İsrail’in Suriye topraklarını işgaline dünyadan tepki! Netanyahu: “Golan Tepeleri sonsuza kadar İsrail’in ayrılmaz bir parçası olacak” Şam ve Lazkiye’ye hava saldırısı


İsrail Başbakanı Netanyahu, işgal altında tuttukları Golan Tepeleri’ne ilişkin Suriye’yle anlaşmanın çöktüğünü savunmuştu. Netanyahu, işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki Bental Dağı’na yaptığı ziyaret esnasında çektiği video mesajda, “Bu bölge, yaklaşık 50 yıldır, 1974 yılında üzerinde anlaşmaya varılan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması uyarınca bir tampon bölge olarak kontrol ediliyordu. Bu anlaşma çöktü, Suriye askerleri mevzilerini terk etti.” demişti. Bu açıklamaların ardından 51 yıl sonra bir ilk yaşandı ve İsrail güçleri Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeyi geçerek 1973’ten sonra ilk kez Suriye topraklarına girdi.

“SONSUZA DEK PARÇASI OLACAK”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanayhu, Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin ardından basın toplantısı düzenledi. Netanyahu, Suriye’de Esad rejiminin düşmesiyle dün Orta Doğu’da yeni bir sayfa açıldığını belirterek, İran’ın Esad’ı iktidarda tutmak için harcadığı milyarlarca dolara dikkat çekti. Suriye’yi “İran ileri karakolu” ve İran’dan Hizbullah’a giden silahlar için bir hat olarak nitelendiren Netanyahu, İsrail’in 1967’de Golan Tepeleri’ni işgal etmesine değinerek, “Bugün herkes Golan’daki varlığımızın ne kadar önemli olduğunu anlıyor” dedi.
İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki varlığının güvenliğini ve egemenliğini garanti altına aldığını söyleyen Netanyahu, “Golan Tepeleri sonsuza kadar İsrail’in ayrılmaz bir parçası olacak” dedi.

2024-12-09T184816Z_1584443192_RC2ULBA6P4KE_RTRMADP_3_ISRAEL-NETANYAHU

Esad rejiminin düşüşünün Hamas’a, Hizbullah’a ve İran’a İsrail tarafından vurulan ağır darbelerin doğrudan sonucu olduğu iddiasını yineleyen Netanyahu, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in İran eksenini parçalamak için “sistematik, ölçülü ve organize bir şekilde” çalıştığını söyledi. Orta Doğu’nun çehresini değiştirdiklerini öne süren Netanyahu, “Kim bizimle işbirliği yaparsa büyük kazanç elde eder, kim bize saldırırsa büyük kaybeder” dedi.

AA-20241209-36435557-36435521-ISRAIL_GUCLERININ_GOLAN_TEPELERINDEKI_HAREKETLILIGI
İsrail’in hem İsrail’in hem de Suriyelilerin yararına olacak farklı bir Suriye görmek istediğini aktaran Netanyahu, “Bugün bizimle barış içinde yaşamak isteyene elimizi uzatıyoruz ve bize zarar vermeye çalışanın ise elini keseceğiz” dedi. Hamas’ın Esad’ın devrilmesinden sonra “her zamankinden daha yalnız” olduğunu iddia eden Netanyahu, “Hizbullah’tan yardım bekliyordu, biz bunu elinden aldık. İran’dan yardım bekliyordu, onu da aldık. Esad rejiminden yardım bekliyordu, tamam, bu da artık olmayacak. Hamas’ın izole edilmesi rehinelerimizi geri getirecek bir anlaşmada ilerleme kaydedilmesi için yeni bir kapı açıyor” dedi.

GÖRSELLERİ PAYLAŞTILAR

Netanyahu, Golan Tepeleri’nde yaptığı açıklamada işgalin geçici olduğunu savundu. İsrail ordusu, askerlerinin ve zırhlıların Golan’daki tampon bölgeyi işgaline ilişkin görselleri kamuoyuyla paylaştı.

AA-20241209-36435557-36435541-ISRAIL_GUCLERININ_GOLAN_TEPELERINDEKI_HAREKETLILIGI

Suriye’deki Esed rejimini deviren gruplarla yaşanabilecek muhtemel bir çatışma bahanesiyle Suriye sınırında askeri varlığını arttırdı. Şeyh Dağı’nı işgal eden İsrail ordusuna ait bölgedeki asker ve askeri araç haraketliliği kaydedildi. Golan Tepeleri’ndeki birliklerine takviye yapan İsrail ordusu, bölgedeki hareketliliğini sürdürüyor.

AA-20241209-36435557-36435528-ISRAIL_GUCLERININ_GOLAN_TEPELERINDEKI_HAREKETLILIGI

ŞAM VE LAZKİYE’YE SALDIRI

Yerel kaynaklar, İsrail ordusunun başkent Şam’ın güneyindeki Esad rejimi ordusu tarafından helikopterler için kullanılan Qabr Essit Havaalanı’nı ve Şam’ın kuzeyindeki Barzeh bölgesinde yer alan Suriye Bilimsel Çalışmalar ve Araştırma Merkezi’ni vurduğunu aktardı. Suriye Bilimsel Çalışmalar ve Araştırma Merkezi, Esad döneminde kimyasal silah üretimiyle bağlantısı olduğu gerekçesiyle yaptırımlara maruz kalmış ve daha önce de vurulmuştu. Yerel kaynaklar, İsrail ordusunun ayrıca Şam kırsalındaki Adra kenti yakınlarında Suriye ordusuna ait silah deposunu da hedef aldığını ifade etti.

AW346070_02
Diğer yandan İsrail, Esad rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’ye yönelik hava saldırılarını artırdı. Adı açıklanmayan Suriyeli güvenlik kaynakları, İsrail ordusunun Suriye’nin Lazkiye kentine hava saldırısı düzenlediğini bildirdi. Kaynaklar, saldırıda Lazkiye Limanı yakınlarında bulunan hava savunma tesisinin hedef alındığını aktardı.
İsrail ordusu, Esad rejiminin devrilmesinden bu yana başkent Şam da dahil olmak üzere Suriye topraklarına 100’den fazla saldırı gerçekleştirdi.

İSRAİL KAMIŞLI HAVALİMANINI VURDU

Esad rejiminin devrilmesiyle Suriye’deki saldırılarını artıran İsrail, bu akşam saatlerinde Türkiye sınırına yakın noktada bulunan Kamışlı’ya saldırı düzenledi. Saldırıda, İsrail’in YPG/ Pkk’nın işgal ettiği Suriye’nin Kamışlı havalimanının vurduğu aktarıldı.

85

PATLAMA SESLERİ VE YÜKSELEN ALEVLER NUSAYBİN’DEN GÖRÜLDÜ

Kamışlı şehrinde yaşanan patlama sesleri ve yükselen alevler, sınırdaki Mardin’in Nusaybin ilçesinde vatandaşların cep telefonu kamerasına yansıdı.

İNGİLTERE: “İSRAİL’İN İLHAK ETMESİNİ TANIMIYORUZ”

İsrail’in Suriye topraklarını işgal etmesine dünyadan da tepkiler yağdı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, “Pozisyonumuz nettir, Golan Tepeleri işgal altındaki topraklardır ve İsrail’in burayı ilhak etmesini tanımıyoruz.” açıklamasını yaptı. Açıklamada Dışişleri Bakanı David Lammy’nin dün İsrailli mevkidaşı Gideon Saar’la konuyu ele aldığı bildirilirken, “Pozisyonumuz nettir, Golan Tepeleri işgal altındaki topraklardır ve İsrail’in burayı ilhak etmesini tanımıyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

AA-20241209-36435557-36435529-ISRAIL_GUCLERININ_GOLAN_TEPELERINDEKI_HAREKETLILIGI

ALMANYA’DAN TEPKİ

Katar, Irak ve Mısır da İsrail ordusunun Suriye sınırındaki tampon bölgeyi işgal etmesini kınadı. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sebastian Fischer de “Golan Tepeleri 1967 yılında İsrail tarafından işgal edildi ve 1981 yılında ilhak edildi. Almanya bu ilhakı tanımıyor. Uluslararası hukuka göre İsrail tarafından kontrol edilen bölge Suriye’ye aittir.” açıklamasını yaptı.
AW346070_04

İŞGALE GİDEN SÜREÇ 1967’DE BAŞLADI

Stratejik öneme sahip Golan Tepeleri’ndeki İsrail işgali 1967’de başladı. İsrail ordusu, 5 Haziran 1967’de başlayan ve “Altı Gün Savaşı” olarak bilinen muharebe İsrail, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Sina’nın yanı sıra Golan Tepeleri’ni de işgal etti.

Mısır ile koordineli başlattıkları ve “Yom Kippur Savaşı” olarak bilenen 1973’teki muharebe Suriye, Golan Tepeleri’ni İsrail işgalinden kurtarmayı denedi ancak başaramadı.

AW346070_03
Tel Aviv ile Şam arasında da 5 Haziran 1974’te Kuvvetlerin Çekilme Anlaşması imzalandı. İsrail bu anlaşmayla Yom Kippur Savaşı’nda işgal ettiği Suriye topraklarından çekilmeyi kabul ederken, 1967’de işgal ettiği Golan Tepeleri’nde kalmaya devam etti.

Stratejik önemi nedeniyle bölgeden ayrılmak istemeyen İsrail, 1981’de Golan Tepeleri’ni tek taraflı olarak ilhak ettiğini açıkladı, ancak ABD hariç uluslararası toplum bu kararı bugüne kadar tanımadı.
AW346070_05
Golan Tepeleri’ndeki sorunun çözülmesi için birçok girişimde bulunuldu ancak bunların tamamı başarısız oldu. Onlardan biri de 2000’de ABD’nin arabuluculuğunda yapılmıştı. Golan Tepeleri’nin Suriye’ye iadesi hedefiyle, ABD’nin ara buluculuğunda başlatılan müzakereler başarısızlıkla neticelendi. Görüşmelerin başarısız olmasının nedeni ise İsrail’in, Celile Gölü yanında yer alan ve kilit öneme sahip su kaynağı olan bir toprak parçasını Suriye’ye bırakmaya razı olmamasıydı.

Suriye ve İsrail, kapsamlı bir barış anlaşması sağlanması amacıyla 2008’de Türkiye’nin ara buluculuğunda yeniden dolaylı görüşmelere başladı. İsrail’in Gazze’ye saldırmasının ve dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak’ın yolsuzluk davası nedeniyle istifa etmesinin ardından görüşmeler sonlandırıldı.

Netanyahu, 2016’da Bakanlar Kurulunu Golan Tepeleri’nde toplayarak dünyaya burayı “İsrail toprağı” olarak tanıma çağrısında bulundu ancak uluslararası toplum buna olumlu yanıt vermedi, aksine tepki gösterdi.

Donald Trump, 45. ABD Başkanı olduktan sonra 25 Mart 2019’da Suriye toprağı Golan Tepeleri üzerindeki “İsrail egemenliğini tanıdıklarını” açıkladı.

İSRAİL’İN ‘GÜVENLİK VE SU KAYNAĞI

Golan Tepeleri’ni İsrail için önemli kılan etkenlerin başında güvenlik ve su geliyor. Bölge güvenlik açısından göz ardı edilemeyecek kadar jeostratejik bir konumda ve zengin su yataklarına sahip. İsrail toplam su ihtiyacının üçte birini Şeria Nehri ve Golan Tepeleri’ndeki su kaynaklarından temin ediyor.

Bölgenin en yüksek noktalarından biri olan ve Şam’a sadece 60 kilometre uzaklıkta bulunan Golan Tepeleri’ni elinde tutan İsrail, bu sayede komşu ülkelere karşı büyük bir stratejik avantaj sağlıyor.

Uluslararası hukuka göre Suriye toprağı olan ancak fiilen İsrail’in işgali altında bulunan Golan Tepeleri’nin bu iki ülke dışında Lübnan ve Ürdün’le de sınırı bulunuyor.

Yahudilere ait kutsal metinlerde birçok kez Golan bölgesine atıfta bulunulması da bölgeyi çoğu dindar Yahudi’nin gözünde kutsallaştırıyor.

Bu tür nedenlerle İsrail iç siyasetinde de önemli bir yer tutan Golan Tepeleri, İsrail tarafından “ülkelerinin vazgeçilmez bir parçası” olarak görülüyor.

SURİYELİ DÜRZİ ARAPLAR VE YAHUDİ YERLEŞİMCİLER YAŞIYOR

Golan Tepeleri’nde 30’dan fazla Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Buralarda 20 bin civarında Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuk, buradaki Yahudi yerleşimcilerin varlığını illegal olarak değerlendiriyor.

Golan Tepeleri’nde ayrıca 25 bin civarında da Suriyeli Dürzi Arap yaşıyor. İsrail’in 1967’de işgal ve 1981’de ilhak ettiği Golan Tepeleri’nin eteklerindeki köylerde yaşayan Dürzi Araplar, anavatanları olan Suriye’ye bağlanıp karşı yakada kalan akrabalarıyla birleşmek istiyor.

İsrail üniversitelerinde eğitim almayı büyük oranda reddeden Golanlı Dürziler, iç savaşın patlak verdiği 2011’e kadar, Golan Tepeleri’nde konuşlu bulunan BM Barış Gücü ve Uluslararası Kızılhaç Örgütü’nün gözetimindeki bölgelerden eğitim amacıyla Suriye’ye gidebiliyorlardı. Şimdi ise bu imkandan da mahrumlar.

Golan Tepeleri’nin eteklerindeki Mecdel Şems, Mas’ada, Bukata, Ayn Kanya ve El-Gacar köylerinde yaşayan bu Dürzi Araplar hala evlerinin duvarlarına Suriye bayrakları asıyor. Köylerinin meydanlarına Arap geleneğine uygun anıt ve heykeller diken Golanlı Dürziler, coğrafyanın el değiştirmesine rağmen kültürlerini yaşamaya ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor.

İsrail’in 1981’de uluslararası hukuka aykırı bir şekilde bölgelerini ilhak ettikten sonra vatandaşlığa geçirmek istediği Golanlı Dürzi Araplar, 1982’de kitlesel bir grevle İsrail’in bu adımına karşı çıkarak vatandaşlığa geçme senaryosunun uygulanmasına izin vermemişti.

İsrail vatandaşlığına geçmeyen ancak daimi oturum hakkına sahip olan Golanlılar bugün tıpkı işgal altındaki Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinliler gibi “Laissez-passer” belgeleri (vatandaşlığı olmayan toplumlara verilen serbest geçiş belgesi) ile yurt dışına seyahat edebiliyor ve ticaret yapabiliyor.


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/wphaberbotu/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464