ABD Başkanı Donald Trump’ın başlattığı ticaret savaşları, keyfi sınırdışı ve mahkumiyetler, askeri operasyonlar ve kabinesinin olağanüstü istihbarat hataları, sonunda ABD halkının sabrını taşırdı.

ABD’nin dört bir yanında halk, sokaklara çıktı. Göstericiler, ülkedeki demokratik değerlerin tehdit altında olduğunu savunarak büyük şehirlerden küçük kasabalara kadar birçok noktada yürüyüş ve mitingler düzenledi.

Orgazine yapılan gösteriler, 50501 hareketi adı altında düzenlendi. 50 eyalet, 50 protesto, 1 gün anlamına gelen 50501 hareketi, ABD Başkanı Donald Trump yönetimine karşı yapılan en büyük protestolardan birini gerçekleştirdi.

Protestolar New York’tan San Francisco’ya, Kaliforniya’dan Teksas’a kadar uzandı. Binlerce kişi, Trump’ın “ABD demokrasisine saldırdığını” söyleyerek mevcut yönetimi protesto etti.

‘ANAYASA’DAN ELLERİNİZİ ÇEKİN’

Ülkenin birçok bölgesinde benzer gösteriler düzenlendi. Denver’da yüzlerce kişi, eyalet meclis binası önünde toplandı.

Göstericiler, Trump yönetimine “Anayasa’dan ellerinizi çekin” yazılı pankartlar taşıdı. ABD Başkanı’nın 3. kez Başkan seçilmek üzere seçime gireceğini ima etmesi ve Rümeysa Öztürk gibi üniversite öğrencilerinin ifade özgürlüğüne yapılan baskılar sebebiyle ABD anayasasını hedef aldığını belirtiyor. 

ABD anayasasının birinci maddesi din, ırk ve cinseyet gözetmeyerek ifade özgürlüğünü güvenceye alırken, 22. maddesi ise “2 kere seçilen bir kişinin, üçüncü kez seçilmesini” yasaklıyor.

Ülkenin en kuzeyinden en güneyine kadar birçok kentte düzenlenen yürüyüşlerde ABD vatandaşları, ellerinde el yapımı dövizlerle Trump’ın politikalarını protesto etti. San Francisco sahilinde ise yüzlerce kişi, kumların üzerine “Azledin ve görevden alın” yazdı.

‘YARGIYI HİÇE SAYIYIOR’

Bazı protestolar daha sembolik unsurlar taşıdı. Boston’daki gösteride yer alan George Bryant, elinde “Trump faşist rejimi hemen gitmeli” yazılı bir pankart taşıdı.

Bryant, “yargıyı hiçe sayıyor. Öğrencileri kaçırıyor. Güçler ayrılığını yok ediyor,” dedi. Washington’da ise emekli devlet çalışanı Bob Fasick, anayasal haklara ve sosyal güvenlik gibi kamu programlarına yönelik tehditlere dikkat çekti. Fasick,  “Eğer hiçbir şey yapmazsak, çocuklarımıza bırakacağımız dünya yaşanacak bir yer olmayacak,” dedi.

Protestoların hedefinde yalnızca göçmen politikaları ya da sosyal yardımların kesilmesi yoktu. Elon Musk’ın federal kurumların küçültülmesindeki rolü nedeniyle Tesla bayileri önünde de eylemler düzenlendi.

Bazı gruplar ise doğrudan sokaklara çıkmak yerine, toplumsal dayanışma etkinlikleriyle tepkilerini gösterdi. Gıda yardımı, eğitim seminerleri ve barınaklarda gönüllü çalışmalar bu yaklaşımın örneklerindendi.

Katılımcılar, Trump’ın eylemlerinin sivil haklar ve anayasal denge açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.