Otomotiv sektörü, yapay zeka ve dijital teknolojilerin etkisiyle radikal bir dönüşümün eşiğinde. Bain & Company’nin yeni araştırması, sektörün önümüzdeki on yıl içinde tamamen farklı bir üretim modeline geçeceğini ortaya koyuyor.
Araştırmaya katılan otomotiv yöneticilerinin yüzde 80’den fazlası, fabrikasız üretim modelinin 2035 yılına kadar yaygınlaşmasını bekliyor. Bu devrim niteliğindeki değişimle otomotiv markaları, Apple’ın iPhone üretimindeki iş modelini örnek alacak.
Yeni modelde otomotiv şirketleri, sermaye yoğun üretim süreçlerini stratejik iş ortaklarına devredecek. Markalar kendilerini artık ürün tasarımı, müşteri deneyimi ve marka yönetimi gibi alanlara odaklayacak. Bu sayede dev fabrika yatırımlarından kurtulacak şirketler, kaynaklarını inovasyon ve tasarıma yönlendirebilecek.
YAPAY ZEKA MERKEZDE
Kuzey Amerika ve Avrupa’dan 300 otomotiv yöneticisiyle gerçekleştirilen ankette katılımcıların yüzde 80’i, yapay zekanın önümüzdeki on yıl içinde araç konseptlerini tasarlayıp optimize edeceğine inanıyor.
Yapay zeka tabanlı simülasyonların üretim planlarını gerçek zamanlı olarak yeniden yapılandıracağını düşünenlerin oranı ise yüzde 80’in üzerinde. Katılımcıların üçte ikisinden fazlası, insansı robotların üretimde aktif rol alacağını ve 24 saat kesintisiz çalışan, minimum insan müdahalesiyle yönetilen tesislerin gelecekte standart hale geleceğini öngörüyor.
VERİMLİLİK ARTACAK
Bain & Company Türkiye Ortaklarından Armando Guastella, yeni teknolojilerin önümüzdeki üç yıl içinde yüzde 10’un üzerinde, 2030’a kadar ise yüzde 30’a varan ek verimlilik kazançları sağlayacağını belirtti.
“Kazananlar, en gelişmiş araçlara ya da en büyük bütçelere sahip olanlar değil; teknolojiyi ölçekli biçimde entegre eden, gerçek sorunları çözen ve rakiplerinden daha hızlı hareket eden şirketler olacak” diyen Guastella, bugün kararlı adımlar atan şirketlerin küresel rekabette yeni bir standart yakalayabileceğini vurguladı.
ARAÇ GELİŞTİRME SÜRESİ 24 AYA İNİYOR
Dijital işbirliği ve yapay zeka sayesinde araç geliştirme süreleri şimdiden yüzde 40’tan fazla kısalmış durumda. Sektörün öncü markaları artık yeni modelleri sadece 24 ayda piyasaya sunmayı hedefliyor. Ortak dijital platformlarda eşzamanlı çalışan ekipler, erken aşamalarda daha fazla deneme yapabiliyor ve daha hızlı karar alabiliyor. Bu da maliyetleri azaltırken, değişen talep ve düzenlemelere daha esnek yanıt verilmesini sağlıyor.
