Valiliğin yayımladığı düzenlemeyle İstanbul’da sokak köpeklerinin beslenmesine yasak getirildiğini hatırlatan Ersever, kararın gerekçeleri arasında haşere ve kemirgen popülasyonundaki artış, çevresel kirlilik ve ekolojik dengenin bozulması gibi unsurların sıralandığını belirtti. Ersever, bu gerekçelerin bilimsel gerçeklerle bağdaşmadığını ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu kararın ne akılla ne vicdanla ne de bilimle ilgisi var. Hayvanları aç bırakarak sorun çözmeye çalışmak çağ dışı bir anlayıştır. Dünyanın birçok ülkesinde çözümler kısırlaştırma, çiple takip, sahiplendirme ve yerel yönetimlerin işbirliği ile üretiliyor. Biz ise hâlâ yasaklarla meseleyi yönetmeye çalışan bir anlayışa mahkûm edilmek isteniyoruz. Bu genelge, hayvanların açlıktan ölmesine, güvenlik risklerinin artmasına ve şehir yaşamında daha büyük sorunlara yol açacaktır.”

“Bu ülkenin vicdanı buna izin vermeyecek”

Ersever, Türkiye’de uzun süredir hayvan hakları konusunda kapsamlı ve toplum beklentilerine uygun bir yasal düzenlemenin yapılmadığını dile getirerek, hükümetin zaman zaman “katliam yasası” niteliğinde öneriler gündeme getirdiğini savundu. Toplumun büyük bir bölümünün hayvanların korunmasından yana olduğunu ifade eden Ersever, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu ülkenin vicdanı bu uygulamaya izin vermez, biz de vermeyeceğiz. Genelge bir an önce iptal edilmelidir. Meclis, sokak hayvanları sorununu bilimsel, insani ve sürdürülebilir bir yaklaşımla yeniden ele almak zorundadır. Sokak hayvanları bu kentin ortak yaşamının bir parçasıdır. Biz onların sesi olmaya, haklarını savunmaya ve yaşamı koruyan gerçek çözümler için mücadelemizi sürdüreceğiz. Yaşamı savunmak hepimizin sorumluluğudur.”