Savunmadan teknolojiye kritik güç!… ‘NADİR TOPRAK ELEMENTİ’ | 10’u Türkiye’de!

Nadir toprak elementleri, yeryüzünde nadiren bulunan 17 element… Borik, lityum, karbon, petrokok ve daha fazlası. Bu elementler, kıymet açısından “geleceğin petrolü” olarak değerlendiriliyor.
İşte o kıymetli rezervlerin 10’u Türkiye’de, Eskişehir’deki sahalarda bulunuyor. Ve bu alan, Çin’in ardından dünyanın en büyük rezervi konumunda…
Dışarıdan bakıldığında bir avuç toprak gibi görünse de, o elementler adeta bir hazine. Akıllı telefonlardan füzelere, elektrikli otomobillerden daha pek çok kritik ürünün üretiminde kullanılıyorlar.
PEKİ HANGİ ÜLKELER BU ELEMENTLERİN PEŞİNDE?
Türkiye’ye stratejik açıdan katkısı ne? İşte bu soruların yanıtları, Milli İstihbarat Akademisi’nin hazırladığı raporda yer alıyor. Raporda, kritik mineraller pazarının 2040 yılında 770 milyar dolara ulaşacağı tahminine yer verildi. Nadir toprak elementi temelli elektronik ve motor sanayisinin ise halihazırda 1 trilyon doları aştığı belirtildi.
Raporda, “Özellikle savunma, yüksek teknoloji ve yeşil enerji dönüşümü gibi kilit alanlarda bu elementlerin rolü arttıkça, ülkelerin NT (nadir toprak) tedarikine olan hassasiyetlerinin yükselmesi mümkündür” ifadeleri kullanıldı.
Ayrıca, bu elementlerin Amerika Birleşik Devletleri’nin modern savunma platformlarının neredeyse tamamında vazgeçilmez bir rol oynadığına dikkat çekildi. Örneğin, F-35 savaş uçağında yaklaşık 410 kilogram nadir toprak elementi bulunuyor.
Bu elementlere; Tomahawk seyir füzeleri, insansız hava araçları, gelişmiş erken uyarı radar ağları ve akıllı mühimmat gibi pek çok sistemde de ihtiyaç duyuluyor.
Ancak 2020–2023 yılları arasında ABD’nin tüm nadir toprak bileşikleri ve metallerine yönelik ithalatının yaklaşık %70’ini Çin’den yaptığı da raporda vurgulandı.
TÜRKİYE’NİN NADİR TOPRAK ELEMENTİ ÜRETMESİ NE SAĞLAYACAK?
Raporda, bunun sadece ekkonomik bir kazanç olmayacağı, aynı zamanda küresel enerji ve teknoloji piyasalarında da Türkiye’nin daha güçlü bir konuma gelmesini sağlayacağı vurgulandı. “Türkiye’nin uzun vadede küresel nte piyasasında stratejik bir aktör hâline gelmesi oldukça muhtemeldir” denildi.