Kaza, geçen yıl 30 Haziran’da saat 19.30 sıralarında Kısık Mahallesi İzmir-Aydın kara yolunda meydana geldi. Gaziemir’den Ayrancılar yönüne giden Özcan Özer (57) yönetimindeki, içinde 11 kişinin bulunduğu 34 DEB 698 plakalı otomobile, Yusuf İslam Koçak’ın kullandığı 35 ADF 564 plakalı hafif ticari araç yandan çarptı. Özer’in kontrolünü yitirdiği otomobil, refüjü aşarak karşı yönden gelen İsmail Akdar’ın kullandığı 09 BU 404 plakalı yolcu minibüsüyle çarpıştı. Kazada sürücü Özcan Özer, aracındaki Sibel Özer (54), Şengül Akbaş (64), sürücünün oğlu Ali Alperen Özer (18) ile minibüste yolcu olan Mustafa Kemal Karaca (86) yaşamını yitirdi. Kazada 20 kişi de yaralandı. Kaza, bir otomobilin araç kamerasına da yansıdı. Kazayla ilgili çıkan tespit tutanağında otomobil sürücüsü Özcan Özer ile minibüs şoförü İsmail Akdar’ın kusursuz olduklarının belirlendiği, tüm kusurun hafif araç sürücüsü Yusuf İslam Koçak’ta olduğu kaydedildi.
İNDİRİMSİZ 18 YIL HAPİS CEZASI
Alkolsüz olduğu belirtilen tutuklu Koçak hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan toplam 22,5 yıla kadar hapis istemiyle İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Eylül ayında görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, sanık Koçak’ı, ‘Taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Kazanın ‘Bilinçli taksirle’ olması nedeniyle bu cezasında yarı oranda artırım yapılarak verilen hapis cezası, 18 yıla çıkartıldı. Ayrıca Koçak’a takdiri indirimi uygulanmadı.
GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANDI
Koçak’a 18 yıl hapis cezası veren mahkeme heyeti, gerekçeli kararını açıkladı. Kararda basit taksir ile bilinçli taksir arasındaki ayırt edici ölçütün; taksirde failin öngörülebilir nitelikteki neticeyi öngörmemesi, bilinçli taksir halindeyse bu neticeyi öngörmüş olması olarak değerlendirildi. Kazada sanığın idaresindeki araçla sağ şerit üzerinde ve önünde seyir halinde olan beyaz renkli kamyoneti geçmek için hızını artırarak sola doğru manevra yaptığı, bu sırada geçtiği sol şeritteki araç seyir takibini düzgün şekilde yapmadığına vurgu yapıldı. Buna karşın sol şeritten sağ şeride geçebileceğini öngörerek kontrolsüz bir şekilde halk dilinde bilinen adı ile ‘makas atmak’ denilen hareketi sevk ve idaresindeki araç ile yapmak suretiyle bu kez direksiyonu sağ şeride kırdığı anda hakimiyetini kaybedip, bariyerlere çarptığı ve buradan tekrar sağ şeride savrularak söz konusu kazaya sebebiyet verdiğine kanaat getirildi.
YEREL MAHKEME KARARINA İTİRAZ ETTİ
Sanığın şeritler arasında tehlikeli ve ani hareketler yaparak önündeki araçları geçebileceğini düşünerek aracı kullandığı, bu suretle sanığın kazaya sebebiyet verebileceğini öngördüğünü ancak buna karşın kontrolsüz şekilde aracı kullanmaya devam ederek bilinçli taksir ile hareket ettiğine hükmetti. Öte yandan mağdur avukatları, sanığın olası kast ile öldürme suçundan ceza alması gerektiğini savunup, karara itiraz etti. Sanık avukatlarının da itirazı sonrası dosya istinafa gitti.