İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nın ev sahipliği ile IV. Cerrahpaşa Pediatri Günleri başladı. Kongre Başkanı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Beslenme ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Çiğdem Aktuğlu Zeybek ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, “Sürdürülebilir Dünya ve Çocuk” teması çerçevesinde, çevre sorunlarının çocuk sağlığı üzerine etkilerini ve çözüm yollarını masaya yatırdılar.
DÜNYA KİRLENDİKÇE HASTALIKLAR ARTIYOR
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Fatma Deniz Aygün, tüm dünyanın yakın zamanda yeni enfeksiyon tehditlerinden birini yani Kovid -19’u çok yıkıcı bir şekilde deneyimlediğini belirterek, şöyle dedi: “Bu enfeksiyonlar, genel olarak dünya literatüründe ’emerging infections’ yani yeni ortaya çıkan enfeksiyonlar terimi ile isimlendirilmektedir. Bunlar, son 10 yıllık dönemde yeni ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklar, yeniden ortaya çıkan ve salgınlara neden olan bulaşıcı hastalıklar, eski hastalıkların yeni bulaşıcı hastalıklar olarak sınıflandırılması ve yeni ortaya çıkan antimikrobiyal direnç şeklinde sınıflandırılabilir.”
SİVRİSİNEK VE KUŞLAR YAYIYOR
İklim, hava koşulları ve ekosistemde değişimin yeni enfeksiyonların gelişimine neden olan önemli faktörler arasında olduğunu belirten Doç. Dr. Aygün, “İklim ve hava koşulları hastalık etkenlerinin yayılmasını genellikle sınırlandırmaktadır. Ne yazık ki karbon emisyonları dünyayı ısıttıkça artan sıcaklıklar, mevsimlerin uzaması, özellikle vektörlerin yani sivrisinekler, keneler, kuşlar gibi kanatlıların yaşam ve üreme döngülerinin uzamasına neden olmakta ve yayılma alanlarını etkilemektedir. Endemik olan yani belirli bir coğrafyada sınırlı olan enfeksiyon etkenleri yayılarak, epidemik veya pandemik hale gelebilmektedir” dedi.
SELLER DE TETİKLİYOR
İklim değişikliğinin, yağış miktarını ve dağılımını da değiştirdiğini belirten Doç. Dr. Aygün, “Aşırı yağışlar sellere neden olarak su yoluyla bulaşan salgın hastalıkların artmasına veya lağım sularının dolaşıma karışması bağlı leptospiroz, tularemi gibi kemirici kaynakla olgulara neden olabilmektedir” dedi.
ZİKA, SITMA, BATI NİL VİRÜSÜ
Toprak arazilerinin kullanımındaki değişimin, ormanların tarıma ne yazık ki yer altı kaynaklara açılmasının da birçok hastalığa neden olduğunun altını çizen Doç. Dr. Aygün, “Zika virüs, batı nil, sıtma, Lyme gibi hastalıkların yayılmalarını kolaylaştırmaktadır. Tüm bunlar yaşanırken mikro organizmalar da değişim ve adaptasyon göstermektedir çünkü bütün canlılar hayatta kalmak için çabalamaktadır. TB, HIV, gram negatif molarda gelişen dirençler tedavileri zorlaşmakta ve maliyetleri artırmaktadır” diye konuştu.
ÇOCUK FELCİ YENİDEN GÖRÜLDÜ
Yine covid-19 pandemisi süresince kapanmalar ve aşıların yapılamaması normalde yüzde 95’in üzerinde olması gereken toplum bağışıklığını düşürdüğünü de belirten Doç. Dr. Aygün, “Bunun neticesinde kızamık, boğmaca salgınları görüldü. Özellikle Gazze’de çocuk felci hatta difteri olguları görülmüştür” dedi.
BESİNLERDEKİ PESTİSİT ZEKA GERİLİĞİNE NEDEN OLUYOR
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Beslenme ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Kıykım da özellikle petrol ürünlerinin kullanımının artması, çelik ve metal işçiliğiyle birleşince dünyanın daha öncesinde olmayan bir ağır metal yükü altına girdiğini belirterek, şöyle dedi: “Hava, toprak ve su kirlendi. Modern tarım aletlerinin de kullanıma girmesiyle toprağın pestisit ve petrol ürünleri ile kirlenmesi arttı. Birçok durumda gebelik- te annenin maruz kaldığı nörotoksin bebeğin bilişsel gelişimini etkiliyor. Erken çocukluk döneminde çok da yüksek oranda olmasa da maruziyet çocukların bilişsel fonksiyonlarını bozabildiği, düşük IQ, okul başarısında düşme, dikkat eksikliği, hafıza bozukluklar ve hatta davranış bozukluğuna da yol açabileceği bilinmektedir” dedi.
ABD’DE 50 MİLYON ZEHİRLENME
Dünya üzerinde en sık zehirlenmeye yol açan ağır metalin arsenik olduğunu belirten Prof. Dr. Kıykım, “Bilişsel fonksiyonları etkileyen diğer ağır metaller ise cıva ve kurşundur. Pestisitler içerisinde ise en sık organofosfatların akut ve kronik toksisitesi görülmektedir. Arsenik, civa, kurşun ve organofosfatlar akut ve kronik nörotoksisitenin en sık nedenleridir ve en tehlikeli nörotoksinler olarak kabul edilmektedirler. ABD’de de 50 milyona yakın zehirlenme olduğu tahmin ediliyor” dedi.
8.1 MİLYON İNSAN HAYATINI KAYBEDİYOR
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Ayzıt Kılınç Sakallı da hava kirliliğinin, günümüzde yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda çocukların sağlıklı bir geleceğe adım atma hakkını tehdit eden en büyük krizlerden biri olduğunu söyleyerek, şöyle dedi: “Partikül Madde (PM2.5, PM10) ve ozon gibi iç ve dış ortam kirleticileri, hem çocuklarda hem de yetişkinlerde astım ve solunum yolu hastalıklarının hızla artmasına yol açmaktadır. Bunun yanı sıra, elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri gibi yeni nesil tehditler, özellikle gençler arasında yaygınlaşarak solunum sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre dünyada 8.1 milyon insan hava kirliliğinin yol açtığı hastalıklarla hayatını kaybetmektedir.”