Gözlük ve lens kullanımına son


Türkiye, görme bozukluklarının tedavisinde kullanılan lazer tekniklerinde öncü ülkelerden biri. Özellikle de SMİLE lazer tedavisi 10 yıldır başarıyla ülkemizde uygulanıyor. Lazer tedavisinde üçüncü nesil lazer tedavisi olarak adlandırılan SMİLE lazerin Türkiye’de ilk uygulayıcılarından biri olan Dünyagöz Etiler Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bozkurt Şener ile bozulan gözleri saniyeler içinde yeniden düzeltebilen bu son teknolojik tedavi yöntemlerini konuştuk…

GÖRME KUSURLARINI DÜZELTİYOR
Prof. Dr. Şener, ‘eksi 10’ derecelere varan görme kusurlarının bile bu tedavi yöntemiyle düzeltilebildiğini ve tedavi sonrası hastaların saatler içerisinde günlük yaşamlarına devam edebildiklerinin altını çizerek, göz tedavilerindeki devrim niteliğindeki bu tedavi yöntemleriyle ilgili şunları söyledi: “Korneada, 2 mm’lik kesiden yapılan bu tedavi, hastanın kornea yapısını etkilemiyor. Kesinin 2 mm gibi küçük bir boyutta olması sebebiyle iyileşme süreci çok hızlı oluyor. Türkiye’de 10 yıldır uygulanan bu tedavi korneanın en emniyetli noktasına yapıldığı için korneanın mimarisi hiç bozulmuyor. SMİLE tedavisinin, birinci jenerasyon olan PRK, No-Touch ve ikinci jenerasyon LASİK tedavilerinden ayrışarak daha güvenli olmasının sebebi budur.”

ROBOTİK CERRAHİ KULLANILIYOR
Yaklaşık 30 yıldır uygulanan lazerle göz bozukluklarının düzeltilmesi tedavilerinde ilk kez robotik cerrahinin kullanıldığını belirten Prof. Dr. Şener, “SMİLE tedavisinin güncellenen versiyonu olan SMİLE Professional yönteminde robotik cerrahi ilk kez kullanılıyor. Bu sayede gözdeki görme kusurunun düzeltilmesi için gerekli olan süre 10 saniyeye kadar düşüyor. Eski nesil tedavilerde olduğu gibi hasta, yarı kapalı, rahatsız edici bir ortamı andıran cihazlara yatırılmıyor. Hastanın göz hizasına getirilen robotik kollar yardımıyla yapılan cerrahi uygulamada, gözleri damla yardımıyla uyuşturulmuş olan hasta, belirgin bir rahatsızlık duymadan işlem sona eriyor” diye konuştu.

18 YAŞ ÜSTÜNE UYGULANIYOR
BU tekniklerin önceki nesil lazer tedavilerinde de olduğu gibi 18 yaş altına uygulanmadığının altını çizen Prof. Dr. Şener, şu önemli bilgileri paylaştı: “18-21 yaş arasında bir hastaya lazer uygulamak istiyorsak bu hastanın son bir yıl içinde göz numarasının hiç değişmemiş olduğunu bilmek istiyoruz. Ama 21 yaştan sonra böyle bir kriterimiz yok. Göz yapısı uygun olan 21-40 yaş arası hastalara lazer tedavisi uygulayabiliyoruz. 40 yaşından sonra özel bir durum olmadığı sürece lazer uygulamıyoruz. Akıllı mercek gibi tedavileri tercih ediyoruz.”

ÖNCE OPERASYON ERTESİ GÜN DUŞ
30 yıldır uygulanan PRK ve No-Touch gibi yüzey lazerlerde birkaç gün zor dayanılacak kadar yanma ve sulanmalar yaşanabildiğini belirten Prof. Dr. Şener, şunları söyledi: “SMİLE lazer tedavisi sonrasında 3-4 saat kadar hafif bir yanma ve sulanma yaşanabiliyor. SMİLE Professional tekniğinde ise 1-2 saate kadar düşüyor. Hasta hemen aynı gün normal hayatına dönebiliyor. Enteresan olan şu; hasta, daha sonra gözüne ellese bile gözüne zarar verme ihtimali yok. Ertesi gün duş ve spor yapabiliyor. Bilgisayar kullanabiliyor, hiçbir sakınca olmuyor. Hasta ertesi gün kontrole geldiğinde genellikle, çok hafif bir sisli görmesi olduğunu ama çok iyi gördüğünü fark ettiğini ifade ediyor. Yapılan testler de yüzde 100 gördüğünü onaylıyor. Bu hafif sisli görüntü hızla kayboluyor. Tedavi sonrası genellikle 1 ve 6 ay kontrolleri yeterli oluyor.”

KORNEA YAPISI ÇOK ÖNEMLİ
HASTA seçimindeki en önemli kriterlerden bir diğerinin ise kornea yapısı olduğu söyleyen Prof. Dr. Şener, “Kontakt lens ve gözlük atmak için yapılan tüm refraktif lazer cerrahileri kornea yani gözün dışındaki şeffaf tabakada yapılır. Bu tabakanın şekli ve kalınlığı lazer yapılabilmesi için çok önemlidir. Kalınlığı yaklaşık 500 mikron olan bir korneada, gözün sağlığını ve emniyetini bozmamak için korneayı gereğinden fazla inceltmemek gerekir. SMİLE lazer tedavisinde, LASİK yöntemindeki gibi korneanın beşte biri kalınlığında bir flep oluşturulmuyor. Bu yüzden daha ince kornealara SMİLE lazer uygulanabiliyor” diye konuştu.

MİYOPTAN SONRA HİPERMETROBA DA UMUT OLUYOR
SMİLE tedavisinin bugün geldiği aşamada miyop ve astigmatı olan hastalarda düzeltme yapılabildiğini, hipermetrobu olan hastalarda ise tedavinin birkaç hafta içinde başlayacağını söyleyen Prof. Dr. Şener, şöyle dedi: “Miyoplarda 10 dereceye kadar, astigmat’da ise 4 dereceye kadar olan bozuklukların düzeltilmesi mümkün. Çok yüksek numaralarda, örneğin 10 derece miyopta tedavi sonrası 1 numara kalması mümkündür. Ancak miyoplarda 8-9 dereceye kadar astigmatda ise 3-4 dereceye kadar sonuçlar çok iyi olarak kabul ediliyor. Toplamda miyop+astigmat 13-14 dereceye kadar değerde başarılı sonuçlar alabiliyoruz.”


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/wphaberbotu/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464