Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkan Adayı Serdal Adalı, TV100’e açıklamalarda bulundu.
“BEŞİKTAŞ’IN KAYBEDECEK VAKTİ KALMADI”
“Maçtan geliyorum. Biraz canım sıkkın. İnsanın canı sıkılıyor. Kendimden daha çok taraftarın üzüntüsü beni daha çok üzüyor. Diyecek bir şey de bulamıyorum. Son 1-1.5 ayda masa devrildi de her şey dağıldı görüntüsü var! Keşke seçim yarın olsaydı da bir an önce müdahale etme şansı olsaydı. Beşiktaş’ın artık bir saniye bile kaybedecek vakti kalmadı. Saha içi ve dışı birlikte yürümeli. Ama saha dışındaki durum, futbolcuları etkiliyor. Doğal değil ama daha önce bunun örnekleri var. Dışarıdaki kuvvetli bir Beşiktaş, saha içinde kendisini gösteriyor. Sezon başında takımın iyi gittiği görüntü aynı zamanda saha dışında camianın birlik beraberlik içerisinde olduğu bir dönem. Dışarıdaki olaylardan sonra bir türlü düzen tutmadı.”
“BU KADARINI TAHMİN ETMİYORDUM”
“Maalesef Ümraniye’nin patronu belli değil. Bir gün Mete Bey gidiyor, ertesi gün diğer yönetici gidiyor. Çok önemli bir maç öncesi başkan gidiyor. Maalesef bunlar doğru değil. Futbolcu orada kiminle muhatap olacağını bilmiyor. Çok başlılık takımın bu hale gelmesinin en büyük nedeni. Gövdemi taşın altına koydum! Ben gövdemi 13 senedir taşın altına koyuyorum. Her zaman elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Vazgeçmedim! Özellikle son bir senede istediğimiz görüntüye gelmedi durum. Seçimi kaybettikten sonra da elimden geleni yaptım, yönetime destek oldum. İçlerindeki bu bölünmüşlüğün de çok farkında değildim. Yönetimin içinde bir takım şeyler olabilir, her yönetimde olabiliyor. Ama son 1.5 aydan sonra öğrendiklerimiz ve şahit olduklarımız, samimi söylüyorum, ben bu kadarını tahmin etmiyordum.”
SPORTİF DİREKTÖR GELİYOR
“Sonradan öğrendik ki yöneticinin birinin ayrı bir scout ekibi var, kulübün, Hüseyin Yücel’in, başkan Hasan Arat’ın scout ekibi var. 6 ayrı yerden kulübü yönetemezsiniz. Sorunlar buradan gelmiş. İki tane sportif direktör. Futbolcuların üzerinde kim otorite kuracak? Kötü gidişatın nedenini bu olarak görüyorum. Günlerdir kanal kanal dolaşıyoruz. Sırası gelirse, işin mali portresini ortaya koyacağım ama ben bile sıkıldım. Sıkıntı belli. Taraftar da artık bundan sıkıldı. Ne yapacaksanız yapın, takımı düzeltin. Her çıktığım yerde, “Ne yapacaksınız, nasıl düzelecek?” diye soruyorlar. Plan ve programımızı yaptık. Futbolla ilgili kesin çizgilerimiz belli. Sportif direktör konusu maalesef Türkiye’de uygulamak çok zor. Bir saha içine inmeyen, inme ihtimali de olmayan, kadro mühendisliğinde başarılı, scout ekibini de yönetecek bir Futbol adamı ile anlaşmak üzereyiz. Yabancı birisi. Türkiye’ye geliyor pazartesi. Sportif direktör değil! Scoutingin başına gelecek. Daha önceden tecrübeli. Pazartesi günü gelecek. İsim veremiyorum. Avrupa futbolunda çalıştığı kulüp itibariyle çok başarılı bir futbol adamı. Bize de uyacağını düşünüyorum. Bizim kafamızdaki yeni futbol planlamasını yönetecek kapasitede bir arkadaş. Yılbaşı transfer döneminde çok acele transfer yapmamız lazım. İnşallah pazartesi günü geliyor. Yapmak istediklerimizi telefonda anlattığımızda kendisi de olumlu buldu. Bekliyoruz. Daha önce Türkiye’de çalışmadı. Almanya’da çalışıyor şu anda. Kulüpte scout ve kadro planlaması yapıyor. Teknik adamla ilgili tasarrufu olmayacak ama birlikte çalışacak.”
SERGEN YALÇIN SÖZLERİ
“Yerli hocalardan Sergen Yalçın. Geçtiğimiz hafta, 3-4 önce, telefonda konuştuk 25-30 dakika. Tabii Sergen Hoca’nın endişesi, mevcut takımı ayağa kaldırmak. Onun da kafasına yattı aklımızdaki plana. Arkadaşlar, sıkı bir çalışma halinde. İşin finans kısmını da düzgün hale getirmek lazım. Kulübün bütçesinden ve yönetime alacağımız bir arkadaş bunu üstlenecek. Bu sene de dahil olmak üzere, hepimizin özlediği o saldıran, genç, dinamik bir Beşiktaş’ı hazırlamayı planlıyoruz. Sergen Hoca ile görüştük. Kafamda 3.5 senelik proje olduğunu söyledim. Bunu Sergen Hoca’nın ekibinden biriyle paylaştılar bizim arkadaşlar. Kısa süreli, 1-1.5 sene gibi değil, Sergen Hoca da şartlarımızı kabul ederse anlaşacağız. Ama şartlarla ilgili sohbet aşamasını yaptık sadece.”
“3.5 SENELİK GELİRLER KIRDIRILMIŞ”
“Benim kafamda yılbaşında anlaşmak var. Yeni ekiple gelecek senenin kadro mühendisliğinin yapılması lazım. Her şerden bir hayır doğar. Son 8-10 senede böyle bir fırsat elimize de düşmedi. Yarışmanın içerisindeyken kimse önümüzdeki seneyi düşünmüyor. Yanlış yapmak istemiyoruz, iyi değerlendirmek istiyoruz. Beşiktaş’ın yanlış yapma şansı yok. Biz, yapacağımız transferleri söyleyeceğiz. 2 tane transferin sözünü aldık. 2 tane iş adamı, biri sponsorluk adı altında, diğeri de futbolcunun parasını vereceğini söyledi. Hiçbir şekilde bütçeye zarar gelmeyecek. Beşiktaş’ın kendi şartlarıyla transfer yapma şansını bırakmamışlar. 3.5 sene bütün gelirler kırdırılmış! 3.5 sene boyunca bir lira geliri olmayan bir kulüp devralacağız seçilirsek. Böyle bir ortam varken, hala hayali futbolcu isimleriyle insanları kandırmaya devam ediyorlar! Şu andaki rakibimiz, seçime birlikte girdiğimiz başkan diyeyim. Transferler ve yaptıkları harcamalarla ilgili ödemeyi biz yapacağız. Böyle bir tabloya neden olan, yönetim kurulundaki bir arkadaşla seçime giriyoruz. Bu bana komik geliyor. Aralıktaki seçim kararı alındıktan sonra, camianın ileri gelenleriyle konuştum. %80’i mayısı bekle dedi. Aday olacaksan mayısta ol tavsiyesinde bulundular. Oturup hesabı, kitabı inceledikten sonra ve kaos ortamı uzadıkça, mayıs ayında aday olacak ortam olmaz. O hale gelmiş durum!”
“ÖDEMELERİN PLANLARINI YAPTIK”
“Mevcut ellerde olan bir Beşiktaş, mayısta daha kötü olacaktı. Bunu herkes bilsin! Neden olma nedenim bu zaten! Başka bir sebebi yok. Önümüzdeki ödemeler, geçtiğimiz bir sene içerisinde yapılan yanlışlardan dolayı ortaya çıkan ödemeler. Ödemelerin planlamasını yaptık. Mayısa kadar toplam 45 milyon euro. Tabii kendi ifade ettikleri rakam bu, içeriye girdiğimizde ne bulacağımızı bilmiyoruz. 45 değil, 48, 42 olur. Çok büyük bir sürpriz beklemiyorum. Son 10 senede 3 seçime girdim. Bir şeye hazırlık yapmama gerek yok. Ben mali durumu ve ötelenen borçları az çok biliyorum. Bir sene önce seçime girdim, o günkü rakamları çok iyi biliyorum. Telaffuz ediyorum o günlerden bugüne harcanan 100 milyon euro var. Geçen seneki maaş ödemeleri ile bu seneki maaş ödemeleri arasında 35 milyon euro var. 40 milyon euro da bonservis var. Hüseyin Bey, “4’e böldük” diyor. Ama bu Beşiktaş’ın bütçesine yazılmış. Bu masrafları yapmamış olsalar, bütçeye uygun hareket etseler bugün bu açık belki 20 milyon euro olacaktı.”
Seçil Selen Balık
Editor