Piyasalarda belirsizlik sürüyor: Borsa ne olacak?


Piyasalarda primsiz ve cazip fiyat seviyelerine sahip bir borsa ile TCMB’nin faiz indirim sürecine yönelik beklentiler mevcut. Bu unsurlar, BIST100 Endeksi’ni yukarı taşıyabilir. Ancak, güçlü bir yükseliş için siyasi belirsizliklerin azalması şart. Önümüzdeki dönemde açıklanacak üçüncü çeyrek bilançoları da kritik öneme sahip. Beklenmedik güçlü bilançolar görebiliriz, bu da hisse bazlı hareketleri tetikleyebilir. Merak edilen tüm detayları Zeynel Balcı, Hürriyet’teki köşesinde kaleme aldı…

Piyasalarda zayıf görünüm sürüyor. Borsa İstanbul, yükseliş için güç bulamayınca tekrar destek noktalarına yöneldi. ‘Çıkamayan borsa düşüyor’ da denebilir. Bununla birlikte 23 Ekim’de yapılacak TCMB toplantısı ve özellikle 24 Ekim’deki CHP Kurultay davası piyasaların seyri açısından oldukça önemli. Eylül enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesi, TCMB faiz indirim beklentilerini zayıflatınca olumlu fiyatlama yönünden önemli bir çıpa, etkisini kaybetmiş oldu. TCMB Başkanı Fatih Karahan, her fırsatta sıkı para politikası vurgusu yapmaya devam ediyor. Enflasyon eylül ayında tekrar yükselerek yüzde 33’ün üzerine çıkınca bu açıklamaların gelmesi doğal.

Piyasalarda belirsizlik sürüyor: Borsa ne olacak

FAİZDE BEKLENTİ NE YÖNDE

Enflasyon, faiz kararları için en önemli referanslardan biri. Enflasyon yükselirken faiz indirmek çelişki gibi gelebilir. Ancak ekonomideki yavaşlama ve yakınmalara da kulak vermek gerekir. Ayrıca, yüzde 40.5 olan TCMB faizi ile enflasyon (TÜFE) arasında hali hazırda yaklaşık 7 puanlık fark olması faiz düşürmek için bir marj bırakıyor. Bu açıdan 23 Ekim toplantısında TCMB’nin 150 baz puan indirime gidebileceği, bu yıl için ise toplamda 300 baz puanlık indirim beklentileri ağırlık kazanmış durumda. Fakat enflasyonda ekim ayında bir gevşeme olmazsa, TCMB’nin faiz konusunda elinin çok da rahat olmayacağı açık.

Faiz politikasının enflasyon üzerinde etkili olması için belli bir reel faiz içermesi gerekiyor. ‘150 baz puanlık indirim piyasalar üzerinde olumlu bir etki yapar mı’ sorusu bir gün sonraki 24 Ekim CHP Kurultay davasıyla cevap bulacak. Siyasi gelişmeler son dönemde önemli bir belirsizlik kaynağı olmaya devam ediyor. Bir süredir piyasaların seyri daha çok siyasi gelişmelere göre şekilleniyor. Siyaset izin verdiği ölçüde kendine geliyor ve ekonomi normal gündemine geri dönüyor.

BİLANÇOLAR ÖNEMLİ

Piyasaların kendi iç gündeminde neler var diye baktığımızda; primsiz ve ucuz sayılabilecek bir borsa ve  fiyatlayabileceği bir TCMB faiz indirim süreci var. Bunlar da BIST100 Endeksi’ni yukarı çekmeye yeter. BIST100 Endeksi tekrar Temmuz 2024 zirvesinin altına çekilirken dolar bazında aynı tarihteki seviyenin yaklaşık yüzde 30 altında işlem görüyor. Borsada çıkıştan söz etmek için zor gündemin kolaylaması gerekecek. Önümüzdeki günlerde 09/2025 dönem bilançoları yayınlanmaya başlanacak. Ekonominin rölantide seyretmesi ve enflasyon muhasebesi nedeniyle beklentiler zayıf. Ancak yine de iyi ve sürpriz bilançolar olacaktır. 06/2025 dönem bilançolarının nerede ise yarısına yakını zarardı. Bu dönem için kesinlikle tavsiye olmamak kaydıyla; bankalar başta olmak üzere Aselsan, THYAO, Tüpraş, Turkcell, Ereğli Demir Çelik, Bimaş, Migros, Koç Holding, Sabancı Holding gibi lokomotif hisselerin bilançoları yakından takip edilecek. Bilançoların borsanın seyrini çok fazla etkilemesi zor. Ancak hisse bazlı hareketliliğe neden olacaktır.

YABANCILAR BEKLEYİŞTE

TCMB’nin açıkladığı parasal istatistikler ve yabancıların işlemleri takip ediliyor. 10 Ekim ile biten haftada; yabancı yatırımcıların hisse senetlerinde 109 milyon dolar satış yaptıkları görülürken tahvil bonoda 307 milyon dolarlık alım söz konusu. Hisse senetlerinde son iki haftadır satış yaparken ciddi pozisyon alımları için bekleyişte oldukları anlaşılıyor. Aynı hafta TCMB rezervleri ve yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı yükselişini sürdürdü. TCMB rezervlerinde altın fiyatlarındaki yükselişin katkısı önemli görülüyor.

Piyasalarda belirsizlik sürüyor: Borsa ne olacak

BORSADA DESTEK ARAYIŞI SÜRÜYOR

Borsada tepki çıkış denemeleri satış fırsatı olarak görüldü, düşüş hareketi sürüyor. İlk destekler 10.000-9.950 seviyelerinde bulunuyor. Sonraki destek ve tutunma noktaları ise 9.700 ve 9.500 seviyelerinde. Yukarı yönlü hareketlenmelerde ilk dirençler 10.500 ve 10.700-11.000 olarak görülüyor. Satış baskısı süren destek noktalarında tepki alım denemeleri görülebilir. Ancak güç kazanması zor görülüyor.  BIST100 Endeksi’ni dalgalı bir seyir bekliyor.

TRUMP’TAN YİNE GERİ ADIM

Altın fiyatlarına kilitlenen dış piyasalarda olumlu hava yerini daha temkinli görünüme bıraktı. İyimserliğin kaynağı durumundaki Fed Başkanı Powell’ın faiz indirimine yeşil ışık yakan açıklamaları, belli ölçüde fiyatlandı. Ekim ve aralık toplantılarında Fed’in faz indirimine kesin gözle bakılıyor.

– ABD Başkanı Trump’ın Çin ile soya ve yemeklik yağ üzerinden başlattığı ticaret savaşı gerginliği artırdı. Buna yönelik fiyatlama sürerken cuma günü Trump’tan gelen bir başka açıklama ortamı biraz yumuşattı. Trump, “İki hafta içinde Çin Devlet Başkanı Xi ile görüşeceğim, Çin ile iyi olacağımızı düşünüyorum. Çin ile ticaret konusunda yüzde 100 tarife sürdürülebilir değil” şeklinde konuşunca hava daha sakin bir hal aldı. Ama gerginliği tamamen ortadan kaldırmaya yetmedi. Trump öngörülmezliği önemli bir belirsizlik kaynağı.

– Trump cuma akşamı söylemini yumuşatınca ABD borsalarına alım; altın ve gümüşe kâr satışları geldi. Petrol fiyatlarında ise hafif tepki çıkışı görüldü. Ancak Trump ABD’ye en ciddi rakip olarak gördüğü Çin ile mücadeleyi asla bırakmıyor.

– Piyasalarda bu sıralar ‘esas oğlan’, başrol altın. Her gelişme altın için hayra yoruluyor. Deyim yerinde ise altına hücum var, adeta rekora doymuyor. Altın fiyatlarında balon veya köpük tartışmaları cılız da olsa var. Ancak yükseklik korkusu görünmüyor. Fed’in faiz indirim süreci, ABD tahvil faizlerindeki düşüş, Çin başta olmak üzere merkez bankalarının altın alımlarına devam etmesi, dolardaki zayıflama, tarife ve ticaret savaşları, İsrail’in ateşkesi bozarak Lübnan’daki Hizbullah hedeflerini vurması ve artan güvenli liman ihtiyacı, hepsi altın fiyatlarını destekliyor.

– Bu aşamada çıkış trendi ve ralliyi bozacak bir gelişme görünmese de altına katkı yapan etkenlerin ne ölçüde fiyatlara dahil olduğu konusunda bir saptamada bulunmak zor. İlk defa bu seviyeler test edildiği için teknik analizin gücü de zayıflıyor. Bununla birlikte yabancı yatırım bankalarının 2026 yıl sonu için 4.900-5.000 dolar hatta 6.000 dolar hedefleri çokça telaffuz ediliyor. Bahse konu hedeflerin yakalanması için o tarihlerdeki piyasa koşulları önemli olacak. 4.900 dolar hedef veren ABD’li yatırım bankasının geçen yılki hedefi 2.800 dolardı. Dinamik piyasa şartlarında verilen hedefler değişkenlik gösterebiliyor. Belki çok daha yukarılara gidecek, belki de ulaşılamayacak. Coşkuda alınan pozisyonlar ve verilen görüşler bazen yanıltıcı olabiliyor.

– Gümüş de altını izliyor. Diğer dikkat çekici gelişme ise petrolde. Uzun süredir arz fiyatlaması baskısı altındaydı. Uluslararası Enerji Ajansı’nın aylık raporuna göre küresel petrol arzının, bu yıl tahmin edilenden daha hızlı büyümesi bekleniyor. Bunun üzerine bir de ABD Başkanı Trump’ın “Çin ile ticaret savaşındayız” açıklaması eklenince petrol fiyatlarındaki düşüş ivme kazandı ve brent petrol son dört yılın en düşük seviyesi olan 58 dolara oldukça yaklaştı.

– Piyasa parametreleri-ne bakıldığında; ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4.01, Euro/dolar paritesi 1.1651, dolar endeksi 98.43, altının ons fiyatı 4.249 dolar, gümüş 52.00 dolar, brent petrol 61.25 seviyelerinde seyrediyor.