Dışarıdan bakıldığında küçük bir kanguruyu andıran ve yavrusunu kesesinde taşıyan “brush-tailed bettong” (yerel adıyla yalgiri), yıllarca Avustralya kıtasında yok olmuş kabul ediliyordu.

Avrupa kolonizasyonuyla birlikte bölgeye yayılan tilki ve vahşi kediler, bu küçücük keseli hayvanların neredeyse tamamen yok olmasına neden oldu. 1999-2010 yılları arasında ise türün nüfusu yüzde 90 düştü, geriye yalnızca küçük adalarda yaşayan birkaç grup kaldı.

DEV ÇİTLE ÇEVRİLİ ‘GÜVENLİ ALAN’ KURULDU

Yorke Yarımadası’nda başlatılan Marna Banggara projesi, bölgenin kaybolan türlerini geri getirmeyi amaçlıyor. Ekip, yarımadanın en dar noktasına 25 kilometrelik bir yırtıcı önleme çiti inşa etti. Böylece tilki ve vahşi kedi girişleri engellendi, 150 bin hektarlık dev bir güvenli alan oluşturuldu ve türün yeniden çoğalması için ideal koşullar sağlandı.

BİLİM İNSANLARI “DOĞANIN BAHÇIVANI” DİYOR

Bu minik keseli canlılar, mantar ve kökleri bulmak için sürekli toprağı eşeliyor. Uzmanlara göre bir bettong yılda 2-6 ton toprağı havalandırıyor. Bu içgüdüsel davranışları toprağı canlandırıyor, su filtrasyonunu artırıyor, bitkilerin filizlenmesini kolaylaştırıyor ve ekosisteme domino etkisiyle katkı sağlıyor.

BEKLENENDEN HIZLI ÇOĞALIYORLAR

Son izleme çalışmasında yakalanan hayvanların yüzde 40’ı bölgede doğan yeni nesil çıktı. 26 dişinin 22’sinin ise kesesinde yavru taşıdığı fark edildi. Bu da türün yeni habitatına hızla uyum sağladığının en keskin işareti olarak yorumlandı.