Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni Türkiye’yi inşallah herkes kabullenecek


Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni gerçekleştiriliyor.

Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Yargı alanında atılan adımlardan ve 2002’de bu yana gelinen noktadan bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“MİLLETİN EVİNE HOŞ GELDİNİZ”

28. Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile 18. Dönem İdari Yargı Hâkimleri Kura Töreni münasebetiyle sizleri Külliyemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla sevgiyle muhabbetle selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne milletin evine, bu gazi mekana, hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. Kura törenlerimizin milletimiz ve adalet teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.

Eğitim ve staj dönemlerini başarıyla tamamlayarak bugün mesleklerine ilk adımı atmaya hazırlanan 712 hâkim, 492 cumhuriyet savcısı ve 147 idari hâkim kardeşimizi tebrik ediyorum.

Adalet yolundaki mesailerinde kendilerine kolaylıklar ve üstün muvaffakiyetler diliyorum. Onları bu günlere getiren ailelerine, hocalarına ve meslek büyüklerine emek ve çabaları için ayrıca teşekkür ediyorum.

“TÜRKİYE KADINLARI HAYATIN DIŞINA İTEN DEMOKRASİ AYIPLARINDAN KURTULDU”

Halihazırda ülkemiz genelinde 2.415’i idari yargıda olmak üzere toplam 25.449 hakim ve cumhuriyet savcısı görev yapıyor.  25 bini aşkın Hakim ve Cumhuriyet savcımızın 9 bin 812’sinin kadın yargı mensuplarımızın olamasın dan ayrıca önemli buluyorum. Başörtülü yargı mensuplarımız konusunda edep ve ahlak sınırlarını aşan hazımsızlıklara zaman zaman hepimiz şahit oluyoruz akıl vicdan ve hukukla bağdaşmayan bu tepkileri sadece derin bir teessüf ve taaccüple takip ettiğimiz bilinmesini isterim.

Türkiye bunları geride bırakmıştır. Türkiye kadınları hayatın dışına iten demokrasi ayıplarından kurtuldukça çok farklı atmosfer yakaladı. Ancak bazı çevrelerin bu değişime henüz ayak uyduramadığını görüyoruz. Başörtülü yargı mensuplarımız konusunda edep ve ahlak sınırlarını aşan hazımsızlıklara zaman zaman hepimiz şahit oluyoruz.

“YENİ TÜRKİYE’Yİ İNŞALLAH HERKES KABULLENECEK”

Belki biraz zaman alacak belki biraz hazım problemi çekilecek ama özgürlüklerin herkese eşit uygulandığı yeni Türkiye’yi inşallah herkes kabullenecek. Kadınların kamu özel ayrımı olmadan hayatın farklı alanlarında onurluca yer almalarına herkes alışacak.

Buradan ülkemizin dört bir yanında, en küçük biriminden en yüksek dereceli mahkemesine kadar mesai mefhumu gözetmeksizin çalışan, çabalayan, milletimizin adalet talebini karşılayan yargı mensuplarımıza ve adalet teşkilatı çalışanlarımıza muhabbetlerimi iletiyorum.

Bu vesileyle bu büyük ailenin fertlerinden aramızdan ayrılanları rahmetle yâd ediyorum. Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz’la birlikte yargı camiamızın tüm şehitlerine Rabbimden gani gani rahmet diliyorum.

“MEMLEKETİN HER BİR KÖŞESİNDE ADALET NEFERİ OLARAK GÖREV YAPACAKSINIZ”

Büyük bir heyecanla kura çekimini bekleyen genç arkadaşlarıma birkaç hususu hatırlatmak istiyorum; Sevgili genç kardeşlerim sizler birazdan çekilecek kuralar neticesinde vazifelerinizi başlayacak memleketin her bir köşesinde adalet neferi olarak görev yapacaksınız. Maaşını alıp köşesine çekilen, mesaisi bitince arabasına binip evine dönen biri olarak değil adalet için adaletin tecellisi için vicdani hür aklı hür kalbi hür birer vatan evladı olarak çalışacaksınız.

Değerli misafirler çok değerli dostlarım şurası muhakkak ki adalet devlet ve toplum düzenimizin mihveridir. Varlığı en yüksek fazilet yokluğu ise toplum hayatı için felakettir. Gencevi Nizami adaletin hayatımızdaki yerini bakınız nasıl tarif ediyor; Memleketin direği adalettir her zaman adalette nasibin saadettir her zaman. Memlekette huzur refah saadet ve kalkınmanın köşe taşı adalettir. Bunun için biz inancımızın da bir gereği olarak mülk Allah’ındır diyor; adaleti de mülkün temeli olarak kabul ediyoruz.

“YARGI SİSTEMİ İÇİN REFORM İRADEMİZİ İLK GÜNDEN BERİ DAİMA CANLI TUTTUK”

Adalet, mülkün temeli olduğu gibi dostluğun, kardeşliğin, barış ve huzurun da güvencesidir. Milletimizi asırlardır maruz kaldığı tehdit ve saldırılardan koruyan en güçlü kalkan, hiç kuşkusuz, adalete verdiği önemdir.Ülkeyi yönetme sorumluluğunu omuzlandığımızda Türkiye’yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik.

Çok şükür, bu sözümüzün arkasında durduk.Geride bıraktığımız 23 yıl boyunca en büyük yatırımları bu alanlara yaptık. En büyük reformları yine bu alanlarda hayata geçirdik. Adil ve etkin işleyen, toplumun bütün fertlerine güven veren bir yargı sistemi için reform irademizi ilk günden beri daima canlı tuttuk.

“HAKİM VE SAVCI SAYIMIZ 26 BİN 803’E ULAŞACAK”

2002 yılında 9 bin 349 olan hakim ve savcı sayımız birazdan çekeceğimiz kurallarla birlikte 26 bin 803’e ulaşacak.

Adli yargıda faaliyet gösteren mahkemelerimizin sayısını 3 bin 581’den 8 bin 681’e, idari yargıdaki sayıyı ise 146’dan 239’a çıkardık.

Sadece son 2 buçuk yılda adli ve idari yargıda 3 bin 474 mahkeme ve istinaf dairesi kurduk.

“TOPLAM PERSONEL SAYIMIZ 95 BİN 224’E YÜKSELDİ”

Reform çalışmalarını, toplumsal talep ve ihtiyaçlar temelinde yenilediğimiz strateji belgeleri ve eylem planlarıyla takvime dayalı, süreli hedefler hâline getirdik. Bir yandan adalet teşkilatımızın personel yapısını güçlendirirken, diğer yandan yeni mahkemeler ihdas ettik.

Göreve geldiğimizde 26.274 olan adalet personeli sayımız, %262 artışla bugün 95 bin 224’e çıktı. Müstakil adliye binalarımızın sayısı 78’den 391’e yükseldi. 

Adli yargıda faaliyet gösteren mahkemelerimizin sayısını 3.581’den 8.681’e, idari yargıdaki sayıyı ise 146’dan 239’a çıkardık. Sadece son iki buçuk yılda adli ve idari yargıda 3.474 mahkeme ve istinaf dairesi kurduk.

“YARGIDA DOSYALARIN KAPATILMA SÜRESİNİ KISALTTIK”

Sadece şu iki istatistiğin bile bu konuda aldığımız mesafenin görülmesine yardımcı olacağına inanıyorum:

Avrupa Konseyi Adaletin Etkinliği Komisyonu raporlarına göre ülkemizde idari yargı mahkemelerinde ortalama dosya görülme süresi 168 gündür. Dikkatinizi çekiyorum; bu süre Fransa’da 314, Almanya’da 308, İtalya’da ise 574 gündür. Bölge idare mahkemelerinde dosyaların görülme süresi ülkemizde 136 gün iken, İspanya’da 325, Fransa’da 329, Almanya’da ise 460 gündür.

Türkiye bu aşamaya büyük bir özveriyle gelmiştir.

“HAKİMLER VE SAVCILAR YANILGI BİLMEYEN HAKİKAT AVCILARI DEĞİLDİR”

Değerli arkadaşlar, kıymetli hâkim ve savcılarımız; hâkimlik cübbesini giymek ve hüküm makamına oturmak, insanı insan olmaktan kaynaklanan zaaflarından, kusurlarından, noksanlarından tek başına kurtarmaya yetmez. Hâkimler ve savcılar, yanılgı nedir bilmeyen hakikat avcıları da değildir. Yargılamaya iştirak edenlerin samimi katkıları olmadan varılacak sonuca, kurulacak hükme hakikatin rengini vermek mümkün olamaz.

Bununla birlikte hâkim ve savcılarımızın bugün toplumsal algıda tuttukları yer, onları adaletin merkezi figürü hâline getirmiştir. Takdir edersiniz ki bu, oldukça büyük ve ağır bir sorumluluk demektir. Bu mesuliyeti hakkıyla taşımanın yegâne formülü; adalet menziline aklın rehberliğinde, vicdanın nezaretinde yürümektir. Elbette akıl, bilgiden beslenmeli; vicdan, önyargıları reddetmelidir. Devleti ve toplumsal düzeni korumak, adaleti tesis etmekle mümkün olur.

“YARGININ KENDİ DOĞAL İŞLEYİŞİNE HERKESİN SAYGI DUYMASI GEREKİYOR”

Şu gerçeğin daima göz önünde bulundurulması gerektiği kanaatindeyim: Bekası için üzerine titrediğimiz hasletler; adil devlet, güçlü millet ve özgür bireydir. İstikbalimizden emin olmak istiyorsak hep beraber bunları korumak ve güçlendirmek mecburiyetindeyiz.

Burada şunu da özellikle hatırlatmak istiyorum: Yargının kendi doğal mecrasındaki işleyişine, siyaset kurumu ve medya dâhil herkesin saygı duyması gerekiyor. İşini yapan, işini doğrulukla ve dürüstlükle yapan, anayasa ve kanunlar çerçevesinde iyi niyetle hareket eden yargı mensuplarımıza destek olmalıyız.

Ancak ve sadece kararlarıyla konuşabilen yargı mensuplarının sükûneti, zafiyet olarak algılanmamalı, bunu hiç kimse istismar etmemelidir.