Suriye’de uzun yıllara dayanan Esad rejimi sona erdi.
8 Aralık’ta devrilen rejimden sonra muhalifler yeni hükümeti kurdu ve yeniden inşa sürecine başladı.
Bu süreçte Suriyelilerin evlerine dönüşü de sürüyor.
SON RAKAMLARI AÇIKLADI
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Göç İdaresi Başkanlığı’nın 12’nci kuruluş yıl dönümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Göç İdaresi Başkanlığının temellerinin 12 yıl önce atıldığını ve dünyanın en zorlu alanlarından birisi olan göç yönetim süreçlerini başarıyla yürüten bir kurum haline geldiğini belirten Yerlikaya, “Bugün, sadece bir kurumu değil, insan onurunu merkeze alan bir anlayışın yıl dönümünü kutluyoruz.” dedi.
Yerlikaya, Türkiye’nin göçe, sadece bir güvenlik meselesi olarak değil, aynı zamanda insani, sosyolojik ve uluslararası boyutları olan çok yönlü bir olgu olarak yaklaştığını bildirdi.
9 ARALIK 2024’TEN BU YANA 175 BİN 512 SURİYELİ ÜLKESİNE DÖNDÜ
Yerlikaya, Suriye’nin özgürlüğüne kavuşmasıyla “gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüşlerin” hız kazandığını ifade ederek, şunları söyledi:
9 Aralık 2024’ten bu yana 175 bin 512 Suriyeli kardeşimiz ‘gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli’ şekilde ülkesine döndü. Bu toplamda 33 bin 730 aile demek. 2017-2025 yılları arasında ise Suriye’ye ‘gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli’ dönen Suriyelilerin sayısı 915 bin 515 oldu. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın da ifade ettikleri gibi, Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli bir şekilde dönmelerini sağlamak için, gerekli şartları oluşturmak konusunda üzerimize düşeni samimiyetle yapıyoruz.
Türkiye’nin düzensiz göçle mücadelesine ilişkin Yerlikaya, “2023 yılında 130 binin üzerine çıkarak tarihin en fazla sınır dışı sayısına ulaşmıştık. 2024 yılındaki sınır dışı sayısı, bir önceki yılı da geride bırakarak 140 bini aştı. Bu sayılara ulaşmamız, insan hakları ve hukuku gözeterek işlettiğimiz etkili sınır dışı mekanizmasının kurulmasıyla gerçekleşti. 2025 itibarıyla ise 27 bin 673 düzensiz göçmen sınır dışı edildi. Yakalanan düzensiz göçmen sayısı ile sınır dışı edilen yabancı sayısı karşılaştırıldığında, 2025 yılında yüzde 71’lik sınır dışı oranı ile tüm zamanların en yüksek oranına ulaşılmıştır. 1 Haziran 2023 tarihinden 11 Nisan 2025 tarihine kadar ise sınır dışı edilen toplam düzensiz göçmen sayısı yaklaşık 260 bin.” değerlendirmesinde bulundu.
“DÜZENLİ GÖÇ KAPSAMINDA ÖNEMLİ ÇALIŞMALARA İMZA ATTIK”
Göç politikalarının merkezinde insan onurunun olduğuna dikkati çeken Yerlikaya, zorla yerinden edilen insanların acılarını görmezden gelmeyen, ama aynı zamanda ülkesinin güvenliğinden de taviz vermeyen dengeli bir devlet aklıyla hareket ettiklerini ve Göç İdaresi Başkanlığının de bu anlayışla çalıştığını dile getirdi.
Yerlikaya, göç yönetimlerini, büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda şekillendirdiklerini ifade ederek, “En önem verdiğimiz konuların başında düzenli göç yönetimi geliyor. Ülkemiz, uluslararası üniversite öğrencileri, nitelikli uzman işgücü ve yabancı yatırımcılar için çekim merkezi olsun istiyoruz. Bu yabancıların ülkemize yasal olarak gelmesi, yasal olarak kalması ve yasal olarak ülkelerine dönmesi, ülkemize katkı sağlaması, ülkelerine dönerken de güzel hatıralarla ayrılmaları bizim için çok önemli. Bu nedenle düzenli göç kapsamında çok önemli çalışmalara imza attık.” diye konuştu.
“TÜRKİYE, GÖÇ YÖNETİMİNDE DÜNYAYA MODEL ÜLKE”
Göç yönetiminin, son yıllarda tüm dünyanın sınandığı en zorlu alanlardan olduğunu vurgulayan Yerlikaya, şöyle devam etti:
Ne yazık ki çoğu ülkenin bu sınavı geçemediğine tanık oluyoruz. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde göç yönetiminde insanı merkeze alan ancak kamu güvenliğinden asla taviz vermeyen bir göç politikasını başarıyla hayata geçirmiştir. Türkiye Yüzyılı’nda, ‘Güçlü Türkiye’ hedefine doğru ilerlerken, göç yönetimi ile ilgili faaliyetlerimiz bizim en güçlü olduğumuz konulardan birisi haline gelmiş durumda. Türkiye, göç yönetiminde dünyaya model bir ülkedir. Kabine dönemimizde göç yönetimi alanında çok önemli adımlar attık. İnsan hakları ve medeniyet değerlerimizi esas alarak hayata geçirdiğimiz ve düzensiz göçle mücadelemize büyük bir ivme kazandıran mobil göç noktası araçlarımız gibi dünyaya model olan uygulamaları başarıyla hayata geçirdik. Göç yönetiminde diğer ülkelerin merakla ve ilgiyle takip ettiği, danıştığı bir ülke haline geldik.
Bakan Yerlikaya, göç olgusunun doğru yönetildiğinde uzun dönemde birçok fırsatı içinde barındırdığını söyledi.
Yerlikaya, aradan geçen 12 yılda Göç İdaresi Başkanlığının, 81 ilde teşkilatlanmış olan güçlü bir kurum haline geldiğini, tüm dünyanın merakla takip ettiği uygulamaları ve yenilikleri hayata geçirdiğini anlattı.
“MİLYONLARCA SURİYELİ KARDEŞİMİZE KUCAK AÇTIK”
Bakan Yerlikaya, 2011’de başlayan Suriye iç savaşı nedeniyle, göç yönetiminde büyük bir sınav verdiklerini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Ülkemize sığınan milyonlarca Suriyeli kardeşimize kucak açtık. En zor zamanlarında, en karanlık günlerinde onlara umut ışığı olduk. Medeniyet değerlerimizden aldığımız ilhamla, insanlık onurunu korumanın ne demek olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Ve 8 Aralık 2024 tarihi, bir dönemin bitişi, yeni bir dönemin de başlangıcı oldu. 61 yıllık Baas rejimi çöktü. Esed ülkesinden kaçtı. Suriye’deki zulüm tarihin karanlık sayfalarındaki yerini aldı. 8 Aralık 2024 sonrası Suriye’deki güncel gelişmeler ile ülkemizde bulunan Suriyelilerden dönüş yapmak isteyenlerin, geri dönüşlerinin gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeler gerçekleştirildi.
Gönüllü geri dönüş sürecinin planlı programlı bir şekilde, büyük bir hassasiyetle yürütüldüğünü belirten Yerlikaya, 8 Aralık sonrasında sınır kapılarının fiziki, teknik ve insan kaynağı açısından kapasitelerinin artırıldığını, işlemlerin randevu sistemi ile düzenli gerçekleştirilmesinin sağlandığını hatırlattı.
Suriyelilere, gönüllü geri dönüş için hazırlık yapmalarına olanak sağlamak amacıyla, izinli çıkış-giriş yapma kolaylığı getirdiklerini anımsatan Yerlikaya, ayrıca Suriye’ye göç temsilcisi görevlendirdiklerini ve sürecin yerinden takibini sağladıklarını dile getirdi.
1272 KİLOMETRELİK GÜVENLİK DUVARI
Yerlikaya, düzensiz göçle mücadele stratejilerinin 5 basamaktan oluştuğunu ve etkili sınır güvenlik tedbirleri aldıklarını vurguladı.
Stratejilerinin birinci basamağında sorunu kaynağında çözmek için gerekli tedbirleri hayata geçirdiklerini belirten Yerlikaya, ikinci basamakta ise tüm sınırların en üst düzeyde korunması için etkili sınır güvenlik tedbirleri aldıklarını kaydetti.
Bu kapsamda çok büyük yatırımlar yapıldığını belirten Yerlikaya, şu bilgileri verdi:
Sınır tedbirleri için yapılan yatırımlarla bugüne kadar toplam güvenlik duvarı 1272 kilometreye, devriye yolu 1636 kilometreye, aydınlatma 1058 kilometreye, gözetleme kulesi sayısı 198’e çıkarıldı. Üçüncü basamakta ülke içinde etkin yakalama gerçekleştiriyoruz. Düzensiz göçün temel nedenlerinden biri olan göçmen kaçakçılığıyla mücadelede, 2024 yılında 13 bin 61, 2025 yılı itibarıyla ise 2 bin 922 göçmen kaçakçısı kolluk kuvvetleri tarafından yakalandı. 1 Haziran 2023 tarihinden 11 Nisan 2025 tarihine kadar ise 23 bin 243 göçmen kaçakçısı yakalanmış olup bunlardan 8 bin 927’si tutuklandı.
“MOBİL GÖÇ ARACI SAYILARI ARTACAK”
Yerlikaya, etkin yakalamalarda mobil göç noktası araçlarının rolüne dikkati çekerek, 81 ilde 270 mobil göç aracı bulunduğunu ve bu sayıyı yakın zamanda artıracaklarını söyledi.
Mobil göç araçlarının faaliyetlerine ilişkin bilgi veren Yerlikaya, Temmuz 2023’ten bu yana 3 milyon 724 bin 945 yabancının kimlik kontrolünün yapıldığını, çalışmalar neticesinde 145 bin 435 yabancının düzensiz göçmen olduğunu tespit edildiğini ve sınır dışı etme süreçlerinin başlatıldığını aktardı.
Mobil göç araçlarının düzensiz göçü tespit noktasındaki önemine dikkati çeken Yerlikaya, “Uygulamanın başladığı ilk 3 ayda tespit edilen düzensiz göçmen oranı yüzde 74,5 iken, bugün bu oran yüzde 1,8’e düştü. Bu oran tek başına bile düzensiz göçle mücadelemizde elde ettiğimiz başarının ne kadar büyük olduğunu ortaya koymaktadır.” dedi.
DÜZENSİZ İŞGÜCÜ GÖÇÜYLE MÜCADELE
Düzensiz Göçle Mücadele Stratejisinde dördüncü basamağın ise düzensiz işgücü göçüyle mücadele olduğunu dile getiren Yerlikaya, “Bu basamağı düzensiz göçle mücadele stratejimize geçtiğimiz yıl ekledik. Çünkü biliyoruz ki çok sayıda düzensiz göçmen, emek sömürüsüne maruz kalıyor.” ifadelerini kullandı.
Yerlikaya, kuralsız bir alanda çalışmanın başka yasa dışı faaliyetleri ve devamında çok sayıda mağduriyeti ortaya çıkardığına değinerek, bu kapsamda geçen yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Göç İdaresi Başkanlığı arasında sağlanan sistem entegrasyonu sayesinde, yabancıların kayıt dışı istihdamını engellemeye yönelik, önemli adımlar attıklarını söyledi.
Düzensiz göçmenlerin tespitinden geri gönderme merkezlerinde idari gözetim altında tutulması da dahil tüm sınır dışı süreçlerini insan hakları, hukuk ve medeniyet değerleri doğrultusunda yürüttüklerini anlatan Yerlikaya, “Bu kapsamda geri gönderme merkezlerimizin sayısını artırarak toplam kapasiteyi 18 bin 780’e çıkarttık. Yakalanan düzensiz göçmenlerin resmi işlemlerinin geri gönderme merkezine gelmeden düzen içinde yapılabilmesi için Düzensiz Göçmen Ön Kabul ve Sevk Merkezlerini (GÖKSEM) hayata geçirdik. İstanbul Havalimanı’nda geri gönderme işlemlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi için İstanbul Havalimanı aktarma merkezini açtık.” ifadesini kullandı.
Düzensiz göçle mücadeledeki temel hedeflerinin, Türkiye’ye yönelik “çekim gücü” oluşmasına izin vermemek olduğuna dikkati çeken Yerlikaya, “Yapılan çalışmalar, uygulanan stratejiler sayesinde ülkemiz, düzensiz göç rotası olmaktan ve düzensiz göçe hedef olmaktan çıkmıştır. Düzensiz göç rotası değişmiştir.” dedi.
GAZZELİLERLE İLGİLİ İDDİALAR
Bakan Yerlikaya, “Gazzeli sivilleri Suriye’nin kuzeyindeki kamplara yerleştirme planı” iddialarına ilişkin de böyle bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını söyledi.
Türkiye’nin, Filistin halkının işgale karşı verdiği onurlu mücadeleyi desteklediğini belirten Yerlikaya, şunları kaydetti:
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tüm uluslararası platformlarda bu desteğini açıkça ifade etmektedir. Filistinlilerin Gazze Şeridi ya da Batı Şeria’dan tehcirine yönelik her türlü girişimi, kararlı bir şekilde reddediyoruz. Filistinlilerin kendi toprakları için verdiği onurlu mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Gazzelilerin kendi topraklarının dışındaki herhangi bir yere gönderilmesine yönelik her türlü girişimi reddediyoruz. Türkiye’nin, Gazzelileri yurtlarından edecek herhangi bir tehcir planına dahil olması kesinlikle söz konusu değildir. Dezenformasyon Merkezi bu konuyla ilgili son günlerde arka arkaya 3 kez açıklama yaptı, iddiaların yalan olduğunu duyurdu. Ancak halen bazı çevreler bu iddiaları ortaya atmaya devam ediyor. Bu iddialar, tamamen dünya kamuoyunu manipüle etmeye yöneliktir. Bu iddiaları yüksek sesle dile getirenler, kimlere ve hangi amaçlara hizmet ettiklerini çok iyi düşünmelidir. Türkiye, bombardımanın durdurulması, sivillerin zarar görmemesi ve Gazze’ye insani yardımların kesintisiz biçimde ulaştırılması için çabalarını aralıksız sürdürmektedir. Biz de bu yöndeki çabalarımızı sürdürüyoruz.