Efkan Ala, Atatürk Üniversitesi’ni ziyareti öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, üniformanın taşıdığı disiplin ilkesine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Bir yerde üniforma varsa orada disiplin temel ilkedir ve temel kuraldır. Burada da aslında bir yöntem ve usul söz konusudur. Bunun soruşturma ve inceleme yeri de Milli Savunma Bakanlığıdır. Dolayısıyla bu konuları popülist söylemlerin ve propagandaların alanı haline getirmemek gerekir. Türkiye bu konularda gerçekten tarihimizde çok sıkıntılar çekmiştir. Onun için kurumları, kurallarıyla, kanunlarıyla ve uygulamalarıyla rahat bırakmak lazım. Bu konuları popülist propaganda konusu haline getirmemek gerekir. Bu çok önemlidir. Türkiye’nin bu konularda tarihinde çok önemli, herkesin ders çıkaracağı tecrübeleri vardır. O bakımdan siyasal alan, kendi işiyle ve alanıyla uğraşmalı, güvenlik alanı, kendi alanıyla uğraşmalı. Biz Türkiye’de bunu sağladık.”
“Disiplinsizlik üniformaya olan güveni yok eder”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) 16 ülkede barış ve huzur için görev yaptığını belirten Ala, güvenlik güçlerinin terörle mücadelede tarih yazdığına dikkat çekti. Savunma sanayisinde İHA ve SİHA’larla elde edilen başarılara da vurgu yapan Ala, “Ama disiplin, üniformanın olduğu yerde her şeydir. Disiplinsiz davranmak, bütün o üniformaya olan saygıyı ve güveni de yok eder. O bakımdan bunun böyle olup olmadığının değerlendirilmesi, incelenmesi ve soruşturulması gereken merci de Milli Savunma Bakanlığıdır. Onlar da kanunlara, kurallara, Türk devlet geleneklerine, kurumların ve kuruluşların, TSK’nin geleneklerine uygun işlerini yapmaktadırlar” dedi.
Ala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkla güçlü bağlarına da dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Diğer taraftan, Cumhurbaşkanı’mız zaten ‘Millet kurdu bu partiyi ve biz adını koyduk.’ diye yola çıktı. Sürekli vatandaşın içerisinde, pazarda, sahada. AK Parti’nin en önemli özelliği vatandaşın içinde olmasıdır. Cumhurbaşkanı’mız da bu niteliği ve kimliğiyle somutlaşmıştır ve ondan beri de vatandaşın iradesinin üstünde bir irade tanımadığının altını defalarca çizmiştir, hiçbir zaman sandığın dışında bir iktidar kaynağı da aramamıştır. Bu yönüyle hem bölgemize hem de dünyaya örnek olacak bir tecrübeyi ortaya koymuştur. O bakımdan Cumhurbaşkanı’mızın vatandaşla ilişkisi, seçmenle ilişkisi, vesayet odaklarının koridorlarında iktidar arayanlar tarafından sorgulanamaz. Bizim o odaklarla işbirliği yapanlardan öğreneceğimiz herhangi bir ders yoktur ama bizleri izlerlerse, Cumhurbaşkanı’mızı izlerlerse, belki kendilerine önemli katkılar sağlayabilecek bazı dersler çıkarabilirler.”