Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası konuşuyor


Kabine Toplantısı sona erdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantı sonrası açıklamalarda bulunuyor. 

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satırbaşları:

Aziz milletim, değerli basın mensupları, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla, şu an ekranları başında bizleri ilgiyle, heyecanla takip eden tüm vatandaşlarıma selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Asya’dan Afrika’ya, Balkanlardan Kafkasya’ya, dünyanın dört bir yanında kalbi milletimizle birlikte atan tüm kardeşlerimizi aynı şekilde saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar, yaşadığımız her olay Türkiye’nin sınırlarının çok ötesinde bir büyüklüğe, nüfuza ve gönül halesine sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Bunu zafer kutlamalarından dönerken, Azerbaycan-Gürcistan sınırına yakın bölgede düşen askeri kargo uçağımız sonrası bir kez daha gördük. Kardeş ülkeler başta olmak üzere dünyanın her tarafından taziye ve dayanışma mesajları aldık. Bilhassa Gürcistan ve Azerbaycan, facianın ilk anından itibaren tüm imkanlarını seferber etti, arama-kurtarma ekiplerinin ulaştırılması, enkazın bulunması, olay mahallinin güvenliğinin sağlanması noktasında tam bir işbirliği içinde oldular.

Uçağın kara kutusuna ve şehitlerimizin naaşlarına kısa sürede ulaştık. Cuma günü de ebedi istirahatgahlarına uğurlamak üzere şehitlerimizi ülkemize getirdik. Bakanlarımızın, milletvekillerimizin, sivil ve askeri erkan ile vatandaşlarımızın katılımıyla şehitlerimize son görevimizi yerine getirdik. Bir kez daha aziz hatıralarını daima yaşatacağımız kahraman askerlerimizi kemali hürmetle yad ediyor, her birine Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyor. Aynı şekilde Hırvatistan dönüşü düşen Orman Genel Müdürlüğümüze ait yangın söndürme uçağında şehit olan pilotumuza da Rabbimden rahmet diliyorum. Şairin dediği gibi, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu hakikat asırlardır değişmedi ve değişmeyecek. Bin yıldır olduğu gibi bugün de sınırlarımız içinde ve dışında milletimizin huzuru, devletimizin bekası uğruna canları pahasına vazife yapan nice vatan evladı var. Rabbim hepsini korusun, muhafaza etsin, ayaklarına taş değdirmesin diyorum.

Kaza-kırım ekibimizin topladığı veriler ışığında ve kara kutunun incelenmesi neticesinde 20 canımızı şehit verdiğimiz elim hadisenin neden yaşandığını çok daha net görebileceğiz. Bunları da başta şehit yakınlarımız olmak üzere kamuoyumuzla şeffaf bir şekilde paylaşacağız. Bu vesileyle telefonla arayarak veya mesaj yollayarak acımızı paylaşan tüm dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum. Burada şunu da ifade etmek istiyorum. Peygamberlikten sonraki en yüce makam olan şehadet mertebesine ulaşmak ne kadar ulvi ise geride kalanlar içinde sabretmek o kadar büyük bir derecedir. Şehit yakınlarımızın teslimiyeti, vakarı, sabrı ve metaneti karşısında bu milletin bir ferdi olarak açık söylüyorum duygulanmamak elde değil. Yüreklerine düşen kor ateşe rağmen metanetlerinden taviz vermeyen tüm kardeşlerimden Allah razı olsun. Değerli basın mensupları, değerli arkadaşlar kabine olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 783 bin kilometre karesinin tamamına 86 milyon insanımızın her birine aşkla hizmet ediyoruz.

Değerli basın mensupları, değerli arkadaşlar, kabine olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 783 bin kilometre keresinin tamamına 86 milyon insanımızın her birine başka hizmet ediyoruz. Halka hizmeti hakka hizmet olarak kabul eden bir anlayışın temsilciliği sıfatıyla durmadan dinlenmeden çalışıyor, eserlerimize her gün bir yenisini ekliyoruz. Son kabine toplantımızdan bu yana geride bıraktığımız iki haftayı yine dolu dolu geçirdik. 4 Kasım’da ülkemize atanan büyük elçilerin güven mektuplarını kabul ettik. Ertesi gün partimizin grup toplantısını büyük bir coşkuyla gerçekleştirdik. 6 Kasım’da düzenlenen Kütüphane 5.0 ve İnsan Merkezi Dijital Dönüşüm Uluslararası Konferansı bu alandaki yeni trendleri görmemize vesile oldu.

Siyasi rakiplerimiz gençleri saf malzemesi olarak görüp yolsuzluklarını atlamak için öne sürerken, biz, gençlerimiz geleceğimizdir anlayışıyla onların her alanda en iyi şekilde yetişmeleri için cansiperhane çalışıyoruz. Kaliteli eğitim almış, bilgi ve hikmetle donanmış, milli manevi değerlerine sahip çıkan bir gençliğin yetişmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Yeter ki gençlerimiz okusun, araştırsın, kendilerini geliştirsin.

Kafkasya’da kalıcı barışın tesisi ve ekonomik kalkınmanın ilmine kazanması için üzerimize ne düşüyorsa yapmaktan geri durmayacağız. 10 Kasım’da Cumhuriyetimizin valisi ve ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 87. yıl döneminde bir kez daha saygıyla iade ettik. İktidarlarımız boyunca muhalefet millete efendilik yoktur. Kadimlik vardı tensibinden, hareketle aziz milletimize kimsenin patronluk taslamasına, parmak sallamasına, Anadolu insanını hakir görmesine müsaade etmedik. Bu topraklarda kurduğumuz devletler zincirimizin en son halkası olan Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet muzaffer ve muvaffak kılmak için canla başla çalıştık.

Bir dönem toplu iğne dahi üretemeyen bir ülkeyi dünyanın en büyük 17. Avrupa’nın en büyük 7. ekonomisi haline getirdik. 2025 yılı ikinci çeyreğinde kişi başı milli gelir 17.000 dolara ulaştı. 2002 senesinde yılda sadece 36 milyar dolar ihracat yapabiliyordu. Ekim 2025 itibariyle yıllıklandırılmış ihracımız 270,2 milyar dolarla rekordu. Hizmetler ihracatımız ise 14 milyar dolardan 121,6 milyar dolara çıktı. Savunma sanayinde bir zamanlar %80 oranında dışa bağımlı olan Türkiye bugün bu alanda dünyanın imrenerek takip ettiği bir seviyeye yükseldi. İHA ve ŞİHA üretiminde artık dünyanın ilk 3 ülkesi arasındayız. Sadece ekonomide değil demokraside de zihniyet dönüşümü gerçekleştirdik.

AYRINTILAR GELİYOR…