Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatih Mehmet Kaya, “Hamilelik sırasında kaşıntı hissedilmesinin birçok nedeni olabilir. Bebeğin büyümesiyle birlikte cildin gerilmesi, hormon değişikliklerine bağlı olarak gelişen cilt kuruluğu, kullanılan parfümler veya bazı kumaşlara karşı cilt hassasiyeti bu nedenlerden bazılarıdır. Hormonların kan dolaşımını etkilemesi de kaşıntıyı tetikleyebilir. Ayrıca kaşıntılı ürtikeryal papüller ve gebelik plakları (PUPPP) adı verilen, genellikle geç hamilelikte çatlakların etrafında oluşan kaşıntılı döküntüler; gebeliğin herhangi bir döneminde ortaya çıkabilen prurigo adı verilen, kollar, bacaklar ya da karında oluşan kaşıntılı şişlikler de görülebilir. Daha ciddi bir neden ise kolestazdır; bu durum, kandaki safra asitlerinin birikmesine yol açan bir karaciğer bozukluğudur ve yoğun kaşıntıya neden olabilir” dedi.
‘GEÇMEYEN KAŞINTI KOLESTAZ HABERCİSİ OLABİLİR’
Vücutta kaşıntının nerede yaşandığının önemli olduğunu belirten Op. Dr. Fatih Mehmet Kaya, “Çoğu hamilelikte kaşıntı göbeği ve göğüsleri içerecektir, çünkü bu bölgelerdeki cilt çok fazla değişiklik geçirmektedir. Bazen hafif kaşıntı hissi normaldir ancak karın, kollar ve bacaklarda yoğun kaşıntı olması dikkat etmeniz gerektiğinin işareti olabilir. Hamilelik sırasında yoğun veya uzun süreli kaşıntı ortaya çıktığında, doktora bildirilmesi gerekir. Özellikle son 3 ayda artan ve gerilemeyen yoğun bir kaşıntı varsa el içi ve ayak tabanında gerilemiyorsa bu bir alarm olabilir” diye konuştu.
DİKKATLE TAKİP EDİLMESİ GEREKİYOR ÇÜNKÜ…
“Gebelik kolestazı, yalnızca gebelik dönemine özgü bir durum olup, vücuttaki safra yollarının işlev bozukluğu sonucu kandaki safra asitlerinin artmasıyla ortaya çıkar” diyen Op. Dr. Kaya, şöyle devam etti:
‘KAŞINTIYI AZALTMAK İÇİN CİLDİNİZİ NEMLİ TUTUN’
Hamilelikte kaşıntı için birçok potansiyel neden olduğu gibi, bu kaşıntıyı hafifletmenin de çeşitli yolları olduğunu söyleyen Op. Dr. Kaya, “Cildi tahriş edebilecek kimyasallardan kaçınmak için parfüm ve deterjanları değiştirmek yer alır. Ayrıca doğal kumaşlardan yapılmış bol ve rahat giysiler giymek, tahrişi azaltarak cildin nefes almasını sağlar ve ısıya bağlı döküntüleri önlemeye yardımcı olur. Kuru cildi yatıştırmak için zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı, shea yağı veya badem yağı gibi yoğun nemlendiriciler kullanılabilir. Ayrıca nemlendirici kremlerle gergin cildin rahatlatılması sağlanabilir. Su tüketimi artırılarak cildin nemli kalmasına özen göstermek de önemlidir. Son olarak ortam havasını serin ve nemli tutmak, kuru cilt ve sıcaklık kaynaklı kaşıntının hafiflemesine katkı sağlayabilir” tavsiyelerinde bulundu.