Pazar… Dostlar meclisi… Kahvaltı masası… Televizyon açık… Canlı yayın.
Şam’da sevinç gösterileri… Beşar Esad’ın kaçış haberi.
Cemil Çiçek dedi ki:
“Zulm ile abad olanın ahiri (geleceği/akıbeti) berbat olur.”
Senelerce milyonlarca insana zulmeden Esad… Şimdi kendi halkının nefret odağı… Ve sığınmacı.
***
Ankara’da bayram
Pazar… Öğleden sonra… Ankara’nın metropol ilçesi Altındağ’dayız.
Suriyeli sığınmacıların yoğun olduğu bölge.
Selçuk Caddesi’nde… Hasan Tahsin Caddesi’nde…
Diğer caddelerde…
Çarşıda gösteriler var. Sığınmacıların sevinç gösterileri… “Yaşasın Türkiye… Kahrolsun katil Esad” diye bağıranlar…
Halay çekenler… Bayram yapanlar…
Binlerce Suriyeli…
Ne kadar sevinseler yeridir.
***
Ben oradaydım
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Suriye’deydik… Şam’da. Abdullah Öcalan‘ın Suriye’de yaşadığı… Korunup kollandığı dönem.
Sarayda… Demirel, Baba Esad’a… Hafız Esad’a dedi ki:
– Türkiye’ye zarar veren, insanlarımızı öldüren bölücü terör örgütü lideri Abdullah Öcalan Suriye’de… Bu durum dostluğa, komşuluğa, Müslümanlığa yakışmıyor.
Hafız Esad… Tepki gösterdi:
– Hayır… İmkânsız… Suriye’de değil.
Demirel, cebinden bir kâğıt çıkardı… Hafız Esad’a uzattı:
– Adresi işte bu kâğıtta yazılı.
Baba Esad, kâğıdı aldı… Cebine koydu… Ve derin sessizlik. Şimdi… Suriyeliler, Hafız Esad’ın heykellerini yıkıyor… Kırıyor… Yerlerde sürüklüyor.
Pazar sabahı, televizyon izlerken… Aklımızdan bunlar geçti.
***
Önder Mahallesi
Pazartesi… Ankara… Altındağ… Önder Mahallesi.
Pizzacı… Köfteci… Çorbacı… Bakkal… Manav…
Onlarca Suriyeli işyeri.
El Hatib Kahvesi…
Şam Tatlıcısı…
Elysır Mobilya…
El Fırat Lokantası…
Suriyeli esnaf… Suriyeli garson… Ve müşteriler… Türk… Suriyeli…
Hepsi sevinçli. Bayram devam ediyor.
***
340 işyeri
Yunus Keleş… Altındağ Belediye Başkan Yardımcısı. Sorduk:
– Altındağ’da… Kaç Suriyeli esnaf var?
– Belediyeye kayıtlı… Belediyeden ruhsatlı… 340 işyeri.
***
‘Şerefsiz’
Ahmed Kestari… Cadde üzerinde Taç Manav… Suriyeli.
– Ahmed… Hâlin nicedir?
– Allah’a çok şükür… Türkiye büyük devlet… Erdoğan’a teşekkür… Şerefsiz devrildi… Kaçtı… Suriye’yi terk etti… Memlekete büyük kötülük etti… Şimdi sevinç içindeyiz.
Tatlıcı… Kebapçı… Berber… Hangi Suriyeli ile konuşsak… Türkiye’yi öve öve bitiremiyor.
Ve Beşar Esad için ağzına geleni söylüyor…
En masum söz “Şerefsiz.”
***
Günün sorusu
Sohbet uzun… Çevremiz kalabalık…
Halepli Ahmed, bir şeyler ikram etmek istiyor… Teşekkürler. Ve… Günün sorusu:
– Beşar Esad gitti… Bayram yapıyorsun… Halep’e dönecek misin? Yanıt… Sessizlik.
– Ahmed… Eşin, çocukların ne diyor? Memleketine gidecek misin?
– Abi… Çok zor bir soru sordun… Düşünmem lazım.
– Neyi düşüneceksin?
– Ankara’ya alıştık… Çocuklar burayı çok sevdi… Nereye gideceğiz? Orası vatanım ama… Gitmek zor… Burada dükkânım var.
***
Muhtar dedi ki
Nuri Aygül… 19 yıldır, Önder Mahallesi Muhtarı. Öncesinde… Babası da burada muhtardı… Hüseyin Aygül.
Önder Mahallesi, eskiden 20 bin nüfusluydu. Kentsel dönüşüm… Gecekondular yıkıldı… Nüfus 7 bine düştü.
Muhtar Nuri Aygül dedi ki:
– Nüfusumuzun 3 bini Suriyeli… Siteler’de çalışıyorlar… Mobilyacı… Döşemeci… Mermer ustası… Bir kısmı kendi işyerini açtı.
***
10 çocuk… 10 torun
Dükkânda sebze, meyve… Yok yok… Domates… Biber… Elma… Armut… Aklınıza ne gelirse. Fiyatlar… Ankara’nın Çankaya gibi bölgelerinden ucuz.
Şehrin her yerinden Suriyeliler buraya geliyorlar… Alışverişe.
– Ahmed… Suriye’nin neresindensin?
– Halep’ten… Abi oraları bırakıp çoluk çocuk bu güzel memlekete geldik… Allah, bin kere razı olsun.
– Kaç çocuk var?
– 7 kız, 3 erkek… 10 çocuğum var… En küçüğü 6, en büyüğü 28 yaşında.
– Çocuklardan kaçı Türkiye’de doğdu?
– 3 çocuğum burada doğdu… Allah, Türk doktorlardan razı olsun.
– Ahmed… Torun var mı?
– Abi… Ellerinden öper, 10 torunum var.
***
Gitmek mi zor kalmak mı?
Güftesi ve bestesi Yusuf Nalkesen‘e ait… Şarkıyı Zeki Müren meşhur etmişti:
“Gitmek mi zor, kalmak mı zor,
O sabahı gel bana sor.”
Dün… Ankara’da dolaştık… Çarşıda… Semt pazarında… Suriyelilerin yoğun olduğu sokaklarda. “Geri dönecek misiniz?” sorusuna aldığımız yanıtlar, Zeki Müren’in şarkısını aklımıza getirdi.
Suriye… Doğdukları yer. Türkiye ise… Yıllardır karınlarını doyurdukları yer. Haydi… Karar verebilirsen ver.