Mersin’de Türk kökenli bir Kanadalı ile tanıştım… Hani ne derler; “Hayatı roman.”
Yaşam hikâyesi dizi film gibi. Televizyoncular ekrana çıkarsalar, bahse gireriz, müthiş reyting yapar.
Adı… Murat Al Katib.
Büyük dedesi… Mehmet Behçet Yazar… Edebiyat öğretmeni… Şair… Yazar… Kastamonu Sultanisi Müdürü.
Babası… Antakyalı… Dr. Fatih Al Katib.
Annesi… İzmirli… Dilara Feyhan.
İstanbul Hilton’da evlenmişler.
Ve Kanada’ya gitmişler.
***
Bu bir rekor
Anne… Dilara Hanım… Sıfır İngilizce.
Kanada’da… TV izleyerek İngilizce öğrenmiş.
Ve… 1976’da… Kanada’da, “ilk Müslüman Türk kadını” olarak belediye başkanı seçilmiş.
Saskatchewan Eyalet Belediye Başkanı.
Tam 27 yıl belediye başkanlığı yapmış… Dokuz dönem…
Her dönem üç yıl.
***
Kilo… Ve ameliyat
Murat… 52 yaşında.
Çocukken… Henüz dört yaşındayken… Kilo almaya başlamış… 236 kilograma çıkmış.
2022… Mide ameliyatı olmuş.
52 kilo vermiş.
Bugün… 184 kilo.
Diyet… Spor… Kilo vermeye devam ediyor.
Unutmadan…
Murat, eşim Canan‘ı görünce… Rahmetli annesine benzetti… Sarıldı… Gözyaşları.
***
40 önemli isimden biri
Kanada’da, muhasebe… İşletme okumuş.
Amerika’da… Master… Uluslararası İşletme.
Washington… Kanada Büyükelçiliği’nde çalışmış.
Sonra… Kanada’da… Devlette… Dış Ticaret’te.
Ardından… Özel sektör.
Murat… Kanada’da popüler.
Yıllar önce… Kanada’nın 40 yaş altı, 40 önemli insanı arasına girmiş.
İçlerinde siyasetçi de var, iş insanı da, yönetici de.
***
İkiz babası
Aile… Beş nesil… Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi… Hep doktor.
Ailede… Doktor olmayan tek kişi… Altıncı kuşak… Murat.
Eşi Kanadalı.
İki çocukları var… İkiz… 23 yaşında.
Serra Yasemin ile Tarık Mustafa.
İkisinde de kilo normal.
***
Mezar taşı
Anne Dilara Hanım… Türkiye’den gazete istermiş… Yıllarca.
Satır satır okuduğu gazeteleri biriktirirmiş.
Bulmacalarını çözermiş.
Murat’ın babası dört yıl önce ölmüş.
Annesi… “Kocam, beni özler… Bekler… Yanına gitmeliyim” dermiş.
Üç yıl önce… Anne Dilara Hanım da sizlere ömür.
Vasiyeti:
“Mezarıma Türk bayrağı isterim.”
Evet… Mezar taşında bayrağımız var.
***
O şimdi CEO
Yıl 2000… Günün birinde… Sabah 06.30… Murat’ın telefonu çalmış.
Türkiye’den… Mersin’den… Arayan sanayici Mahmut Arslan… Arbella Grubu Başkanı.
– Bize lazımsın.
Murat için, “Türkiye” denilince akan sular duruyor… Dizlerinin bağı çözülüyor.
Murat artık… Grubun… Holdingin CEO’su.
***
Rekor
Arbella… 2001’den bu yana… Kanada’da… Yatırım üstüne yatırım.
Grubun… Kanada’da 23 fabrikası var.
Gıda üzerine… Mercimek… Nohut… Bezelye… Fasulye… Un…
Bitmedi… Mersin’deki fabrikadan Kanada’ya… Yılda 100 milyon paket makarna ihraç ediliyor.
***
Galatasaray
Sohbet… “Yavuz Abi, tavla oynayalım mı?” dedi… Babası öğretmiş.
Söz futboldan açıldı.
Murat, Galatasaraylı… Beşiktaş’ı da çok seviyor.
Kanada’ya giderken… Eşine, çocuklarına lokum götürüyor.
Bir de Antep fıstığı.
***
Hünkârbeğendi
Öğle yemeği… Murat, protein ağırlıklı besleniyor.
Mercimek… Nohut… Ya da kuru fasulye.
Ama… Annesinin yaptığı hünkârbeğendi burnunda tütüyor.
***
Türkiye’de sağlık sistemi
Kanada’da… Ünlü bir avukat kalp ameliyatı olacak… İki yıl sonraya randevu verilmiş.
Gerisini Murat’tan dinleyelim:
Türkiye’ye geldi… Profesör Sedat Köse ameliyat etti… Şimdi sapasağlam.
Kanada’da böyle sağlık sistemi, böyle hastane yok.
Bütün kontrollerimi, tahlillerimi Türkiye’de yaptırıyorum.
***
ATATÜRK
Murat… Sürekli hareket halinde.
Amerika… Avrupa… Kanada… Japonya…
“THY’den iyisi yok” diyor.
İstanbul-Toronto… 10 saat 45 dakika. Mükemmel uçuş.
İstanbul Havalimanı… Business launch… Dünyada benzeri yok.
Uçakta yemek servisi… 10 numara.
Türkiye ile gurur duyuyorum.
Annemin, babamın vasiyeti… “Türklüğünüzü… Atatürk’ü unutmayın…” Benim de çocuklarıma vasiyetim bu.
***
Veda
Mahmut Arslan… “Murat, sizi çok sevdi” dedi.
Ben de Murat’ı çok sevdim.
Veda zamanı.
Sarıldık… “Tekrar buluşmak üzere.” Murat… “Anne” diyerek Canan’a yaklaştı:
– Siz… Gerçekten çok benziyor benim anneye. Yine… Gözlerde yaşlar.