Mezar, 2005 yılında Huaca Cao Viejo adlı piramit benzeri boyalı bir yapının altında keşfedilmişti. Mezarın en dikkat çekici figürü, Moche kültürünün yüksek statülü kadınlarından biri olan ve “Señora de Cao” (Cao Hanımefendisi) olarak bilinen bir kadın. Mezar, onun yanı sıra üç erkek ve bitki liflerinden yapılmış iplerle boğulmuş iki genç bireyin kalıntılarını içeriyordu.
Yeni genetik analiz, bu gençlerin kurban edilen yakın akrabalar olduğunu bilimsel olarak kanıtladı. Araştırmaya göre, genç erkek, mezarda bulunan erkeklerden biri olan babasına adanmış bir kurbandı. Genç kız ise Señora de Cao’nun yeğeni olarak belirlendi. Bu keşif, Moche kültüründeki insan kurbanlarına dair bilinenlerden tamamen farklı bir ritüel olduğunu gösteriyor.
Araştırmayı yürüten California Üniversitesi’nden arkeogenetikçi Lars Fehren-Schmitz, “Moche kültürüne ait bilinen kurbanlar genellikle kamuya açık ve kanlı ritüellerdi. Ancak, yakın akrabaların bu şekilde kurban edildiğine dair daha önce hiçbir kanıt bulunmamıştı” dedi.
Mezarda yer alan altı bireyin, radyokarbon analizleriyle aynı dönemde, yaklaşık MS 500 yılında gömüldüğü belirlendi. DNA dizilimi ise mezardaki bireyler arasında biyolojik bağları ve aile ilişkilerini ortaya koydu. Araştırmacılar, bu verilere dayanarak bir aile ağacı oluşturmayı başardı.
Moche kültürü, MS 300-950 yılları arasında Peru’nun kuzey sahilinde gelişmiş ve tanrıları onurlandırmak için insan kurban etmeleriyle tanınmıştı. Ancak, bu yeni keşif, yüksek statülü bireylerin cenazeleri için akrabaların kurban edilmesinin de kültürlerinde yer aldığını gösteriyor.
Señora de Cao’nun mezarındaki bu kurban ritüeli, hem Moche kültürüne dair anlayışımızı derinleştirdi hem de And kültürlerinin karmaşık ritüellerine ışık tuttu. Araştırmacılar, bu tür keşiflerin, antik medeniyetlerin dini ve sosyal yapıları hakkında daha fazla bilgi sağlayabileceğini belirtiyor.