara ev sahipliği yapan Zorlu PSM, yeni sezonda da mest edecek konser ve gösterilerin sinyallerini veriyor. Mesela; 8 Ekim’de, Belçikalı sanatçı Max Colombie’nin yaratıcı vizyonuyla hayat bulan Oscar and the Wolf; 4 Ekim’de (Garanti BBVA Genç Konserleri kapsamında) hipnotik gitarlar, zengin synth’ler, sürükleyici ritimler ve melankoli ile parlaklık arasında salınan vokallerle harmanlanmış solo elektro-pop müziğe sahip Fellini Félin; 28 Ekim’de Japon elektronik müzik sahnesinin yükselen ismi ¥ØU$UK€ ¥UK1MAT$U; ve 7-8 Kasım’da ise -herkes gibi benim de heyecanla beklediğim- (Morgann Runacre Temple ve Jessica Wright’ın mizahı, keskin ve esprili soloları, zarif pas de deux’leri ve sinematik canlı projeksiyonlarla desteklenen klasik bale ile dijital dünyanın kesişiminde çarpıcı bir anlatı) “Coppélia”.
Eylül’de 13 sezon başlıyor!
Sezonu değerlendiren Zorlu PSM Genel Müdürü Filiz Ova da sonbaharın havasını yükselteceklerinin altını çiziyor: “PSM olarak, Zorlu Holding’in 12 yıldır kültür sanat alanında sağladığı değerli desteklerle, sanatın dönüştürücü gücüne olan inancımızla dünyaca ünlü müzikaller, şovlar, konserler ve tiyatro oyunları denilince, Türkiye’de ilk akla gelen adres olmayı sürdürdük… Etkinliklerimizin önemli bir bölümü sahnelerimizde kapalı gişe sergilenirken, sevilen konserler, müzikaller, tiyatrolar, festivaller ve uluslararası yapımlara da ev sahipliği yaptık. Toplumsal gelişimde sanatın gücüne olan inancımız ve sosyal etkiye odaklanan vizyonumuzla, kültür sanatı erişilebilir kılmak için 12 sezondur var gücümüzle çalışıyoruz.
Paydaşlarımızdan aldığımız güçle her yeni sezonda hedeflerimizi büyütüyoruz. Kültür sanatın kapsayıcı, yenilikçi, dinamik ve güncel örneklerine sahnelerimizde yer veriyoruz. Dünya standartlarındaki prodüksiyonlarımız Eylül ayında başlayacağımız 13. sezonumuzda da devam edecek. Yeni sezonumuzda da büyük müzikallerin ve şovların yanı sıra bağımsız oyunlara, alternatif müzisyenlere ve uluslararası kültürel iş birliklerine yer verirken; yaratıcı ve geliştiren bir sahne olmayı sürdüreceğiz.”
Hadi, gelin üşenmeyelim de 12. sezonda belleğimize hangi gösterileri alıp, geçmişimize temiz tebessümler bırakmışız biraz hatırlayalım: Apocalyptica, Tempesst, UK Pink Floyd Experience, Estas Tonne, Soen, Boa, Ghostly Kisses, Monica Molina, Katie Tupper, Salif Keita, Tony Ann, Ressa Sefa Park, Mehro, Camelphat ve Billie Marten gibi çok sayıda kült ve alternatif ses, İstanbul izleyicisiyle buluştu. Yerli sahnede ise Fazıl Say, Melike Şahin, Sıla, The Away Days, Chromas Korosu, Gökhan Türkmen, Ahmet Aslan, Vega, Erol Evgin, Emel Sayın, Duman, Emre Altuğ, İncesaz, Ezginin Günlüğü, Yeni Türkü ve Büyük Ev Ablukada gibi usta isimler sahne aldı.
12. sezonunda ev sahipliği yaptığı festivallerle dikkat çeken Zorlu PSM, iki gün süren Sónar Istanbul maratonunda Sonar +D panelleri, enstalasyonlar ve The Chemical Brothers, Jamie xx, Richie Hawtin, ¥ØU$UK€ ¥UK1MAT$U, Marie Davidson gibi dünyaca ünlü isimlerin de aralarında bulunduğu 50 sanatçıyı 5 farklı sahnede, 5 binden fazla müzikseverle buluşturdu. Zorlu PSM’nin ilk festival markası olan ve bu yıl 8.’si düzenlenen MIX Festival’de ise Altın Gün, Starsailor, Trentemøller, Bedük, Temples, Milky Chance gibi 9 farklı ülkeden 20’nin üzerinde müzisyen, 3 ayrı sahnede performans sergiledi. Yaz aylarında şehri müzikle taçlandıran PSM Loves Summer serisi kapsamında ise Anohni & The Johnsons, breathe., Jessica Pratt, Hurts ve Masego konserleri müzik ahalisini coşturan buluşmalardandı. 4. yaşını kutlayan seri, Eylül ayında Luvcat ve Barry Can’t Swim konserleriyle devam edecek.
Dünyaca ünlü prodüksiyonlar arasında bu sezon ajandaları en çok heyecanlandıran yapımlar şunlardı: Broadway’in en uzun soluklu müzikali Chicago, 30 yılı aşkın süredir dünya çapında 10 milyon seyirciye ulaşan efsanevi gösteri Slava’s Snow Show, tüm zamanların en çok izlenen yapımlarından biri olan ve Rambert Dans Tiyatrosu tarafından sahneye uyarlanan BAFTA ödüllü Peaky Blinders, ile Fransız müzisyen Charles Aznavour’un şarkılarını Paris’in hareketli sokak atmosferiyle buluşturan Formidable! Aznavour.
Zorlu PSM’nin kendi prodüksiyonları da sezon boyunca ses getirdi. Selin Cankı Ceylan’ın yazdığı, Serdar Biliş’in Demet Evgar ile proje tasarımını üstlenip yönettiği ve Evgar’ın “Afife” karakterine hayat verdiği “Afife”; İngiliz yazar Duncan Macmillan’ın kaleminden çıkan, İbrahim Çiçek’in yönettiği, Merve Dizdar ve Nihal Koldaş’ın başrollerini paylaştığı “İnsanlar Mekanlar Nesneler”; Enis Arıkan’ın sahneye taşıdığı “Hayalperest”; ve PSM Atölye’den doğup profesyonel yolculuğuna adım atan, Emir Taha Sarı’nın yazdığı, İrem Kalaycıoğlu’nun yönettiği (ve benim de pek sevdiğim oyunlar arasında yer alan) “Kısık Ateşte Düdüklü Tencere”, kapalı gişe temsilleriyle tiyatroseverlerin beğenisini kazandı.
PSM Atölye 4. dönem mezunlarını verdi
Ve tabii ki Türkiye’de ilk defa bir kültür sanat kurumunun misafirlerini sahne arkasında merak edilenleri paylaşmak üzere başlattığı (PSM’de sahnelenen dev yapımların sahne arkasını, sanatçıların bıraktığı izleri, hediyeleri, hikayeleri, fotoğrafları ve daha birçok anıyı keşfedebilmesine olanak sağlayan) UNSEEN Tur bu sezon da yolculuğuna devam etti. Ek olarak Unseen Kids projesi de hayata geçti. Zorlu PSM’nin tiyatroya yeni yetenekler kazandırmak hedefiyle ücretsiz olarak 2021’de başlattığı ve üç dönemdir Diageo Türkiye’nin kurumsal desteğiyle devam eden PSM Atölye ise dördüncü dönem mezunlarını verdi. Dramatik Yazarlık, Tiyatro Yönetmenliği ve Tiyatro Yapımcılığı olmak üzere 3 ayrı programda düzenlenen PSM Atölye’den bu yıl 20 öğrenci 7 özgün kısa oyunla mezun oldu.
Diğer yandan kültür-sanatın sürdürülebilirliği için gençlere rehberlik etmeye devam eden Zorlu PSM, Galatasaray Üniversitesiyle kültür ve sanat yönetimi alanında ortak değer yaratmak ve öğrencilere profesyonel yönetim becerileri kazandırmak amacıyla sürdürdüğü iş birliğini genişletti. İki yıldır başarıyla yürütülen Sanat ve Kültür Mekân Yönetimi dersine ek olarak, Kültür Yönetimi dersi de Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi müfredatına eklendi. Zorlu PSM yöneticileri tarafından verilen derslerle öğrenciler hem teorik hem de pratik olarak kültür-sanat yönetimi alanında yetkinlik kazandı.
Ezcümle, Zorlu PSM, çatısı altındaki 7 farklı mekânda benzersiz bir kültür-sanat deneyimi sunmaya devam ediyor.