Evde hayvan beslemek, dijital bağımlılıktan uzaklaştırıyor


SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi’nden (SCÜ) Prof. Dr. Tuncay Dilci, “Evde herhangi bir hayvanla etkileşimde bulunmak, mutluluk verici hormonları tetikliyor. Hayatın içinde olma hissini uyardığı için bu kişilerde dijital nesnelerden uzaklaşma görülmektedir” dedi.

SCÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Üretim Üyesi ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital bağımlılıkla mücadele konusunda açıklamalarda bulundu. Dijitanaliz tekniği ile 300 aile üzerinde yapılan çalışmada evde hayvan beslemenin dijital nesnelerden uzaklaşmaya vesile olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dilci, “Yaptığımız çalışma sonucunda evde hayvanla temas kuran bireylerde dijital bağımlılık oranı 26,7 düzeyinde diğer kişilere göre az çıkmaktadır. Yaklaşık 300 aile üzerinde bu çalışmayı yaptık. Bu ailelerin özelliği hepsinin çocuklarının dijital bağımlı olmasıdır. Bu bağımlı olan grup ile bağımlı olmayan gruplar arasında karşılaştırmalı çalışma yaptık.

 

Evde herhangi bir hayvanla etkileşimde bulunmak, etkin zaman yönetimi adına hayvanlarla kurulan duygusal bağ ve bu duygusal bağın gerektirdiği sorumluluk duygusu mutluluk verici hormonları tetikliyor. Bunun ötesinde bireylerin hayvanlarla içgüdüsel anlamdaki bağlarının güçlenmesi, diğer canlılara karşı da daha duyarlı ve gerçek yaşam deneyimleri, hayatın içinde olma hissini uyardığı için bu kişilerde dijital nesnelerden uzaklaşma görülmektedir. Her şeyden önce bir meşguliyet ilişkisi oluşturmasıyla da ev içindeki kişilerin daha dinamik hayata tutunduklarını gözlemlemekteyiz. Özellikle içe kapanık, depresif ve melankolik kişilik bozukluklarında da hayvanlarla kurulan temas daha önemli” dedi.

KEDİSİ OLANLAR DAHA AZ BAĞIMLI

Evde kedi beslemenin, köpek beslemeye oranla kişileri dijital nesnelerden daha çok uzak tuttuğunu tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Dilci, “Araştırmamıza yansıyan verilere göre evde kedi besleyenlerin, köpek besleyenlere göre daha az dijital bağımlı olduklarını görüyoruz. Bunun sebebi köpekle olan duygusal bağın daha sınırlı olmasıdır. Kedi daha sevecen, daha afacan ve ev içerisinde hareketli olması, oyuncu kişiliği de kedinin bu yönde etkili olduğunu gösteriyor.

 

Bireylere, çocuklarının sağlıklı bir yaşam sürmeleri, dijital yaşam konusunda sorunlu bir hayat sürmemeleri adına hayvanlarla kurulacak dostluk ilişkileri ve evcil hayvanlara önem vermelerini öneriyorum. Hayvanların hayatımızın içerisinde olmasına fırsat verelim. Çocukların hem duygusal hem sosyal hem de fiziksel yönünün gelişmesi adına hayvanla iletişimde olması çok yönlü bir gelişime hitap edecektir. Örneğin dijital nesnelerle vakit geçirirken bir kedinin çocuğun yanına gelmesi, dokunması, çocuğun dijital nesne ile arasına mesafe koymasına sebebiyet vermektedir” diye konuştu.

 

 

 

 

 

 

 



Notice: ob_end_flush(): Failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/wphaberbotu/public_html/wp-includes/functions.php on line 5471