Bakan Kurum: Demek ki neymiş; İzmir’e yapay zeka değil, yapan zeka lazımmış


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Genel Kurulu’nda Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. 2024 yılına ilişkin yapılan hizmetleri anlatan Bakan Kurum, 2025 yılı hedeflerinin detaylarını milletvekillerine anlattı. Bakan Kurum, konuşmasına geçen yıl bugün Genel Kurul’da vefat eden Saadet Partisi Milletvekili Hasan Bitmez’i rahmetle anarak başladı. Ardından deprem bölgesinde yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Kurum, “6 Şubat 2023’te, 120 bin kilometrekarelik bir alanı ve 14 milyon insanımızı etkileyen asrın felaketiyle yine derin bir hüzün yaşadık. Ama tek bir an bile ümitsizliğe kapılmadık. 11 ilimiz için devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir hızla ilk 3 ay içerisinde 180 bin yeni yuvamızın inşasını başlattık. Böylece Cumhuriyet tarihinin en büyük konut seferberliğini, asrın inşasını başlatmış olduk. Şu anda deprem bölgesinde, afete dirençli konutlarımızı 1 saat daha erken sunma motivasyonuyla çalışıyoruz” dedi.

“182 BİN İŞÇİ, EMEKÇİ, MİMAR VE MÜHENDİSİMİZ ALIN TERİ DÖKÜYOR”

11 ilde 174 ayrı alanda, toplam 3 bin 481 şantiyede çalışmaların devam ettiği bilgisini veren Bakan Kurum, “İş makinelerimiz dur durak bilmiyor, tam 182 bin işçi, emekçi, mimar ve mühendisimiz alın teri döküyor. Seçimden önce “Recep Tayyip Erdoğan bu enkazın altında kalır” diyen muhalefete rağmen; 11 ilimizde 453 bin hak sahibi vatandaşımız için inşasını başlattığımız 390 bin ve yerinde dönüşen 29 bin konut ve iş yeriyle beraber; 419 bin ev ve iş yerimizin inşasını başlattık. 30 Kasım’da da Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle, meydanları ay yıldızlı bayraklarıyla donatan milletimizin dualarıyla, 155 bininci konutumuzun anahtarlarını teslim ettik.

“DEPREM BÖLGESİNDE YAPILACAK KONUTLARIN YÜZDE 93’ÜNÜN İNŞASI BAŞLATILMIŞTIR”

Bakan Murat Kurum, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in deprem bölgesindeki çalışmalara ilişkin eleştirilerine de konuşmasında yer verdi: Sayın Özgür Özel, 5 gün önce bu kürsüde tam da anlatamamakla birlikte, buradaki rakamları kendince yorumladı. Şimdi ben size, Gazi Meclisimizden doğrusunu tane tane anlatayım. Bir; şu an itibarıyla hak sahibi vatandaşlarımız için inşa edilmesi gereken konutların yüzde 93’ünün inşası başlatılmıştır. İki; bu yıl sonu itibarıyla, yani 20 gün sonra da konutların yüzde 45’i teslim edilmiş olacaktır. Üç; siz isteseniz de istemeseniz de 2025 yılı sonu geldiğinde 11 ilde evine girmeyen tek bir afetzede kardeşimiz kalmayacak.

“HEYKEL DEĞİL BU MAKET DE DEĞİL…”

Bakan Kurum, Genel Kurul kürsüsünde Asi Nehri kenarındaki çalışmaları, yine Hatay’daki Uzun Çarşı, Habib-i Neccar Cami’nin ihya çalışmaları ile Gülderen ve Dikmece konutlarının fotoğraflarını, Kahramanmaraş’taki Azerbaycan Mahallesi ve Trabzon Caddesi’ni, Malatya’daki Şire Pazarı ve Bakırcılar Çarşısı’nı, Adıyaman’da ise Türkiye’nin en büyük şantiyesi olan İndere’nin son durumunu fotoğraflarıyla anlattı. Bakan Kurum, bu sırada muhalefet sıralarından yükselen sesler üzerine “Burası Türkiye’nin en büyük şantiyesi İndere… Heykel değil bu heykel! Maket de değil” dedi.

“BU BAŞARI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN BAŞARISIDIR”

11 ilde 2025 yılı sonuna kadar 453 bin ev ve iş yerinin tamamlanacağı sözünü yineledi. Tüm bu çalışmaların yurt dışında dahi övgüyle anlatıldığını dile getiren Bakan Kurum, “Bana ‘biz ne böyle bir yıkım ne de böyle bir mücadele gördük. Aynı anda bu kadar konut üretimini kimse yapamaz, bu operasyonel kabiliyeti dünyanın hiçbir ülkesi gösteremez’ demişlerdir. Biz de yabancı dostlarımızın teslim ettiği hakkı teslim edemeyenlere buradan ifade edelim. Bu başarı, Türkiye Cumhuriyeti’nin başarısıdır, devletine güvenen büyük Türk milletinin başarısıdır” diye konuştu.

“BU SÖZ DEVLETİMİZİN SÖZÜDÜR”

Verilen tüm sözlerin tek tek yerine getirildiğini belirten Bakan Kurum, “Milletimizin gönlü ferah olsun, endişe etmesin. Bugün konuşanlar, tarih önünde söylediklerinden pişman olacaklar. Çünkü biz onca esere çamur atanlara, milletimize hayal satanlara rağmen tarihimizin en büyük konut seferberliğini 22 yıldır olduğu verdiğimiz sözleri alnımızın akıyla tutmaya devam edeceğiz. Bu işi başarmaya dair söz, bizim sözümüzdür, devletimizin sözüdür, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüdür” dedi.

“VANİKÖY’DEKİ ENKAZI ORAYA BURAYA DÖKMEDİK, GERİ DÖNÜŞÜME GÖNDERDİK”

İstanbul Vaniköy’deki kaçak yapılaşmayla ilgili sürecin titizlikle takip edildiğini ifade eden Bakan Kurum, “gözümüz Boğaz’da” diyerek şöyle konuştu: Kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere Vaniköy’de inşa edilen kaçak yapılaşmayı il müdürlüğü ekiplerimiz tespit etti. Biz de konuya hemen müdahale ettik. İlgili belediyeye gerekli uyarıları şeffaf bir şekilde yaptık ama maalesef dinlemediler. Biz de bu meseleyi hızlıca çözmek için yıkıma başladık ve tamamladık. Ve buradan çıkan enkazı alıp oraya buraya dökmedik. Hemen geri dönüşüme gönderdik. Bölgeyi önce temizledik, ardından zeytin ağaçlarıyla, servilerle, defnelerle, çamlarla bezedik.

“BOĞAZ’I 7 GÜN 24 SAAT TAKİP EDİYORUZ”

Buradan tekrar söylüyorum, gözümüz Boğaz’da. ‘Yine bir punduna denk getiririm, ufak ufak villamı yaparım ya da yapanlara göz yumarım’ diyenler varsa bundan vazgeçsin. 7 gün 24 saat takip ediyoruz. Boğaz’da bir santim kaçak yapıya bile izin vermeyeceğiz. Tespit ettiğimiz an, hemen yıkacağız. Türkiye’nin inci gerdanlığı olan Boğazımızın kirletilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.

“RAHAT OLUN BU SEFER YANIMDA ŞİŞE GETİRMEDİM”

Konuşmasında İzmir Körfezi için de ayrı bir başlık açan Bakan Kurum, “Rahat olun, bu sefer yanımda bir şişe getirmedim” dedi ve bu kez yapay zeka ile tasarlanmış Körfez’in 10 yıl sonraki halini resmeden bir görseli milletvekillerine gösterdi: Bildiğiniz gibi, İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümleri, hepimizi kahretti. Bakanlık olarak, hemen bölgede incelememizi tamamladık. İzmir Körfezi Bilim Kurulu’muzu oluşturduk. 15 maddelik acil eylem planımızı açıkladık. Plan Bütçe Komisyonunda, Körfez’den getirdiğimiz suyu gösterdiğimiz anda heyecanlananları gördük. Vekillerimizin ellerinin ayaklarının karıştığına şahit olduk. Ama sakin olun, rahat olun. Bu sefer yanımda bir şişe getirmedim. Bu sefer yanımda bir fotoğraf getirdim. 10 yıl sonrasına, yani 2034 yılına ait bir fotoğraftır. Fotoğraftaki yer ise İzmir Körfezi’dir. Bu fotoğrafın fikir sahibi yapay zeka, eser sahibi ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir.

“YAPAY ZEKANIN BELİRLEDİĞİ ADAYLARIN YÖNETTİĞİ ŞEHİRLERİ, YAPAY ZEKAYA SORDUK”

Hatırlayacaksınız Sayın Özgür Özel, ‘belediye başkan adaylarımızı yapay zeka ile belirliyoruz’ demişti. Biz de yapay zekanın belirlediği adayların yönettiği şehirleri, doğal olarak yapay zekaya bir soralım istedik. Dünyanın en gelişmiş yapay zeka uygulamalarından birini kullandık. Uygulamaya, İzmir Körfezi’nin halihazırdaki durumunu, oksijen ve amonyak verilerini, çamur seviyesini ve mevcut arıtma kapasitesini yazdık. Eğer İzmir Büyükşehir Belediyesi gerekli önlemleri almazsa, 2034 yılında Körfez’in ne durumda olacağını sorduk.

“DEMEK Kİ NEYMİŞ; İZMİR’E YAPAY ZEKA DEĞİL, YAPAN ZEKA LAZIMMIŞ”

Yapay zeka uygulaması da mevcut durumu göz önünde bulundurarak karşımıza işte böyle bir İzmir Körfezi çıkardı. Şu fotoğraftaki görüntüye bakar mısınız? Bakın burada balıkların yaşamlarının son bulduğu bir Körfez var. Mavinin siyaha döndüğü bir Körfez var. Kokuya ve kirliliğe dayanamayıp İzmir’i terk eden insanlardan kalan köhneleşmiş evler var. İşte, yapay zekayla belirlenen belediye başkanının elindeki İzmir Körfezi, müdahale edilmezse, 10 yıl sonra maalesef böyle olacak. Demek ki neymiş sayın vekillerim; İzmir’e yapay zeka değil, yapan zeka lazımmış. Güzel İzmirimiz merak etmesin dün Haliç’i, bu işbilmez yönetimlerin elinden nasıl terk etmediysek bugün de İzmir’i terk etmeyeceğiz.

“ERGENE İÇİN 47 MİLYAR LİRALIK YATIRIM YAPTIK”

Bakan Kurum konuşmasında Ergene ile ilgili eleştirilere de şu yanıtı verdi: Biz iktidara gelmeden önce Ergene Havzası sadece bir sempozyum konusuydu. Kirliliğin durdurulmasına dair tek bir adım atılmamıştı. Ama biz geldik, eylem planımızı ortaya koyduk. Belediyelerin, OSB’lerin atık su arıtma tesislerine maddi destek verdik. Dere yataklarının ıslahını yaptık. Ergene Havzası’nda; 30 biyolojik, 14 İleri Biyolojik atık su arıtma tesisi yaptık. Bugün bu tesislerde kentsel atık suyun yüzde 92’sini arıtıyoruz. Ama arıtmayla yetinmiyoruz, tüm tesisleri 7/24 izliyoruz. Sadece 2024 yılında bile, 323 denetim gerçekleştirdik. Tam 39 işletmeye ceza verdik, 1 işletmeyi kapattık. Türkiye’nin en büyük çevre yatırımlarından biri olan Ergene Projesi için tam 47 milyar liralık yatırım yaptık.

“ZANNEDİYORLAR Kİ BU ŞİŞEDEN CİN ÇIKACAK”

Peki biz bu yatırımları yaparken, CHP’li Tekirdağ Belediyesi ne yaptı biliyor musunuz? Biz belediyeyi, atık su arıtma tesislerinden kaynaklanan kirliliğe dair, 6 yılda 31 kez incelemiş, denetlemiş, ceza kesmişiz. Biz 31 kez ‘yapma’ demişiz, ama CHP’li belediye Ergene’yi fosseptik çukuru gibi kullanmaya devam etmiş. Bugün CHP’li vekil İlhami Aygun da Ergene’den Genel Kurul’a bir şişe su getirmiş. Zannediyorlar ki bu şişeden cin çıkacak. Değerli arkadaşlar, mucize beklemeyin, bu şişeden cin çıkmaz. Bu şişeden çıksa çıksa, CHP belediyeciliğinin kiri çıkar, pası çıkar, bozuk sicili çıkar.

DEM’E TEPKİ: ÇEVRECİLİĞİ ELLERİNDE HALİÇ’İN ÇAMURU OLAN ORTAKLARINIZDAN ÖĞRENECEK DEĞİLİZ

Bakan Kurum, DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Hülakü ile ilgili de şunları söyledi: DEM Parti vekili Ömer Faruk Hülakü’yü duyan da kendisinin çevre dostu bir milletvekili olduğunu zanneder. Siz gidin önce PKK’nın yaktığı ormanların hesabını sorun. Madem çevreciydiniz terör örgütü, ülkemizin akciğerlerine kastederken, ormanlarımızı yakarken neden çıkıp tek bir laf etmediniz? O güzelim ormanlar, hayvanlar, bitkiler, köyler yanıp kül olurken neredeydiniz? Biz çevreciliği ne sizden ne de ellerinde Haliç’in çamuru olan ortaklarınızdan öğrenecek değiliz. CHP Milletvekili Sayın Gökhan Zeybek’e şunu demek isterim. Sizinle bizim aramızda siyahla beyaz kadar fark var. Siz Hatay sizi seçmedi diye Hataylıları unuttunuz, Hataylılara sırtınızı döndünüz. Biz şükürler olsun ki Hatay’da, Adıyaman’da, Kahramanmaraş’ta el ele gönül gönüle çalışıyoruz. Sonuna kadar da yanlarında olmaya devam edeceğiz. Siz böyle millete sırtınızı çevirdiğiniz için, 22 yıldır girdiğiniz her seçimde milletten kırmızı kart gördünüz, millet sizin bonservisinizi de lisansınızı da iptal etti. Haberiniz yok. Ama ne siz ne de partiniz hiçbir zaman değişmediniz, değişmeyeceksiniz.

“SURİYELİ KARDEŞLERİMİZİN ONURLU MÜCADELESİNİ TEBRİK EDİYORUM”

Konuşmasının sonunda Suriye’deki gelişmelere de değinen Bakan Kurum şunları söyledi: Yaşadığı 13 yıllık karanlık dönemi kapatan ve aydınlık yarınlara uzanan Suriyeli kardeşlerimizi, gösterdikleri onurlu mücadeleden dolayı tebrik ediyorum. Gerek Suriye’de gerekse tüm gönül coğrafyamızda direnişin, dirilişin ve umudun lideri olan Sayın Cumhurbaşkanımıza, 13 yıldır Suriyeli kardeşlerimize ev sahipliği yapan aziz milletimize sonsuz şükranlarımı sunuyorum.


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/wphaberbotu/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464