Elazığ’ın Merkez ilçesi Yurtbaşı beldesinde bulunan 5 bin 886 metrekarelik bir taşınmaz, yıllardır bir ailenin fiili kullanımında olmasına rağmen, mülkiyet hakkı tanınmadı. Tapuda Hazine adına kayıtlı olan bu araziye, üçüncü kişiler tarafından hukuka aykırı şekilde yapı inşa edildi. Zilyetliği elinde tutan Z.G., ise babasından miras kalan bu toprakların kendisine ait olduğunu yıllardır ödediği ecrimisil belgeleriyle ispat ediyor. Güngör, tapu devri ve takas girişimlerine karşı yetkili kurumlara başvurarak haklarını arıyor.

60 YILLIK ZİLYETLİĞE KARŞI, YENİDEN İŞGAL GİRİŞİMİ

1960’lı yıllardan bu yana ailece kullanılan arazi, Zekiye Güngör’ün babası İbrahim Yıldız tarafından vefatına kadar zilyet olarak kullanıldı. Babasının 1993’teki vefatının ardından zilyetlik, kızı Z.G.’ye geçti. Z.G., 2019 yılına kadar devlete düzenli ecrimisil ödemesi yaparak bu hakkı fiilen sürdürdü.

Ancak kamu arazisi olan bu taşınmaza, M.K. ve S.K. isimli şahıslar tarafından ev ve ahır yapıldığı tespit edildi. 3091 sayılı Kanun kapsamında yapılan denetim sonucu, 22 Ağustos 2025 tarihli resmi tutanakla bu işgal belgelendi.

İŞGALCİYE TAPU, ZİLYETLİĞE RED Mİ?

Olayın en dikkat çekici yönü ise bu işgalcilerin, DSİ 9. Bölge Müdürlüğü’nün yürüttüğü toplulaştırma çalışmaları kapsamında araziyi takas yoluyla üzerlerine geçirmeye çalışması. Üstelik bu girişimin devlet kurumlarının bilgisi dahilinde yürütüldüğü iddia ediliyor. Z.G.’nin avukatı aracılığıyla Elazığ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Milli Emlak Müdürlüğü’ne yaptığı başvuruda, 20 yılı aşkın süreli fiili kullanım ve ecrimisil belgeleri ile birlikte TMK 713. madde uyarınca tapu talebi yer alıyor.

“HUKUKSUZLUĞUN ÜSTÜ ÖRTÜLEMEZ”

Z.G.’nin dilekçesinde şu ifadeler dikkat çekiyor:

“Devlete karşı yükümlülüklerini yerine getiren, 60 yıldır davasız ve fiili zilyetliğini sürdüren müvekkilimiz görmezden gelinmekte; kamu arazisine hukuksuz şekilde tecavüz eden kişiler ise toplulaştırma bahanesiyle ödüllendirilmek istenmektedir. Bu durum hem kamu vicdanına hem de hukuka aykırıdır.”

Dilekçede ayrıca, ilgili tapu devri veya takas işlemlerinin derhal durdurulmaması durumunda Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacağı ve tüm hukuki yollara başvurulacağı açıkça belirtiliyor.

DSİ VE MİLLİ EMLAK’A UYARI: “KAMU ZARARI OLUŞTURMAYIN”

Dosyada yer alan deliller arasında ecrimisil belgeleri, mirasçılık evrakı, vekâletname ve 22 Ağustos 2025 tarihli tecavüz tespit tutanağı bulunuyor. Z.G.’nin avukatı, DSİ 9. Bölge Müdürlüğü’nün herhangi bir takas veya tapu işlemi yapmadan önce bu belgeleri dikkate alması ve kamu malı üzerindeki haklı zilyetliğin görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguluyor.