
“İLK BELİRTİ: DÜZENSİZ VE AŞIRI KANAMA”
Endometrium kanserinde ilk fark edilen belirtinin genellikle kanama olduğuna anlatan Doç. Dr. Kocadal, “Endometrium kanserinde hastaların ilk fark ettiği bulgu düzensiz, aşırı kanamalardır. Postmenopozal (menopoz sonrası) hastaların yüzde 30-36’sında vajinal kanama görülür. Çoğu iyi huylu olsa da mutlaka değerlendirilmelidir. Bununla birlikte alt karın bölgesinde baskı, ağrı, aşırı kanama, lekelenme, ilişki sırasında kanama ya da kanlı akıntı olması durumunda doktora başvurulmalıdır” diye konuştu. Endometrium kanserlerinin yaklaşık yüzde 5’inin de genetik faktörlerle ortaya çıktığını hatırlatan Doç. Dr. Kocadal, sözlerine şöyle devam etti: “Bunlardan en önemlisi Lynch sendromudur. Bu hastalarda daha erken yaşta endometrium kanseri görülebilir. Bu nedenle yaklaşık 30 yaşından itibaren yıllık ultrasonografik kontrollerle gereğinde rahim içinden biyopsi alınarak erken tanı konulabilir.”

“CERRAHİ İLE BAŞARILI SONUÇLARI ULAŞILABİLİR”
Tedavi sürecine ilişkin de bilgi veren Doç. Dr.Kocadal, şunları anlattı: “Endometrium kanserlerinin yaklaşık yüzde 70’i erken evrede, rahime sınırlıdır. Bu nedenle cerrahi uygulanabilirliği mümkündür. Erken tanılı, düşük evreli hastalarda cerrahi çok önemli bir tedavi yöntemidir. Bazı risk gruplarında cerrahi sonrası ışın tedavisi ya da ilaç tedavisi gerekebilir. Tedavi başarısını hastanın yaşı, tümörün histolojik tipi, hastalığın yaygınlığı, rahim dışındaki organ tutulumları ve lenf bezlerine sıçrama olup olmadığı gibi etkenler yer alır.” Genç hastalar için uygulanan koruyucu yaklaşımları da anlatan Doç. Dr. Kocadal, “Menopoza girmemiş, çocuk doğurmamış, yumurtalık fonksiyonu iyi olan genç hastalarda tümör endometriyuma sınırlıysa seçili olgularda rahmi koruyucu tedavi uygulanabilir. Progesteron türevleri ile medikal tedavi yapılır, hastalık kontrol altına alındıktan sonra gebelik sağlanır ve doğum sonrası nihai tedavi planlanır” diye konuştu.